PİLİSİZ ile Oluşan Kelimeler (PİLİSİZ Kelime Türetme)
PİLİSİZ harflerinden oluşan 17 kelime bulunuyor. PİLİSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Pilisiz kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
PİLİSİZ15
5 Harfli Kelimeler
İPSİZ13
4 Harfli Kelimeler
İPSİ9, PİSİ9, SLİP9, PİLİ8, İSLİ5, SİLİ5
3 Harfli Kelimeler
PİS8, PİL7, SİZ7, ZİL6
2 Harfli Kelimeler
İP6, İZ5, İS3, Sİ3, İL2
İL
-
Ülkenin vali yönetimindeki bölümü, vilayet
İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır. - Anayasa
- Şehrin niteliklerini taşıyan büyük yerleşim yeri
- Ülke, yurt
- Eski Türklerde devlet
Birleşik Kelimeler: ilbay
İS
-
Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke
Uzandı, is çıkarmaya başlayan fitili kesti. - Memduh Şevket Esendal
- Yakıtın tam yanmamasından oluşan, dumanla yükselen kömürleşmiş tanecikler
- Sürme (II)
Ata Sözleri ve Deyimler
- ise tutmak
- isin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar
Sİ (Kelime Kökeni: İtalyanca si)
- Gam dizisinde la ile do arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Silisyum elementinin simgesi
İSLİ
-
İsi olan, islenmiş, is bulaşmış
Bu bakış yosunlu, isli kahve pencerelerinden dikenli tarlalara bakmak değildir. - Nazım Hikmet
- İs verecek bir biçimde (yanmak)
Birleşik Kelimeler: isli küf
SİLİ
- Kilim, yünden dokunmuş yaygı
- Arı, temiz
- İffetli
Birleşik Kelimeler: arı sili
İZ
-
Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare
Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti
Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare
Cinayet izleri.
-
Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser
O çağ uygarlığından iz kalmadı.
- Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit
Ata Sözleri ve Deyimler
- iz bırakmak
- izi belirsiz olmak
- izinden yürümek
- izine basmak
- izine dönmek
- izine düşmek
- izine uymak
- izini düşürmek
- izini kaybetmek
- izi silinmek
- iz sürmek
Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi
ZİL (Kelime Kökeni: Farsça zil)
- İşaret vermek, uyarmak, çağırmak için kullanılan ve bir çan ile bu çana vuran bir tokmaktan oluşan, elle veya başka düzenlerle işletilebilen araç
-
Birbirine çarparak ses çıkartmak için parmaklara veya tefin kasnağındaki deliklere takılan yuvarlak, metal nesne
Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle / Her kalbi dolduran zile, her sineden ole! - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- zil takıp oynamak
Birleşik Kelimeler: zilzurna, elektrikli zil, elektrik zili, teneffüs zili
- Parasız
Ata Sözleri ve Deyimler
- zil kalmak
İP
-
İplik
Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı. - Necati Cumalı
- Asarak öldürme cezası
Ata Sözleri ve Deyimler
- ip atlamak
- ipe çekmek
- ipe dizmek
- ipe gelesice
- ipe gitmek
- ipe sapa gelmemek
- ipe un sermek
- ipi (birinin) eline geçmek
- ipi çözmek
- ipi kırmak
- ipi koparmak
- ip inceldiği yerden kopar
- ipini çekmek
- ipini kırmak
- ipini koparmak
- ipin ucunu kaçırmak
- ipi sapı yok
- ipiyle kuyuya inilmez
- ip koptuğu yerden bağlanır
- iple çekmek
- ipleri birinin elinde olmak
- ip takmak
- ipten almak
- ipten kazıktan kurtulmuş
- ipten kuşak kuşanmak
Birleşik Kelimeler: ip cambazı, ip iskelesi, ip merdiven, ip torba, ipucu, ipi çürük, ipi kırık, yağlı ip, çamaşır ipi, çırpı ipi, diş ipi, İngiliz ipi
PİL (Kelime Kökeni: Fransızca pile)
- Kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çeviren araç, batarya
Ata Sözleri ve Deyimler
- pili bitmek
Birleşik Kelimeler: kalem pil, kuru pil, termoelektrik pil, güneş pili
SİZ
- Çokluk ikinci kişi zamiri
- Bir kişiye saygı ve incelik belirtisi olarak kullanılan bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
- siz bilirsiniz
- sizden
- sizden iyi olmasın
- size (veya sizlere) ömür
- size doyum olmaz
- siz sağ olun
Birleşik Kelimeler: sizli bizli
PİLİ (Kelime Kökeni: Fransızca pli)
-
Kumaş, kâğıt vb.nde bir bölümün öbürünün üzerine getirilmesiyle oluşturulan kıvrım, kırma
Gayet ince pililer külahın tepesinde birleşiyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
PİS
- Leke, toz veya kirle kaplı olan, kirli, iğrendirici, murdar, mülevves
-
Kendinde pislik olan veya pislenmiş olan
Lağım suları pistir.
-
Beğenilmeyecek durumda olan, kötü, zararlı
Şu pis dünyanın acılarında bile öyle bir tat var ki her şeye razıyım. - Reşat Nuri Güntekin
-
Çirkin, sevimsiz olan
Demin o pis, ukala suratıyla sırıta sırıta yanıma yaklaştı. - Reşat Nuri Güntekin
-
İçinden çıkılması çok güç, karışık
Pis bir iş.
Birleşik Kelimeler: pis bıyık, pisboğaz, pis lakırtı, pis pis, pis söz, pis su, ağzı pis, eteğine pis
İPSİ
- İpi andıran, ipe benzeyen, ip gibi
Birleşik Kelimeler: ipsi solucanlar
PİSİ (Kelime Kökeni: Rumca)
- Pisi balığı
- Çocuk dilinde kedi
Birleşik Kelimeler: pisi balığı, pisi pisi, pisipisi otu
SLİP (Kelime Kökeni: İngilizce slip)
- Ödeme belgesi
- Paçasız ve sıkıca saracak biçimde dikilmiş erkek donu