PİYANOCULUK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
PİYANOCULUK harflerini içeren 5 harfli 40 kelime bulunuyor. 5 harfli PİYANOCULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
İPUCU14,
LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)
-
Ama
Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı
- Ancak
NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)
- Taşıma ile ilgili olan
- Nakle dayanan, anlatılan, söylenen (gerçek)
Birleşik Kelimeler: naklî mazi
NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)
- Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım
-
Göç, taşınma
İşte, nakil masrafı da avucumda, diyerek otuz lirayı saydı. - Sermet Muhtar Alus
- Anlatma, söyleme, hikâye etme
- Bir görevden başka bir göreve atanma, tayin
- Yazı veya resmin aynısını başka bir şeyin üzerine yapma, kopya etme
- Başka dilden bir eseri kendi diline çevirme, tercüme etme
Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli
- Taşıyan, aktaran, geçiren
- Anlatan, hikâye eden
- İletken
KOLAN
-
At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer
Adam döndü, beygirinin semerini almak için kolanını çözmeye başladı. - Necati Cumalı
- Dokuma, deri, kenevir vb. maddelerden yapılan yassı ve enlice bağ
- Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kolan çekmek
- kolan vurmak
Birleşik Kelimeler: kolan balığı
KULUN
- Altı aylığa kadar olan at veya eşek yavrusu
Ata Sözleri ve Deyimler
- kulun atmak
LİYAN (Kelime Kökeni: Arapça liyān)
-
Yabani ormanlarda yetişen parazit sarmaşığı
Önünüz liyanlarla sımsıkı örülmüştür. - Falih Rıfkı Atay
ONLUK
- On birimden, on parçadan oluşan
-
On üzerinden tam not alan
Onluk bir öğrenci.
-
On para, on kuruş, on lira veya on bin lira değerinde olan para
Bir iki mecidiyenin arasına sıkışmış bir onluğu ararken arkadan bir araba geliyordu. - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: onluk bozma
UNLUK
- Değirmende unun biriktiği yer
- Ekmek fırınlarında unların bulunduğu bölüm, un deposu
- Un yapılmaya elverişli, temizlenmiş (buğday)
YAKİN (Kelime Kökeni: Arapça yaḳīn)
- Sağlam, kesin bilgi
- Bir şeyi iyice, kesinlikle bilme
ALYON (Kelime Kökeni: Fransızca Antoine Alleon'un adından)
- Çok zengin (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- alyon kesilmek
KOLAY
-
Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç(II) ve zor karşıtı
Cebimde mevcut paradan bu kadar bir şey buna tahsis etmek pek kolaydı. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Kolaylık
İşin kolayını buldum.
- Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe
Ata Sözleri ve Deyimler
- kolay gele! (veya gelsin!)
- kolayına bakmak (veya kaçmak)
- kolayına gelmek
- kolayını bulmak
- kolayı var
Birleşik Kelimeler: kolay kolay, dile kolay
KONYA
- Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
OYNAK
-
Kımıldayan, yerinde sağlam durmayan, hareketli
Boğaz'ın oynak ve çırpıntılı sularına açıldı mı korkuya benzer bir ürperti geçirilir. - Samiha Ayverdi
-
Hareket, canlılık veren
Zeybek oynak bir müziktir.
-
Değişken, kararsız
Altın fiyatları oynak.
-
Davranışları ağırbaşlı olmayan (kadın veya kız)
Bu, otuz yaşlarında çenebaz ve oynak bir duldu. - Reşat Nuri Güntekin
-
Bükülüp doğrulmaya elverişli olan (eklem)
Bütün vücudunda, damarlarında, kemiklerinin oynak yerlerinde, etlerinde bir sızı, bir gevşeklik... - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: oynak kemiği
YUNAK
- Hamam
- Konya iline bağlı ilçelerden biri
YOLAK
-
Patika
Evlerinin önü yoldur yolaktır / Başımızda dönen derttir dolaptır - Halk türküsü