PEŞTAMALLI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

PEŞTAMALLI harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli PEŞTAMALLI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Peştamallı ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Peştamallı olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ŞAPLI13, TAPIŞ13, ŞAPEL12, TAPMA10, TAŞIM10, APTAL9, ALMAŞ9, PATAL9, PALET9, TAŞLI9, TAŞIL9, TAŞMA9, TALEP9, ATAŞE8, TALAŞ8, TELAŞ8, ALLEM6, ALTLI6, LAMEL6, METAL6, MELAL6, MATLA6

ALLEM

[isim]

  • `Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak` anlamıyla allem etmek, kallem etmek sözünde geçer

    Nitekim allem ettiler, kallem ettiler, beni buradan mahrum etmek için her şeyi yaptılar. - Necip Fazıl Kısakürek

ALTLI

[sıfat]

  • Altı olan

    Düz altlı ev iskarpinlerini çıkararak ayaklarını çekti. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: altlı üstlü

LAMEL (Kelime Kökeni: Fransızca lamelle)

[isim]

  • Mikroskopla yapılan incelemede bazen lamların üstüne kapatılan dört köşe, küçük ve ince cam parçası

[biyoloji]

  • Çok ince tabaka

METAL (Kelime Kökeni: Fransızca métal)

[isim]

[kimya]

  • Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde

[sıfat]

  • Bu maddeden yapılmış

    Çıkardıkları metal kutuları, gazeteleri ve cam şişeleri ayrı ayrı çuvallara doldurup götürüyorlar. - Elif Şafak

  • Dizgi makinelerinde satırları oluşturmak için eritilen antimon ve kurşun alaşımı

Birleşik Kelimeler: metal bilimi, metal yatak, metal yorulması, alkali metaller

MELAL (Kelime Kökeni: Arapça melāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Can sıkıntısı, usanç

    Melalimizi avutmak için bin türlü eğlence, bin türlü zevk icat ettik. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Üzüntü, hüzün, dert

Ata Sözleri ve Deyimler

  • melal duymak

MATLA (Kelime Kökeni: Arapça maṭlaʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Gök cisimlerinin doğması
  • Gök cisimlerinin doğduğu yer

[edebiyat]

  • Divan edebiyatında kaside veya gazelin ilk beyti

ATAŞE (Kelime Kökeni: Fransızca attaché)

[isim]

  • Bir elçiliğe bağlı uzman, elçilik uzmanı

    Elçilik ataşelerinde yüzde otuz azaltılmaya gidilmelidir. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: askerî ataşe, ticari ataşe, basın ataşesi, deniz ataşesi, ticaret ataşesi

TALAŞ

[isim]

  • Testere ile biçilen veya rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen kırıntılar

Birleşik Kelimeler: talaş böreği, talaş kebabı

TELAŞ (Kelime Kökeni: Arapça telāşī)

[isim]

  • Herhangi bir sebeple acelecilik

    Atatürk'ün gelişini göremedik ama koridordaki telaştan meseleyi anladık. - Haldun Taner

  • Kaygı, tasa, sıkıntı

    Ben geçerken onun telaşı, sizi dürtmesi gözümden kaçmadı. - Halide Edip Adıvar

  • Şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa

    Herkes yağmur telaşı içindeydi. Islanmış, çamurlanmış, dört bir yanımdan geçiyorlardı. - Nezihe Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • telaşa düşmek
  • telaşa gelmek
  • telaş almak
  • telaşa vermek
  • telaş etmek
  • telaş göstermek
  • telaşına dalmak

APTAL (Kelime Kökeni: Arapça abdāl)

[sıfat]

  • Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak, alık salık

    Aptal bir gülüşle yüzüne bakıyorum. - Yusuf Ziya Ortaç

[ünlem]

[teklifsiz konuşmada]

  • Küçümseme ve azarlama bildiren bir seslenme sözü

    Aptal! Senin yerini açıkça söyledim ben. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aptal olmak
  • aptal yerine koymak

Birleşik Kelimeler: aptal aptal

ALMAŞ

[isim]

  • İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe

[mantık]

  • Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem

PATAL

[isim]

[mineraloji]

  • Lüle taşı

PALET (Kelime Kökeni: Fransızca palette)

[isim]

  • Ressamların boyaları üzerine dizerek fırça ile karıştırdıkları elde tutulan levha

    Ne atölyem ne fırçam ne paletim var. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Sanayide çeşitli amaçlarla kullanılan yayvan ve geniş levha
  • Hızlı yüzmek için ayağa geçirilen araç
  • Tankın veya bazı iş makinelerinin her türlü arazide yol almasını sağlayan, iki yanındaki tekerleklerini içine alan metal şerit, tırtıl (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • palet vurmak

TAŞLI

[sıfat]

  • İçinde taş olan, taş karışmış olan (tahıl, bakliyat vb.)

    Yağsız köpüklü ayranlar içmiş, taşlı bulgur pilavı yemişler. - Sait Faik Abasıyanık

  • Üzerinde taş bulunan

    Taşlı yol

  • Üzerinde süs taşı bulunan

    Taşlı yüzük.

Birleşik Kelimeler: kaldırım taşlı

TAŞIL

[isim]

  • Fosil

Birleşik Kelimeler: taşıl bilimi