PRANGASIZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
PRANGASIZ harflerini içeren 5 harfli 26 kelime bulunuyor. 5 harfli PRANGASIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GAZAP16,
NASIR (Kelime Kökeni: Arapça nāsūr)
-
En çok el ve ayağın sürekli sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri
Ellerinde nasır, yüzlerinde nur / Yarına ümitle yürüyenlere / Bir selam uçuralım - Orhan Veli Kanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- nasır bağlamak (veya tutmak)
- nasırına basmak
Birleşik Kelimeler: nasır yakısı
SANRI
-
Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, varsanı, birsam, halüsinasyon
Olmaz, gerçek olamaz bu yaşadığımız, ya sanrı ya sanrıya çok yakın bir şey. - Attila İlhan
NAZAR (Kelime Kökeni: Arapça naẓar)
- Belli kimselerde bulunduğuna inanılan, kıskançlık veya hayranlıkla bakıldığında insanlara, eve, mala mülke hatta cansız nesnelere kötülük verdiğine inanılan uğursuzluk, göz
-
Bakış, bakma, göz atma
İlk nazarda mağrur, azametli tesirini veriyor. - Sermet Muhtar Alus
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... nazarıyla bakmak
- nazara gelmek
- nazar değmek
- nazarı değmek
Birleşik Kelimeler: nazar boncuğu, nazarıdikkat, nazarıitibar, noktainazar, sarfınazar
RANZA (Kelime Kökeni: İtalyanca rancio)
- Gemi, tren, kışla, yatılı okul vb. yerlerde üst üste yapılan yatak yeri
ARIZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿāriża)
- Aksama, aksaklık, bozulma
- Engebe
- Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar işaretlerinin ortak adı
Ata Sözleri ve Deyimler
- arıza yapmak
NAZIR (Kelime Kökeni: Arapça nāẓir)
-
Bir yere doğru bakan (ev, oda vb.)
Küçük fakat çok şirin bir oda, gölgelik, denize nazır. - Haldun Taner
-
Bakan
Eski nazırlardan birisine ilk defa burada rastladım. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: hariciye nazırı, telaşe nazırı
SAZAN
- Sazangillerden, Avrupa, Asya ve Amerika'nın tatlı sularında yaşayan, sırt yüzgeci uzun, eti beğenilen kılçıklı bir balık (Cyprinus carpio)
- Kolay kandırılan, aldatılabilen kimse
Birleşik Kelimeler: aynalı sazan, pullu sazan, yeşilsazan
ARGIN
-
Bitkin
Şimdi kadının argın, uçuk benzi, yorgun, düşük kımıldanışı daha ziyade görünüyordu. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
- Zayıf
- Beceriksiz
Birleşik Kelimeler: yorgun argın
ARSIZ
-
Utanması, sıkılması olmayan, yılışık, yüzsüz (kimse)
Arsız ve aptal mahalle çocuğu rolüne çıkmıştı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Açgözlü davranan (kimse)
- Kolayca üreyebilen (bitki)
Ata Sözleri ve Deyimler
- arsızın yüzüne tükürmüşler, "yağmur yağıyor" demiş
Birleşik Kelimeler: arsız arsız, dayak arsızı, tokat arsızı
ANSIZ
- Anlayışsız, akılsız
- (a'nsız) Ansızın
PARSA (Kelime Kökeni: Farsça pārse)
-
Bir izleyici topluluğu önünde yapılan gösteriden sonra toplanan para
Yıllardır parsa topladığı şehri geride bırakıp karanlık çökünceye kadar kırlarda yürüdü. - İhsan Oktay Anar
Ata Sözleri ve Deyimler
- parsayı başkası toplamak
PINAR
-
Yerden kaynayarak çıkan su, kaynak
En boğucu gününde bu alevden ülkenin / Bir pınar çağlayışı vardı sözünde senin - Faruk Nafiz Çamlıbel
- Bu suyun çıktığı yer, kaynak, memba
-
Çeşme
Evlerinin önü çatal pınarlar / İçerler suyunu beni anarlar - Halk türküsü
Birleşik Kelimeler: pınar başı, göz pınarı, gözyaşı pınarı
RASPA (Kelime Kökeni: İtalyanca raspa)
- Demir, tahta yüzeylerdeki boya, pas vb.ni çıkarma, pürüzleri gidermek amacıyla kullanılan iri dişli bir törpü
- Kunduracılıkta köselenin yüzünü sıyırmaya ve perdahlamaya yarayan alet
Ata Sözleri ve Deyimler
- raspa etmek
Birleşik Kelimeler: raspa taşı
SARPA (Kelime Kökeni: Rumca)
- İzmaritlerden, boyu 35 santimetre kadar olan bir Akdeniz balığı (Boops salpa)
SARIZ
- Kayseri iline bağlı ilçelerden biri