PLİYOSEN Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler
PLİYOSEN harflerini içeren 3 harfli 24 kelime bulunuyor. 3 harfli PLİYOSEN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
POY10,
İLE
-
Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz
Çabuk bir süvari ile bana haber gönderiniz. - Ömer Seyfettin
-
Bazı soyut adlara getirildiğinde `... olarak, ... bir biçimde` anlamında durum zarfları oluşturan bir söz
Merhametle ona bakıyordu.
-
Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz
Annesi ile babası geldiler. Leylâ ile Mecnun. Gelmeleri ile gitmeleri bir oldu.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... ile beraber
N
- Azot elementinin simgesi
OLE (Kelime Kökeni: İspanyolca ole)
-
Yaşa
Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle / Her kalbi dolduran zile, her sineden ole! - Yahya Kemal Beyatlı
SİN
-
Mezar
Sana ibret gerek ise / Gel göresin bu sinleri - Yunus Emre
-
Yaş (I)
Hoş uyanık da olsam biz sindekileri artık erkekten saymazlar ya. - Haldun Taner
SEL (Kelime Kökeni: Arapça seyl)
- Sürekli yağan yağmurdan veya eriyen kardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su, su taşkını
-
Hareket hâlindeki büyük kalabalık, yığın
Ellerinde çantalı, küçük yiyecek paketleri, kadınlı erkekli bir memur seli, Ulus Meydanı'na doğru akıyor. - Necati Cumalı
- Etki ve iz bırakan güçlü durum veya davranış
-
Yoğunluk
Yüzüne baktığım zaman bir ışık selinin ondan bana doğru aktığını hissettim. - Emine Işınsu
Ata Sözleri ve Deyimler
- sele gitmek
- sele kapılmak
- sel gibi akmak
- sel gider, kum kalır
- sel götürmek
- sel olup akmak
- sel seli götürmek
Birleşik Kelimeler: buzul seli, sevgi seli
SEN
- Teklik ikinci kişiyi gösteren söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- sen ağa ben ağa, koyunları (veya inekleri) kim sağa?
- sen ben davası (veya kavgası)
- sen bilirsin
- senden
- sen giderken ben geliyordum
- seni gidi seni (veya seni seni)
- seninki can da benimki patlıcan mı?
- sen sağ, ben selamet
- sen zot ben zot, ata kim vere ot
Birleşik Kelimeler: elimsende
İYE
- Kendisinin olan bir şeyi, yasaya uygun olarak dilediği gibi kullanabilen kimse, sahip
- Veli
Ata Sözleri ve Deyimler
- iyesi olmak
LEY (Kelime Kökeni: Rumence)
- Moldova ve Romanya'nın para birimi
NEY (Kelime Kökeni: Farsça ney)
-
Klasik Türk müziğinde ve özellikle tekke müziğinde yer alan, kaval biçiminde, yanık sesli, kamıştan yapılmış, üflemeli bir çalgı
Bu ücra ve metruk sarayda yalnız arada sırada bir Türk gencinin neyi işitiliyor. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- ney üflemek (veya üfürmek)
ONS (Kelime Kökeni: Fransızca once)
- Genellikle gümüş, altın ve platin gibi kıymetli metallerin veya elmas, yakut gibi değerli taşların kütlelerinin ölçülmesi için kullanılan, Fransa'da 30,59 gr, İngiltere'de 28,349 gr ağırlığında bir ağırlık ölçüsü birimi
SOL
-
Vücutta kalbin bulunduğu tarafta olan, sağ karşıtı
Sol el. Sol kulak.
-
Bu taraftaki yön
Sola dönmek.
- Sosyalizme yakın görüşte olan grup
- Boksta sol yumrukla vuruş
Ata Sözleri ve Deyimler
- sola kaymak
- sol eli beklemek
- sol tarafından kalkmak
- sol yapmak
Birleşik Kelimeler: sol açık, sol bek, sol eğilimli, sol haf, sol iç, sol şerit, solda sıfır, ortanın solu
- Gam dizisinde fa ile la arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
Birleşik Kelimeler: sol anahtarı
- Peru para birimi
SON
-
Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı
Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu. - Peyami Safa
-
En arkada bulunan
Son vagon.
-
Artık ondan ötesi veya başkası olmayan
Son atlıkarıncayı Kadırga meydanında birkaç yıl evvel görmüştüm. - Hasan Âli Yücel
- Uç, sınır
-
Olanca
Son kuvvetiyle: Ya Ali! diye bağırdı. - Memduh Şevket Esendal
-
Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet
Kışın sonu. Bu yolun sonu.
- Ölüm
- Döl eşi
Ata Sözleri ve Deyimler
- sona ermek
- sona kalan dona kalır
- son bulmak
- son kozunu (veya kartını) oynamak
- son noktayı koymak
- son pişmanlık fayda vermez (veya etmez)
- sonu gelmek
- sonu gelmemek
- sonunu almak
- sonunu getirememek
- son vermek
Birleşik Kelimeler: son adam, sonbahar, son birim, son çeyrek, son dakika, son derece, son deyiş, son ek, son görev, son gürlüğü, son hızla, son kânun, son kerte, son nefes, sonnot, son ses, son söz, son teşrin, son turfanda, son ütücü, son vazife, son yolculuk, çeyrek son, yarı son, baştan sona, hafta sonu, harman sonu, satır sonu, süre sonu, vade sonu, önünde sonunda
YEN
-
Giysi kolu
Yalnız ellerini yıkadı, kuruladı, yenlerini indirdi. - Ömer Seyfettin
- Yılanyastığıgiller, muzgiller vb. bitki familyalarında, çiçeklerin üzerinde bir örtü gibi duran ve çoğu renkli olan bir çiçek yaprağı
- Japonya para birimi
YEL
- Rüzgâr
- Romatizma ağrısı
- Kalın bağırsaktaki gaz
Ata Sözleri ve Deyimler
- yele vermek
- yel gibi
- yel gibi gelen sel gibi gider
- yel üfürdü, sel (veya su) götürdü
- yel vermek
Birleşik Kelimeler: yel değirmeni, yelkesen, yelkıran, yelkovan, yelölçer, yel yepelek, yel yeperek, yelyutan, akça yel, ak yel, boz yel, kaba yel, kara yel, kızıl yel, akşam yeli, deniz yeli, gün yeli, kara yeli, sabah yeli, sam yeli, seher yeli, tan yeli, yıldız yeli
YOL
- Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik
-
Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer
Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. - Çetin Altan
-
Genellikle yerleşim alanlarını birbirine bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi
Yolda oynayan çocuklara ne olduğunu sordu. - Ömer Seyfettin
-
İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer
Su yolu. Sel yolu.
-
Yolculuk
Yola çıkmak. Yoldan kalmak.
-
Gidiş çabukluğu, hız
Bu vapurun yolu az.
-
Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi
Celâl Bey'i sakal bırakma yolunda, kim, hangi örnek özendirdi diye çok düşünmüşümdür. - Haldun Taner
-
Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik
Duyguların eğitimi de en iyi, sanat yoluyla olur.
- Kumaşta bulunan çizgi
- Kez, defa, kere, sefer
- Hile, tuzak
- Düğünde, oğlanevinin kızevine verdiği para, mal veya armağan
-
Gaye, uğur, maksat
Bu yolda çok emek harcandı.
-
Bir amaca ulaşmak için başvurulması gereken çare, yöntem
Bu işi yapmanın bir yolu vardır.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... yoluna
- yola (veya yollara) düşmek
- yola (veya yoluna) koyulmak
- yola çıkmak
- yol açmak
- yola dizilmek
- yola düzülmek
- yola gelmek (veya yatmak)
- yola getirmek
- yola gitmek
- yol almak
- yol aramak
- yola revan olmak
- yola vurmak
- yol bulmak
- yol çizmek
- yolda kalmak
- yoldan (veya yolundan) kalmak
- yoldan çevirmek
- yoldan çıkmak
- yol etmek
- yol gitmek
- yol görünmek
- yol göstermek
- yol gözlemek
- yol iz bilmek
- yol kesmek
- yollara dökülmek
- yolları ayrılmak
- yolları tutmak
- yol şaşmak
- yol tepmek
- yol tutmak
- yolu (veya yolunu) şaşırmak
- yolu açık olmak
- yolu açmak
- yolu almak
- yolu düşmek
- yoluna bakmak
- yoluna baş koymak
- yoluna can (veya canını) vermek
- yoluna çıkmak
- yolun açık olsun
- yoluna girmek
- yoluna koymak
- yoluna sapmak
- yolunda gitmek (veya yürümek)
- yolunda görünmek
- yolunu beklemek (veya gözlemek)
- yolunu bilmek
- yolunu bulmak
- yolunu değiştirmek
- yolunu kaybetmek
- yolunu kesmek
- yolunu sapıtmak
- yolunu tutmak
- yolunu tutmak
- yolunu yapmak
- yol vermek
- yol vurmak
- yol yakınken
- yol yapmak
- yol yürümek
Birleşik Kelimeler: yol ağzı, yol ayrımı, yol azığı, yol bel, yolbil, yolbul, yol boyu, yoldüzler, yol erkân, yol evladı, yolgeçen hanı, yol halısı, yol haritası, yol harçlığı, yol işareti, yol kardeşi, yolkesen, yol kilimi, yol parası, yol uğrağı, yolüstü, yol yol, yol yordam, yol yorgunu, açık yol, açısal yol, altı yol, ana yol, bir yol, bölünmüş yol, çakıl yol, çıkar yol, dikenli yol, diplomatik yol, doğru yol, dört yol, duble yol, ekspres yol, kaçamak yol, kısayol, köprü yol, kötü yol, orta yol, otoyol, stabilize yol, tahsisli yol, tali yol, tam yol, tek yönlü yol, tercihli yol, uzak yol kaptanı, uzun yol sürücüsü, uzun yol şoförü, yan yol, gözü yolda, o yolda, kısa yoldan, ayakyolu, bisiklet yolu, boru yolu, cinyolu, çevre yolu, çıkış yolu, çözüm yolu, demir yolu, deniz yolu, döl yolu, geçim yolu, Gökyolu, Hacılaryolu, Hacıyolu, hak yolu, Harezmi yolu, hava yolu, idrar yolu, kara yolu, keçi yolu, koşu yolu, Samanyolu, seğirdim yolu, ses yolu, sıçan yolu, sidik yolu, suyolu, su yolu, yargı yolu, yaya yolu, keyfi yolunda, tıngırı yolunda