POTUK ile Oluşan Kelimeler (POTUK Kelime Türetme)
POTUK harflerinden oluşan 14 kelime bulunuyor. POTUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Potuk kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
POTUK11,
4 Harfli Kelimeler
TOPU10
3 Harfli Kelimeler
KUP8, PUT8, POT8, TOP8, KOT4, KUT4, TOK4
2 Harfli Kelimeler
OK3, OT3, TU3, UT3
OK
- Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk
- Yön göstermek amacıyla belli yerlere konulabilen, oka benzer işaret
-
At arabası, kağnı vb. araçlarda koşum hayvanlarının bağlandığı ağaç
Dörtnala koşan bir yük arabasının oku böğrüme çarptı. - Ömer Seyfettin
- Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası
Ata Sözleri ve Deyimler
- ok atmak
- ok gibi (yerinden) fırlamak
- ok yaydan (veya yayından) çıkmak
Birleşik Kelimeler: ok meydanı, ok yılanı, suoku
OT
-
Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler
Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı. - Aka Gündüz
-
Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle doldurulmuş
Ranzalardan birinin üst yatağında bir ot şilte üzerinde, soyunmadan uzanan ve iki eli ensesinin altında düşünen ben. - Necip Fazıl Kısakürek
- Zehir
- İlaç
- Esrar
Ata Sözleri ve Deyimler
- ot gibi
- ot gibi yaşamak
- ot tutunmak
- otu çek köküne bak
- ot yoldurmak
Birleşik Kelimeler: otobur, otyiyenler, acı ot, karacaot, sütlü ot, abdestbozan otu, adamotu, ağı otu, ağızotu, altın otu, andız otu, ardıç otu, avcı otu, ayrık otu, bağırsak otu, balık otu, bambul otu, ban otu, basur otu, beşparmak otu, bit otu, boğan otu, boy otu, burun otu, canavar otu, ciğer otu, çalgıcı otu, çayır otu, çiriş otu, çivit otu, çöreotu, çörek otu, dağ dalak otu, dalak otu, danakıran otu, deli otu, dereotu, dilotu, diş otu, dolama otu, dolma otu, domuz ayrık otu, domuz otu, dulaptal otu, dulavrat otu, eğir otu, eğrelti otu, engerek otu, esrar otu, eşek otu, evliya otu, fare otu, fıtık otu, gebre otu, gelin otu, geyik otu, göbek otu, güzelavrat otu, hamam otu, hasır otu, horozcuk otu, İdris otu, imparator otu, kabakulak otu, kanarya otu, kandıra otu, kan otu, kartallı eğrelti otu, kasık otu, kaşık otu, kedi otu, kelebek otu, kene otu, kıl otu, kırlangıç otu, kokulu çayır otu, kovan otu, koyun otu, kuduz otu, kum otu, kurbağa otu, kurşun otu, kuş otu, küstüm otu, limon otu, lohusa otu, marsıvan otu, mayasıl otu, melek otu, mercan otu, meyhaneci otu, misk otu, mübarek otu, nevruz otu, nezle otu, oğul otu, Oltu otu, ökse otu, öksürük otu, ölmez otu, pamuk otu, panzehir otu, pelin otu, pire otu, pisik otu, pisipisi otu, sabun otu, sakar otu, sancı otu, sarımsak otu, sedef otu, selam otu, semizotu, sıçanotu, sıraca otu, siğil otu, sinir otu, solucan otu, sökü otu, süpürge otu, süt otu, şerbetçi otu, şeytan otu, şifa otu, tarak otu, taşkıran otu, tavşancıl otu, turp otu, tükürük otu, türüz otu, tüylü dalak otu, uyuz otu, yakı otu, yapışkan otu, yara otu, yavşan otu, yoğurt otu, yüksük otu, zemberek otu, zembil otu, ciğer otları, sinir otları
TU
-
Tuh
Tu, böyle mi olacaktı!
Birleşik Kelimeler: tu kaka
UT
- Utanma duygusu
Birleşik Kelimeler: ut açıcı, ut yeri
-
Klasik Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı
Ferhunde, burada sevdiği bir ut muallimiyle evlenip bahtiyar olmuştu. - Reşat Nuri Güntekin
KOT
- Giysi yapılan mavi bir tür kumaş, blucin
-
Bu kumaştan yapılan (giysi)
Kot pantolon.
Birleşik Kelimeler: taşlanmış kot
- Temel ile zemin arasındaki yükseklik
- Yörelere göre değişen ölçüde tahıl alabilen, tahtadan yapılmış bir ölçek
KUT
- Devlet idaresinde güç, yaratıcılık ve yetki bakımından sahip olunan üstün güç
- Mutluluk
- İlahi bir kaynaktan gelen rahmet, bereket
TOK
- Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtı
- Sık ve kalın dokunmuş (kumaş)
-
Kalın ve gür (ses)
Sesi tok, aksanı düzgündü. - Necip Fazıl Kısakürek
- Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan
Ata Sözleri ve Deyimler
- tok açın hâlinden bilmez
- tok evin aç kedisi
- tok tutmak
Birleşik Kelimeler: tokgözlü, tok karnına, tok sözlü, tok tok, gönlü tok, gözü tok, karnı tok
KUP (Kelime Kökeni: Fransızca coupe)
- Giysi kesimi, kesimle verilen biçim
- Dondurma ve sütlü tatlıların konulduğu kap
PUT (Kelime Kökeni: Farsça but)
-
Bazı ilkel toplumlarda doğaüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesne, tapıncak, sanem, fetiş
Onu ben, büsbütün başka bir hayranlıkla âdeta bir puta taparcasına seviyordum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Haç
Ata Sözleri ve Deyimler
- put gibi
- put kesilmek
- Üç dört tel ipekten bükülmüş iplik
POT
-
Kötü dikiş sebebiyle kumaşta oluşan büzülme veya kıvrım
Ceketinin arkasındaki potlar, bugün mutlaka her zamandan çok ensesine binmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Poker vb. iskambil oyunlarında oyuncuların tümünce ortaya sürülen eşit miktardaki para veya fiş
- Yanlışlık, hata, gaf
Ata Sözleri ve Deyimler
- pot gelmek
- pot kırmak
- pot yapmak
Birleşik Kelimeler: pot yeri
TOP
-
Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne
Havası boşalmış bir futbol topu... - Aka Gündüz
-
Bazı aletlerde bulunan toparlağımsı parça
Duvar saatinin topu. Kantarın topu.
-
Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belli miktardaki bağı
Bir top basma. İki top ipekli.
-
Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı
Kâğıt topları.
- Yuvarlak biçimde olan, toparlak
- Tamamen, bütünüyle
- Homoseksüel erkek
-
Gülle veya şarapnel atan büyük, ateşli silah
Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor / Barbaros belki donanmayla seferden geliyor - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- top (veya topu) atmak
- topa çıkmak
- topa tutmak
- top etmek
- top gibi gürlemek
- top gibi patlamak
- top sürmek
- topu atmak
- topu dikmek
- topu taca atmak (veya bırakmak)
- top yapmak
- top yuvarlaktır
Birleşik Kelimeler: top ağaç, topaltı, top arabası, top atımı, topbaş, top çam, topçeker, tophane, topkadife, top kandil, top mermisi, top patlıcan, top sağır, top sakal, top sürme, top tekniği, top top, top toplayıcı, top tüfek, topyekûn, top zambak, ağır top, altıntop, armut top, duran top, ölü top, tortop, tüytop, uçan top, yakan top, yakar top, yumru top, yüzer top, alan topu, ayak topu, bayram topu, bilardo topu, cila topu, dağ topu, duvar topu, el topu, güneştopu, havan topu, iftar topu, kantar topu, kartopu, kar topu, masa topu, ramazan topu, sahra topu, salkım topu, sepet topu, su topu, topu topu, yangın topu, yumruk topu
TOPU
-
Hepsi
Sarf edilen gayretlerin topu, halkımıza turizmin önemini, yararlarını belletmeye yönelmiş görünüyor. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: topu topu
POTUK
- Deve yavrusu
- Kırmalı ve geniş
TOPUK
-
Ayağın yuvarlakça olan alt bölümü
Topuklarına kadar uzun saçları vardı. - Memduh Şevket Esendal
-
Ökçe
Sıska kız, alışık olmadığı yüksek topuklarla yürümeye çalışıyordu. - Çetin Altan
- Belli bir amaçla kazılmaksızın asıl yerinde bırakılan kömür bloku veya cevher kütlesi
Ata Sözleri ve Deyimler
- topuk çalmak
- topuk kapmak
- topuk vurmak
Birleşik Kelimeler: topuk demiri, topukdöven, topuk kemiği, kuyu topuğu