[isim]

[tıp]

• Mantara benzeyen kabarcıklarla ortaya çıkan, ciltte yaralar yapan, bulaşıcı sıcak bölge hastalığı

[isim]

[eskimiş]

• Şarap bardağı, içki kadehi

  Ateş doludur tutma, yanarsın / Karşında şu gülgûn piyale - Ahmet Haşim

[isim]

• Yassı ve büyük yemek tabağı

[sıfat]

• Yassı

[isim]

• Oyun

  Geceleri tiyatroların önünde saatlerce bekleyerek ucuz yerlere yerleşirdik, sevdiğimiz piyesleri seyrederdik. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

• Satrançta oyunun başında ön sıraya dizilen, bulundukları sıra üzerinde ilk hamlede bir veya iki hane gidebilen sekiz küçük taştan her biri, piyade

[mecaz]

• Bir çıkar sağlamak için yararlanılan, istenildiği gibi kolayca kullanılabilen kimse

[isim]

[müzik]

• Klavyeli, telli, değişik tuşlara basılarak çalınan ağır ve büyük çalgı

  Köşede bir piyano, piyanonun üstünde yapma çiçekler. - Nazım Hikmet

[zarf]

• Yavaş bir biçimde, sesleri hafifleterek

[isim]

• Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar

  Şimdi de pazar, piyasa yerlerinde, mahalle dolaylarında tanır, sayarlar. - Memduh Şevket Esendal

• Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme

  Kahvenin önünden dört beş kere daha geçer, akşam piyasasını yapardım. - Sait Faik Abasıyanık

• Alışveriş fiyatı, geçerli fiyat

  Sonbaharda, yakında açılacak tütün piyasasının haberleriyle ümitlenir, tasalanır, yüzleri bir gün gülerse beş gün kederli kalırdı. - Necati Cumalı

[ekonomi]

• Arz ve talebin karşılaştığı alan

• Ortalık

  Bunlardan bir kısmı bugün piyasada alaturka çalgıcılığın en ileri gelenlerindendir. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

• piyasa etmek
• piyasaya almamak
• piyasaya çıkmak
• piyasaya düşmek

[isim]

[tıp]

• Diş etinde görülen iltihap

[isim]

[askerlik]

• Yaya olarak savaşan askerlerin oluşturduğu sınıf

  Piyadeler savaşta genellikle en önde giderler.

[askerlik]

• Bu sınıftan olan asker

  Sınıfımda piyade birincisi olarak çıktım. - Ömer Seyfettin

• Piyon

• Bir çift kürekle yönetilen bir tür hafif kayık

[eskimiş]

• Yaya

[isim]

• Haşlanmış kuru fasulyenin üzerine ince doğranmış, tuzla ovulmuş soğan ve maydanoz katıldıktan sonra zeytinyağı, sirke dökülerek yapılan salata

• Kebap, ızgara köfte, balık vb.nin yanına konulan, ince doğranmış ve tuzla öldürülmüş maydanozlu soğan

[argo]

• Bir çıkar sağlamak düşüncesiyle söylenen övücü söz

  Seni severim; yüze, piyaz anlama bu lafımı, apaçık söylerim her şeyi. - Kerim Korcan

[isim]

• Piyano çalan kimse

[isim]

• Düzenleyenlerce bastırılmış numaralı kâğıtları satın alanlar içinden, kazananların kura ile belirlendiği talih oyunu

  Millî piyango.

[mecaz]

• Beklenmedik olay veya durum

Ata Sözleri ve Deyimler

• piyango çekmek
• piyango vurmak (veya çıkmak)

[isim]

• Piyazlamak işi

[isim]

• Piyasa yapan kimse

[isim]

• Piyanoyu akort eden veya onaran kimse