POĞAÇACILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
POĞAÇACILIK harflerini içeren 5 harfli 43 kelime bulunuyor. 5 harfli POĞAÇACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AĞCIK16,
KOALA
- Avustralya'da yaşayan, okaliptus yapraklarıyla beslenen, yaklaşık 80 santimetre boyunda, otçul, kuyruksuz, keseli, tüyleri soluk boz veya sarımsı renkte olan bir tür memeli (Phascolarctos cinereus)
ALÇAK
-
Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı
Kaşlarını çatarak bakakaldı dairenin alçak balkonuna. - Elif Şafak
- Aşağıda olan, yüksek olmayan (yer)
-
Kısa (boy)
Alçak boylu bir adam.
- Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain
Ata Sözleri ve Deyimler
- alçaktan uçmak
- alçak uçan yüce konar, yüce konan alçak uçar
- alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır
- alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır
- alçak yer yiğidi hor gösterir
Birleşik Kelimeler: alçak basınç, alçak gerilim, alçak gönüllü, alçak kabartma, alçak ses, alçak yaylak, yalımı alçak
ÇAKAL (Kelime Kökeni: Farsça şaġāl)
-
Etoburlardan, sürü hâlinde yaşayan, kurttan küçük bir yaban hayvanı (Canis aureus)
Korkunç geceler, çakalların ulumaları, köpeklerin haykırışları bu ruhu da karartan gecelerde sinirleri büsbütün gevşetiyor. - Etem İzzet Benice
- Kurnaz, yalancı, düzenci, aşağılık kimse
- Titiz, huysuz
- Görgüsüz
Birleşik Kelimeler: çakal armudu, çakalboğan, çakal eriği, çakal yağmuru
ÇALAK (Kelime Kökeni: Farsça çālāk)
- Eline ayağına çabuk, atik, çevik
-
Eline ayağına çabuk, atik, çevik bir biçimde
Norveçli bir seyyah gibi çalak, köprüye indim ve vapura bindim. - Yahya Kemal Beyatlı
KALÇA
-
Gövdenin arka bölümünde, bacakların birleştiği yerle bel arasındaki şişkin bölge
Sol kolunu yürürken hep kalçasına dayardı. - Ömer Seyfettin
Birleşik Kelimeler: kalça kemiği
LAÇKA (Kelime Kökeni: İtalyanca lascia)
- Gemi halatının gevşetilip boşa bırakılması
- Gevşemiş, verimsiz duruma gelmiş, düzeni bozulmuş
Ata Sözleri ve Deyimler
- laçka etmek
- laçka olmak
AÇLIK
-
Aç olma durumu
Açlıktan gözümüz dönmüştü. - Azra Erhat
- Kıtlık
-
Aşırı istek içinde bulunma
Öğrenme konusundaki yorulmayan açlığımı karşılayan bir okuldaydım. - Ayla Kutlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- açlığını bastırmak (veya gidermek veya öldürmek)
- açlık çekmek
- açlık ile tokluğun arası yarım yufka
- açlıktan gözü (veya gözleri) dönmek (veya kararmak)
- açlıktan imanı gevremek
- açlıktan nefesi kokmak
- açlıktan ölmek
- açlıktan ölmeyecek kadar
Birleşik Kelimeler: açlık grevi, açlık sınırı, açlık kan şekeri, gözü açlık, karnı açlık
AKÇIL
-
Rengi atmış, ağarmış
Buruşuk, akçıl donlu bir bedevi. - Refik Halit Karay
-
İçinde ak renk bulunan
İçlerinden birisi akçıl kirpiklerini kırpıştırdı, bir ölüm boyasıyla boyanmışa benzeyen dudaklarını kıpırdattı. - Nazım Hikmet
ÇOKAL
- Savaşlarda giyilen zırh
ÇOLAK
-
Eli veya kolu sakat olan (kimse)
Hırsızları yakalayan genç, mavi gözlü, çolak bir polisti. - Sait Faik Abasıyanık
ÇAKIL
-
Çakıl taşı
Çakıl dolu kamyonla, klakson çalarak yapı yerine girdi. - Aydın Boysan
Birleşik Kelimeler: çakıl çukul, çakıl kuşu, çakıl taşı, çakıl yol
ÇALIK
-
Çarpık
Ağzı burnu çalık.
-
Verev kesilmiş
Kumaşın bir yanı çalık.
-
Doğal olmaktan uzaklaşmış, kendi renginden olmayan
Aklı çalık. Rengi çalık.
- Adı defterden silinmiş
- Yüzünde çıban veya yara yeri olan
-
Yan yan giden
Çalık at.
- Çıban yeri
- Koyunlarda çiçek hastalığı
- Çalgın
Birleşik Kelimeler: çalık kavak, bakır çalığı
ÇALKI
- Çalgıç
- Tırpan
KLAPA (Kelime Kökeni: Almanca Klappe)
- Yakanın göğse doğru inen devrik bölümü
KAÇLI
-
Sayısı kaç, hangi sayıdan
Kaçlı iskambil?
-
Bir kimsenin hangi tarihte doğduğunu, okulu bitirdiğini veya asker olduğunu öğrenmek için kullanılan bir söz
Bu genç kaçlı?
Bu doktor kaçlı?