POZİTİFLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

POZİTİFLİK harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli POZİTİFLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FİLOZ15, FİLİZ14, FİZİK14, KOFTİ12, FİTİL11, FİİLİ11, KOPİL10, OPTİK10, PİLOT10, TOPİK10, İPLİK9, LİPİT9, TİPİK9, ZLOTİ9, KİLİZ8, KOLİT6, İTLİK5, İKİLİ5, KİLİT5, LİKİT5, TİLKİ5

İTLİK

[isim]

  • İtçe davranış

    Hatıralarda ırza ve namusa taarruzu, itliği kalmıştı. - Yahya Kemal Beyatlı

İKİLİ

[sıfat]

  • İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan

    İkili koltuğun kenarındaki ufacık, simsiyah delik, bebeği görmeye gelen bir akrabanın sigarasının külünden hatıraydı. - Elif Şafak

  • İskambil, domino vb. oyunlarda iki işareti bulunan (kâğıt veya pul)
  • İki taraf arasında yapılmış

    İkili anlaşma.

[isim]

[müzik]

  • İki çalgı veya iki ses için düzenlenmiş müzik parçası, düet

[isim]

  • İki kişiden oluşmuş topluluk

[isim]

  • İkili bahis

    İkili, bir liraya iki yüz yirmi lira verdi. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikili oynamak

Birleşik Kelimeler: ikili averaj, ikili bahis, ikili çatı, ikili kök, ikili sigorta, ikili ünlü, ikili yatak, sıralı ikili

KİLİT (Kelime Kökeni: Farsça kelīd, kilīd)

[isim]

  • Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti

    Sonunda kapının kilidi gözyaşlarıma dayanamadı. - Yusuf Ziya Ortaç

[denizcilik]

  • Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka

[halk ağzında]

  • Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kilidi küreği olmamak
  • kilit altına almak
  • kilit gibi olmak
  • kilit kürek altına almak
  • kilit kürek olmak
  • kilit vurmak

Birleşik Kelimeler: kilit dili, kilit mevki, kilit nokta, kilit sarma, kilit taşı, kilit yeri, asma kilit, bindirme kilit, gömme kilit, ispanyolet kilit, komple kilit, şifreli kilit, topuzlu kilit, bagaj kilidi, baston kilidi, donanım kilidi, emniyet kilidi

LİKİT (Kelime Kökeni: Fransızca liquide)

[sıfat]

[fizik]

  • Sıvı

    Likit gaz.

[isim]

[ekonomi]

  • Nakit

Birleşik Kelimeler: likit fon

TİLKİ

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Köpekgillerden, uzunluğu 90, kuyruğu 30 santimetre kadar, ırklarına göre çeşitli renklerde olan, ağız ve burnu uzun ve sivri, kümes hayvanlarına zarar veren, kürkü beğenilen bir tür memeli (Vulpes)
  • Bu hayvanın postundan yapılan manto vb

    İki hanım yaşları geçkince olmasına bakmayarak sürmüşler, boyanmışlar, omuzlarına tilkilerini almış, kurulmuşlar. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok kurnaz

    Ne tilkidir o, bilmezsiniz.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tilki gibi
  • tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır
  • tilki tilkiliğini anlatıncaya kadar post elden gider

Birleşik Kelimeler: tilkikuyruğu, tilki uykusu, tilki üzümü, beyaztilki, deniztilkisi

KOLİT (Kelime Kökeni: Fransızca colite)

[isim]

[tıp]

  • Kalın bağırsak yangısı

KİLİZ

[isim]

[bitki bilimi]

  • Hasır otu

Birleşik Kelimeler: kiliz balığı

İPLİK

[isim]

  • Pamuk, keten, yün, ipek, naylon vb. dokuma maddelerinin uzun, ince liflerinden her biri
  • Bu liflerin birlikte bükülmüş ve çekilmiş durumu

    İpek ipliği. Pamuk ipliği.

  • Fasulye, bakla vb. sebzelerin veya bazı meyvelerin lifi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ipliği pazara çıkmak
  • iplik çekmek

Birleşik Kelimeler: iplikhane, iplik iplik, iplik kurdu, iplik solucanlar, akromatik iğ iplik, atkı iplik, çiğ iplik, iğ iplik, kromatik iplik, iğneden ipliğe, ağ ipliği, gücü ipliği, İskoçya ipliği, nakış ipliği, pamuk ipliği, teyel ipliği, yorgan ipliği

LİPİT (Kelime Kökeni: Fransızca lipide)

[isim]

  • Hayvan ve bitki dokularının eter, benzen, kloroform vb. yağ çözücülerinde eriyen bölümü

TİPİK (Kelime Kökeni: Fransızca typique)

[sıfat]

  • Bir kimseyi veya nesneyi niteleyen, karakteristik

    Pek tipik ve âdeta alametifarikalı bir kadını bulmak zor değildir. - Refik Halit Karay

  • Çok özgün olan

ZLOTİ (Kelime Kökeni: Pol. zloty)

[isim]

  • Polonya para birimi

KOPİL (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[argo]

  • Arsız sokak çocuğu

    Mahallenin kopilleri ellerinde fener, kapı kapı dolaşır para toplarlarmış. - Reşat Enis

  • Babası belli olmayan çocuk

OPTİK (Kelime Kökeni: Fransızca optique)

[sıfat]

  • Görme ile ilgili olan

[isim]

[fizik]

  • Fizik biliminin ışık olaylarını inceleyen kolu

[isim]

  • Gözlükçü

Birleşik Kelimeler: optik kaydırma, optik okuyucu

PİLOT (Kelime Kökeni: Fransızca pilote)

[isim]

  • Bir hava taşıtını kullanmak ve yönetmekle görevli kimse
  • Otomobil yarışlarında aracı kullanan kimse

[sıfat]

  • Deneme niteliğinde olan

    Yüz milyon lira sermayeli bir pilot şirket kuruldu.

Birleşik Kelimeler: pilot bölge, pilot kabini, pilot köşkü, kaptan pilot, uzay pilotu

TOPİK (Kelime Kökeni: Ermenice)

[isim]

  • Tahin, nohut, patates ve soğanla yapılan meze