PİYANOCULUK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

PİYANOCULUK harflerini içeren 5 harfli 40 kelime bulunuyor. 5 harfli PİYANOCULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

İPUCU14, PULCU14, KOPYA12, PİYON12, YOLCU12, CANİP12, CALİP12, KUPON11, PİYAN11, YONCA11, APİKO10, KOLCU10, KOPAL10, KOPİL10, LAPON10, OKAPİ10, POLKA10, APLİK9, KOYUN9, LONCA9, NİKAP9, NAKİP9, PANİK9, UYLUK9, YOLUK9, ALYON8, KOLAY8, KONYA8, OYNAK8, YUNAK8, YOLAK8, KULUN7, LİYAN7, ONLUK7, UNLUK7, YAKİN7, KOLAN6, LAKİN5, NAKLİ5, NAKİL5

LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)

[bağlaç]

  • Ama

    Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Ancak

NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Taşıma ile ilgili olan
  • Nakle dayanan, anlatılan, söylenen (gerçek)

Birleşik Kelimeler: naklî mazi

NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)

[isim]

  • Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım
  • Göç, taşınma

    İşte, nakil masrafı da avucumda, diyerek otuz lirayı saydı. - Sermet Muhtar Alus

  • Anlatma, söyleme, hikâye etme
  • Bir görevden başka bir göreve atanma, tayin
  • Yazı veya resmin aynısını başka bir şeyin üzerine yapma, kopya etme
  • Başka dilden bir eseri kendi diline çevirme, tercüme etme

Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli

[sıfat]

[eskimiş]

  • Taşıyan, aktaran, geçiren
  • Anlatan, hikâye eden

[fizik]

  • İletken

KOLAN

[isim]

  • At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer

    Adam döndü, beygirinin semerini almak için kolanını çözmeye başladı. - Necati Cumalı

  • Dokuma, deri, kenevir vb. maddelerden yapılan yassı ve enlice bağ

[halk ağzında]

  • Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kolan çekmek
  • kolan vurmak

Birleşik Kelimeler: kolan balığı

KULUN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Altı aylığa kadar olan at veya eşek yavrusu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kulun atmak

LİYAN (Kelime Kökeni: Arapça liyān)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Yabani ormanlarda yetişen parazit sarmaşığı

    Önünüz liyanlarla sımsıkı örülmüştür. - Falih Rıfkı Atay

ONLUK

[sıfat]

  • On birimden, on parçadan oluşan

[mecaz]

  • On üzerinden tam not alan

    Onluk bir öğrenci.

[isim]

[eskimiş]

  • On para, on kuruş, on lira veya on bin lira değerinde olan para

    Bir iki mecidiyenin arasına sıkışmış bir onluğu ararken arkadan bir araba geliyordu. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: onluk bozma

UNLUK

[isim]

  • Değirmende unun biriktiği yer
  • Ekmek fırınlarında unların bulunduğu bölüm, un deposu

[sıfat]

  • Un yapılmaya elverişli, temizlenmiş (buğday)

YAKİN (Kelime Kökeni: Arapça yaḳīn)

[isim]

[eskimiş]

  • Sağlam, kesin bilgi
  • Bir şeyi iyice, kesinlikle bilme

ALYON (Kelime Kökeni: Fransızca Antoine Alleon'un adından)

[sıfat]

[argo]

  • Çok zengin (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alyon kesilmek

KOLAY

[sıfat]

  • Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç(II) ve zor karşıtı

    Cebimde mevcut paradan bu kadar bir şey buna tahsis etmek pek kolaydı. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim]

  • Kolaylık

    İşin kolayını buldum.

[zarf]

  • Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kolay gele! (veya gelsin!)
  • kolayına bakmak (veya kaçmak)
  • kolayına gelmek
  • kolayını bulmak
  • kolayı var

Birleşik Kelimeler: kolay kolay, dile kolay

KONYA

[isim]

  • Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

OYNAK

[sıfat]

  • Kımıldayan, yerinde sağlam durmayan, hareketli

    Boğaz'ın oynak ve çırpıntılı sularına açıldı mı korkuya benzer bir ürperti geçirilir. - Samiha Ayverdi

  • Hareket, canlılık veren

    Zeybek oynak bir müziktir.

  • Değişken, kararsız

    Altın fiyatları oynak.

  • Davranışları ağırbaşlı olmayan (kadın veya kız)

    Bu, otuz yaşlarında çenebaz ve oynak bir duldu. - Reşat Nuri Güntekin

[anatomi]

  • Bükülüp doğrulmaya elverişli olan (eklem)

    Bütün vücudunda, damarlarında, kemiklerinin oynak yerlerinde, etlerinde bir sızı, bir gevşeklik... - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: oynak kemiği

YUNAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Hamam

[isim]

  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

YOLAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Patika

    Evlerinin önü yoldur yolaktır / Başımızda dönen derttir dolaptır - Halk türküsü