POĞAÇACILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

POĞAÇACILIK harflerini içeren 6 harfli 39 kelime bulunuyor. 6 harfli POĞAÇACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

POĞAÇA21, ÇAĞCIL20, ÇIĞLIK18, AĞAÇLI17, ÇAPACI17, PAÇACI17, CAĞLIK17, KAPICI15, KILAĞI15, APAÇIK14, AĞALIK14, AÇKICI14, ALÇICI14, ÇIPLAK14, ÇAPALI14, ÇAKICI14, LAPACI14, OCAKÇI14, PLAKÇI14, PAÇALI14, PLAÇKA13, KAPILI12, ACILIK11, ACIKLI11, AÇKILI11, AKILCI11, ÇAKILI11, ILICAK11, ILIKÇA11, KOLACI11, KOCALI11, KAPALI11, KALICI11, OCAKLI11, ALIKÇA10, ALAÇIK10, LAKACI10, OLACAK10, CAKALI10

ALIKÇA

[sıfat]

  • Alık benzeri

    Yüzünde hayli alıkça denebilecek bön bir mutluluk ifadesi vardı. - Murathan Mungan

[zarf]

  • (alı'kça) Alık olana yaraşır bir biçimde

    O andaki hayretimi hatırladıkça / Rejisöre bakakaldım öyle alıkça. - Enis Behiç Koryürek

ALAÇIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak

    Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı. - Yaşar Kemal

  • Keçeden yapılan çadır

LAKACI

[isim]

  • Lakçı

OLACAK

[sıfat]

  • Olması, yapılması uygun olan

    Bu olacak iş mi?

[isim]

  • Olma, gerçekleşme olasılığı bulunan şey

    Olmuşa değil, olacağa bak!

[isim]

  • Olmasının önüne geçilemeyen durum

    İş olacağına varır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • olacak gibi değil
  • olacakla öleceğe çare bulunmaz
  • olacak o kadar

CAKALI

[sıfat]

  • Cakası olan, caka ile yapılan, gösterişli

    Formalarımız cakalı değil, sonra ne de olsa baklava börekle büyümediğimiz için ilk bakışta biraz sıskaca duruyoruz ama. - Nazım Hikmet

ACILIK

[isim]

  • Acı olma durumu

    Göğsünde bir sızı, ağzında bir acılık duydu. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Dokunaklılık, kederlilik, yaslılık

    Henüz, yüreğimin bir yanı da söylenememiş, dışa atılamamış acılıklarla dolu. - Adalet Ağaoğlu

ACIKLI

[sıfat]

  • Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun

    Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı. - Lâtife Tekin

  • Acı görmüş, yaslı, kederli

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acıklı başta akıl olmaz

Birleşik Kelimeler: acıklı komedi

AÇKILI

[sıfat]

  • Açkı yapılmış, perdahlanmış, perdahlı

AKILCI

[sıfat]

[felsefe]

  • Akılcılıktan yana olan, usçu, rasyonalist (kimse)
  • Akılcılıkla ilgili

ÇAKILI

[sıfat]

  • Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş

    Duvara çakılı büyük rakkaslı saati tamire götüren hademe, Reşat'ın omzuna adamakıllı bindirmiş. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Çakılmış, bir şeye bağlı

    Genç kadın, forsaların çakılı bulunduğu oturak dairesini görmeyi merak ediyordu. - Feridun Fazıl Tülbentçi

  • Yeri değişmez, sabit

    Gülnaz için için ağlıyor, gözleri hep öyle döşemeye çakılı. - Emine Işınsu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çakılı kalmak

ILICAK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Ilıkça

ILIKÇA

[sıfat]

  • Biraz ılık, ılıcak

KOLACI

[isim]

  • Kola (II) seven kimse
  • Kola (II) satan kimse

[isim]

  • Giysi, örtü, çarşaf vb.ni yıkayarak kolalayan ve ütüleyen kimse

    Adam sen de! Çamaşırları toplar, kolacıya yollarım, hem yıkar hem de ütüler. - Memduh Şevket Esendal

  • Bu işlerin yapıldığı yer

KOCALI

[sıfat]

  • Kocası olan, evli (kadın)

Birleşik Kelimeler: karılı kocalı

KAPALI

[sıfat]

  • Kapanmış olan, açılmamış, açık karşıtı

    Şimdi oğlunu kanlı göğsü, kapalı gözleri, mor dudaklarıyla görür gibi oluyordu. - Nazım Hikmet

  • Geçilmez durumda olan
  • Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri)
  • Başı örtülü (kadın)
  • Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem
  • Gizli, saklı

    Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun olarak kapalı oturumlar yapabilir.

  • Açık olmayan (giyecek)

    Damalı bir eteklik, açık mavi kapalı bir yün kazak giymişti. - Necati Cumalı

  • Bulutlu, karanlık (hava)

    Ankara'nın soğuk, kapalı havalı günlerinden biriydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • İçe dönük yaradılışta olan

    Ateşoğlu ile yirmi yıldır denizde yoldaşlık ederim. Ben böyle kapalı adama hiç rastlamadım. - Halikarnas Balıkçısı

[mecaz]

  • Dış çevreyle ilişki içerisinde olmayan

    Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kapalı geçmek
  • kapalı olmak
  • kapalı yetişmek

Birleşik Kelimeler: kapalı bölge, kapalı çarşı, kapalı devre, kapalı duruşma, kapalı gişe, kapalı görüş, kapalı hava, kapalı hece, kapalı kalp ameliyatı, kapalı kutu, kapalı oturum, kapalı rejim, kapalı tohumlular, kapalı toplum, kapalı tribün, kapalı yer korkusu, kapalı yüzme havuzu, gözü kapalı, ucu kapalı, üstü kapalı