Peş ile Başlayan Kelimeler

PEŞ ile başlayan 23 kelime bulunuyor. Başında PEŞ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Peş kelimesinin anlamı nedir? İçinde peş olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

PEŞTAMALCILIK26

11 Harfli Kelimeler

PEŞTAMALSIZ24, PEŞKİRCİLİK21, PEŞTAMALLIK20

10 Harfli Kelimeler

PEŞİNATSIZ22, PEŞTAMALCI22, PEŞTAMALLI19

8 Harfli Kelimeler

PEŞTAHTA19, PEŞMELBA18, PEŞKİRCİ18, PEŞTAMAL16

7 Harfli Kelimeler

PEŞTUCA18, PEŞİNCİ17, PEŞİNDE16, PEŞİNAT14, PEŞİNEN14

6 Harfli Kelimeler

PEŞREV19, PEŞKEŞ16, PEŞKİR13

5 Harfli Kelimeler

PEŞTU13, PEŞİN12, PEŞ12

3 Harfli Kelimeler

PEŞ10

PEŞ (Kelime Kökeni: Farsça pes)

[isim]

  • Arka, art

    Biz kuru canımıza razıyız diye peşimizden geliyordu. - Falih Rıfkı Atay

  • Elbisenin etek kısmı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • peşinde (veya peşinden) gitmek
  • peşinde (veya peşinden) koşmak
  • peşinde dolaşmak (veya gezmek)
  • peşinden sürüklemek
  • peşinden yürümek
  • peşinde olmak
  • peşine düşmek (veya gitmek)
  • peşine takılmak
  • peşine takmak
  • peşini bırakmamak

Birleşik Kelimeler: peş peşe, peşi peşine, peşi sıra

[isim]

[halk ağzında]

  • Bazı giysilerin bol olması için yanlarına eklenen kumaş parçası

PEŞİN (Kelime Kökeni: Farsça pīşīn)

[sıfat]

  • Bir alışverişte, alışveriş yapıldığı anda, alınan şeyin tesliminden önce veya teslimiyle birlikte ödenen, veresiye karşıtı

    Aldığı şeyin parasını peşin olarak ödeyen bir insanın hâlinde bir gurur vardır. - Mehmet Kaplan

  • Çalışmadan verilen (ücret, aylık)

    O, peşin parayla çalışıyor.

[isim]

[ekonomi]

  • Toptancıdan bir malı çok miktarda veresiye aldıktan sonra piyasada değerinden daha aşağıya peşin olarak satma, spot

[zarf]

  • Daha önce, önceden

Birleşik Kelimeler: peşin cevap, peşin fikir, peşin hüküm, peşin pazarlık, peşin peşin, peşin piyasa, peşin satış, peşin yargı

PEŞLİ

[sıfat]

  • Peş (II) eklenerek genişletilmiş (giysi)

    Hacı Kalfa, bugün arkasına dört peşli bir eski zaman entarisi giymiş. - Reşat Nuri Güntekin

PEŞKİR (Kelime Kökeni: Farsça pīşgīr)

[isim]

  • Genellikle pamuk ipliğinden dokunmuş ince havlu

    Kafası babasının dükkânıyla meşgul olan oğul, elini yüzünü yıkamış, duvardaki peşkiri alıp odaya dönerken kadın pencereye az önceki gibi dayandı. - Orhan Kemal

  • Yemek yerken kullanılan, el kurulanan, büyük mendil biçiminde pamuk veya keten bez, peçete

    Henüz birkaç yudum içtiği şarabın ıslaklığını sapsarı bıyıklarının üstünden peşkiriyle silerek dedi ki... - Peyami Safa

PEŞTU (Kelime Kökeni: Farsça peştū)

[isim]

  • Afgan halkı

PEŞİNAT (Kelime Kökeni: Farsça pīşīn + Arapça -āt)

[isim]

  • Bir alışveriş veya hizmet için önceden verilen bir miktar para

    Peşinat ne kadar?

PEŞİNEN (Kelime Kökeni: Farsça pīşīn + Arapça -en)

[zarf]

  • Peşin olarak, önceden

    Kâğıt parasını oyuna başlamadan peşinen cepten vereceğiz. - Kemal Tahir

PEŞTAMAL (Kelime Kökeni: Farsça puştmāl)

[isim]

  • Hamamda örtünmek için kullanılan ince dokuma

    Misafirlere mahsus bir sürü yedek silecek bohçaları peştamalından kesesine kadar hazır durur. - Refik Halit Karay

  • İş yaparken bele bağlanan uzun, geniş dokuma
  • Başa ve omuzlara örtülen dokuma

    Sonra onun da arkasındaki peştamal kan içinde, saçları didik didik, yuvarlandığını gördüm. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • peştamal kuşanmak

PE

  • Türk alfabesinin yirminci harfinin adı, okunuşu

PEŞKEŞ (Kelime Kökeni: Farsça pīşkeş)

[isim]

[eskimiş]

  • Yaranmak amacıyla uygunsuz olarak verilen şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • peşkeş çekmek

PEŞİNCİ

[isim]

  • Malı peşin para ile satan veya satın alan kimse

PEŞMELBA (Kelime Kökeni: Fransızca pêche melba)

[isim]

  • Çekirdeği çıkarılmış yarım şeftalinin genellikle vanilyalı veya kaymaklı dondurma üzerine oturtulması ve krema ile süslenmesiyle yapılan bir tür tatlı

PEŞKİRCİ

[isim]

  • Peşkir dokuyan veya satan kimse

PEŞTUCA

[isim]

  • Afganistan'ın resmî dili

[sıfat]

  • Bu dille yazılmış olan

PEŞTAMALLI

[sıfat]

  • Peştamalı olan

    Babam peştamallı başımı okşadı ve on dakika sonra yola çıktık. - Aka Gündüz