PLÜTON ile Oluşan Kelimeler (PLÜTON Kelime Türetme)
PLÜTON harflerinden oluşan 17 kelime bulunuyor. PLÜTON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Plüton kelimesinin anlamı nedir? Plüton ile başlayan kelimeler. İçinde plüton olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
PLÜTON13
3 Harfli Kelimeler
LÜP9, TÜP9, LOP8, POT8, TOP8, TÜL5, TÜN5, LOT4, NOT4, TOL4, TON4
2 Harfli Kelimeler
NÜ4, ÜN4, OL3, ON3, OT3
OL
-
O gösterme sıfatı
Dedi gördüm ol habibin anasın - Süleyman Çelebi
- O gösterme zamiri
ON
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 10 ve X rakamlarının adı
- Dokuzdan bir artık
Ata Sözleri ve Deyimler
- on defa (veya kere)
- on parmağı boğazında olmak
- on parmağında on hüner (veya marifet) olmak
- on parmağında on kara
Birleşik Kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü
OT
-
Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler
Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı. - Aka Gündüz
-
Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle doldurulmuş
Ranzalardan birinin üst yatağında bir ot şilte üzerinde, soyunmadan uzanan ve iki eli ensesinin altında düşünen ben. - Necip Fazıl Kısakürek
- Zehir
- İlaç
- Esrar
Ata Sözleri ve Deyimler
- ot gibi
- ot gibi yaşamak
- ot tutunmak
- otu çek köküne bak
- ot yoldurmak
Birleşik Kelimeler: otobur, otyiyenler, acı ot, karacaot, sütlü ot, abdestbozan otu, adamotu, ağı otu, ağızotu, altın otu, andız otu, ardıç otu, avcı otu, ayrık otu, bağırsak otu, balık otu, bambul otu, ban otu, basur otu, beşparmak otu, bit otu, boğan otu, boy otu, burun otu, canavar otu, ciğer otu, çalgıcı otu, çayır otu, çiriş otu, çivit otu, çöreotu, çörek otu, dağ dalak otu, dalak otu, danakıran otu, deli otu, dereotu, dilotu, diş otu, dolama otu, dolma otu, domuz ayrık otu, domuz otu, dulaptal otu, dulavrat otu, eğir otu, eğrelti otu, engerek otu, esrar otu, eşek otu, evliya otu, fare otu, fıtık otu, gebre otu, gelin otu, geyik otu, göbek otu, güzelavrat otu, hamam otu, hasır otu, horozcuk otu, İdris otu, imparator otu, kabakulak otu, kanarya otu, kandıra otu, kan otu, kartallı eğrelti otu, kasık otu, kaşık otu, kedi otu, kelebek otu, kene otu, kıl otu, kırlangıç otu, kokulu çayır otu, kovan otu, koyun otu, kuduz otu, kum otu, kurbağa otu, kurşun otu, kuş otu, küstüm otu, limon otu, lohusa otu, marsıvan otu, mayasıl otu, melek otu, mercan otu, meyhaneci otu, misk otu, mübarek otu, nevruz otu, nezle otu, oğul otu, Oltu otu, ökse otu, öksürük otu, ölmez otu, pamuk otu, panzehir otu, pelin otu, pire otu, pisik otu, pisipisi otu, sabun otu, sakar otu, sancı otu, sarımsak otu, sedef otu, selam otu, semizotu, sıçanotu, sıraca otu, siğil otu, sinir otu, solucan otu, sökü otu, süpürge otu, süt otu, şerbetçi otu, şeytan otu, şifa otu, tarak otu, taşkıran otu, tavşancıl otu, turp otu, tükürük otu, türüz otu, tüylü dalak otu, uyuz otu, yakı otu, yapışkan otu, yara otu, yavşan otu, yoğurt otu, yüksük otu, zemberek otu, zembil otu, ciğer otları, sinir otları
LOT (Kelime Kökeni: Fransızca lot)
- Tutam (II)
NOT (Kelime Kökeni: Fransızca note)
-
Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı
Kitaplardan birinin kenarına bir not yazmışsın. - Reşat Nuri Güntekin
- Okullarda öğrencinin dersle ilgili bilgi ve beceri düzeyini göstermek üzere öğretmenlerce verilen sayı, derece
- Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı
Ata Sözleri ve Deyimler
- not almak
- not atmak
- not düşmek
- not etmek
- not kırmak
- not tutmak
- notunu vermek
- not vermek
Birleşik Kelimeler: dipnot, geçer not, geçmez not, sonnot, tam not, ders notu, el notu
TOL
- Taş kemer veya taş kemerlerle yapılmış ev, oda, kapı vb. şey
- Yayla veya bahçe kulübesi
-
Küçük köy
Bu demir yolu, bu yana gidersen derenin boyuna alır, iner Kara Hasan toluna. - Memduh Şevket Esendal
TON (Kelime Kökeni: Fransızca tonne)
- Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı
- Bin kilogramlık ağırlık birimi
- İnsan veya çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi
-
Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması
Bunun farkında olmadan, üstelik de hiç istemeden içli bir tonla söylemiş olacağım. - Haldun Taner
-
Bir rengin koyuluk veya açıklık derecesi
Siyah ve beyazın tonlarını son derece hünerle kaynaştırır. - Yusuf Ziya Ortaç
- Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem
Birleşik Kelimeler: anlatım tonu
NÜ (Kelime Kökeni: Fransızca nu)
- Çıplak
- Çıplak resim
ÜN
- Ses
-
Herkesçe bilinme, tanınma durumu, san, şöhret, şan
O kadar ünü ve başarıyı yakıştıramamıştı bu yüze. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
- üne kavuşmak
TÜL (Kelime Kökeni: Fransızca tulle)
-
Çok ince gözenekli pamuk, ipek veya sentetik dokuma
Bugün bu saadet tasvirlerinin üstlerine birer siyah tül çekildi. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Bu dokumadan yapılmış
Bütün pencereler eskisi gibi çiçekli ve tül perdeliydi. - Ahmet Haşim
TÜN
- Gece
Birleşik Kelimeler: tünaydın, gün tün eşitliği
LOP
-
Yumuşak, yuvarlak ve irice
Lop et.
Birleşik Kelimeler: lop et, lop incir, lop lop, lop yumurta
-
Bir organın yuvarlak ve birbirinden ayrılmış parçalarından her biri
Sağ akciğerde üç, soldakinde iki lop vardır.
POT
-
Kötü dikiş sebebiyle kumaşta oluşan büzülme veya kıvrım
Ceketinin arkasındaki potlar, bugün mutlaka her zamandan çok ensesine binmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Poker vb. iskambil oyunlarında oyuncuların tümünce ortaya sürülen eşit miktardaki para veya fiş
- Yanlışlık, hata, gaf
Ata Sözleri ve Deyimler
- pot gelmek
- pot kırmak
- pot yapmak
Birleşik Kelimeler: pot yeri
TOP
-
Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne
Havası boşalmış bir futbol topu... - Aka Gündüz
-
Bazı aletlerde bulunan toparlağımsı parça
Duvar saatinin topu. Kantarın topu.
-
Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belli miktardaki bağı
Bir top basma. İki top ipekli.
-
Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı
Kâğıt topları.
- Yuvarlak biçimde olan, toparlak
- Tamamen, bütünüyle
- Homoseksüel erkek
-
Gülle veya şarapnel atan büyük, ateşli silah
Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor / Barbaros belki donanmayla seferden geliyor - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- top (veya topu) atmak
- topa çıkmak
- topa tutmak
- top etmek
- top gibi gürlemek
- top gibi patlamak
- top sürmek
- topu atmak
- topu dikmek
- topu taca atmak (veya bırakmak)
- top yapmak
- top yuvarlaktır
Birleşik Kelimeler: top ağaç, topaltı, top arabası, top atımı, topbaş, top çam, topçeker, tophane, topkadife, top kandil, top mermisi, top patlıcan, top sağır, top sakal, top sürme, top tekniği, top top, top toplayıcı, top tüfek, topyekûn, top zambak, ağır top, altıntop, armut top, duran top, ölü top, tortop, tüytop, uçan top, yakan top, yakar top, yumru top, yüzer top, alan topu, ayak topu, bayram topu, bilardo topu, cila topu, dağ topu, duvar topu, el topu, güneştopu, havan topu, iftar topu, kantar topu, kartopu, kar topu, masa topu, ramazan topu, sahra topu, salkım topu, sepet topu, su topu, topu topu, yangın topu, yumruk topu
LÜP
-
Emek vermeden ele geçirilen şey
Lüpe bayılır. Lüp buldu mu dayanamaz.
- Büyükçe bir şeyin birdenbire ve kolaylıkla yutulmasını anlatan ses