PİRZOLA ile Oluşan Kelimeler (PİRZOLA Kelime Türetme)
PİRZOLA harflerinden oluşan 48 kelime bulunuyor. PİRZOLA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Pirzola kelimesinin anlamı nedir? Pirzola ile başlayan kelimeler. İçinde pirzola olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
PİRZOLA15
5 Harfli Kelimeler
POLAR10, APRİL9, ZORLA9
4 Harfli Kelimeler
PRİZ11, OPAL9, AZOL8, İRAP8, LARP8, ROZA8, AZİL7, ZİRA7, ZAİL7, ORAL5, LİRA4
3 Harfli Kelimeler
POZ11, LOP8, ROP8, ARP7, ALP7, LAP7, PİR7, PİL7, PAL7, RAP7, ZOR7, ARZ6, LAZ6, ZİR6, ZİL6, ZAR6, ALO4, LOR4, ORA4, ROL4
Tümünü Gör
2 Harfli Kelimeler
İP6,
AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)
-
100 m² değerinde yüzey ölçü birimi
Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.
-
Utanma, utanç duyma
Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan
Ata Sözleri ve Deyimler
- ar damarı çatlamış
- ar dünyası değil kâr dünyası
- ar etmek
- arına dokunmak
- ar namus tertemiz
- ar ve hayâ perdesi yırtılmak
- ar yılı değil, kâr yılı
Birleşik Kelimeler: ar belası
- Argon elementinin simgesi
AL
- Kanın rengi, kızıl, kırmızı
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
- Dorunun açığı, kızıla çalan at donu
- Bu renkte olan (at)
- Yüze sürülen pembe düzgün, allık
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
- Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
- Alüminyum elementinin simgesi
İL
-
Ülkenin vali yönetimindeki bölümü, vilayet
İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır. - Anayasa
- Şehrin niteliklerini taşıyan büyük yerleşim yeri
- Ülke, yurt
- Eski Türklerde devlet
Birleşik Kelimeler: ilbay
LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)
- Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Lantan elementinin simgesi
RA
- Radyum elementinin simgesi
OL
-
O gösterme sıfatı
Dedi gördüm ol habibin anasın - Süleyman Çelebi
- O gösterme zamiri
LİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca lira)
-
Yüz kuruş değerinde Türk para birimi, teklik
Bu pazarlığın yapıldığı zamanda liranın kıymeti vardı. - Refik Halit Karay
-
Bazı ülkelerin para birimi
Mısır lirası. Suriye lirası.
- Yedi gram ağırlığında altın sikke, liralık, sarı lira
Birleşik Kelimeler: ata lira, sarı lira
ALO (Kelime Kökeni: Fransızca allô)
- Telefon konuşmasına başlarken kullanılan bir seslenme sözü
- (alooo) Kendisine bakmasını veya kendisiyle ilgilenmesini istediği kişiye karşı söylenen seslenme sözü
LOR (Kelime Kökeni: Farsça lor)
-
Bir tür taze, yumuşak ve tuzsuz beyaz peynir
Teyzem iki dolu kaşık lora, günlük iki yumurta kırdı. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: soya loru
ORA
-
O yer
Bizimkiler ora senin, bura benim derken bir ulu dağın başına geldiler. - Yaşar Kemal
Ata Sözleri ve Deyimler
- oralarda olmamak
Birleşik Kelimeler: oradan oraya
ROL (Kelime Kökeni: Fransızca rôle)
-
Bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adı
Genç bir çocuk yanıma sokuldu, artistliğe hevesliymiş, eğer filmde rol verirsek bedava artistlik yaparmış. - Fikret Otyam
-
Bir işte bir kimse veya şeyin üstüne düşen görev
Ev kadını rolünü çok ciddiyetle ele almıştım. - Halide Edip Adıvar
- Gerçek olmayan davranış, gösteriş
Ata Sözleri ve Deyimler
- rol almak
- rol çalmak
- rol kesmek
- rol oynamak
- rolüne çıkmak
- rolü olmak
- rol yapmak
Birleşik Kelimeler: rol çatışması, rol iflası, başrol
ORAL (Kelime Kökeni: Fransızca oral)
- Ağızcıl
- Sözlü
- Ağız yoluyla
- Söze dayanan
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
İZ
-
Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare
Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti
Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare
Cinayet izleri.
-
Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser
O çağ uygarlığından iz kalmadı.
- Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit
Ata Sözleri ve Deyimler
- iz bırakmak
- izi belirsiz olmak
- izinden yürümek
- izine basmak
- izine dönmek
- izine düşmek
- izine uymak
- izini düşürmek
- izini kaybetmek
- izi silinmek
- iz sürmek
Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi
ARZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarż)
- Sunma
- Piyasaya mal sürülmesi, sunu
- Yüksek bir makama anlatma, bildirme
Ata Sözleri ve Deyimler
- arz etmek
Birleşik Kelimeler: arzıendam, arz odası, arz talep, arzuhâl, para arzı
- En, genişlik
-
Yer, yeryüzü
Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum. - Etem İzzet Benice
Birleşik Kelimeler: arz cazibesi, arz dairesi, arz derecesi