PESEK ile Oluşan Kelimeler (PESEK Kelime Türetme)

PESEK harflerinden oluşan 16 kelime bulunuyor. PESEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Pesek kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

PESEK10, SEPEK10

4 Harfli Kelimeler

KESP9, KESE5

3 Harfli Kelimeler

PES8, EPE7, KEP7, PEK7, KES4, SEK4, EKE3

2 Harfli Kelimeler

PE6, ES3, SE3, EK2, KE2

EK

[isim]

  • Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça

    Yazının ekleri.

  • Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave

    Gazetenin haftalık sanat ve edebiyat eki.

  • Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri
  • İki borunun birbirine birleştirildiği yer

[sıfat]

  • Eklenmiş, katılmış

    Okul müdürüyken okulun ek inşaatında hamallarla birlikte çalışmış. - Haldun Taner

[dil bilgisi]

  • Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan, başa, sona veya kelimenin içine eklenebilen, bağımlı dil bilgisi ögeleri, lahika

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ek bent olmak
  • ekini belli etmemek

Birleşik Kelimeler: ek bileziği, ek bütçe, ek ders, ek eylem, ek fiil, ek görev, ek gün, ek kart, ek kök, ek oylum, ek ödenek, ek poliçe, ek süre, ek tahsisat, iç ek, işlek ek, ön ek, son ek, aidiyet eki, bildirme eki, çekim eki, çoğul eki, çokluk eki, durum eki, edilgenlik eki, eşitlik eki, hâl eki, ilgi eki, iyelik eki, kişi eki, küçültme eki, nispet eki, olumsuzluk eki, soru eki, şahıs eki, topluluk eki, türetme eki, yapım eki, yokluk eki, yön eki, yön gösterme eki, zaman eki, çatı ekleri

KE

  • Türk alfabesinin on dördüncü harfinin adı, okunuşu

EKE

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Büyük, yetişkin, yaşlı, kart

[isim]

[mecaz]

  • Yaşı küçük olduğu hâlde sözleri ve davranışları büyükmüş gibi olan çocuk

ES

[isim]

[müzik]

  • Notada duraklama zamanı ve bunu gösteren işaretin adı

    Dörtlük es. Sekizlik es.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • es geçmek

[kimya]

  • Aynştaynyum elementinin simgesi

SE

  • Türk alfabesinin yirmi ikinci harfinin adı, okunuşu

[isim]

  • Üç

Birleşik Kelimeler: ciharıse

[kimya]

  • Selenyum elementinin simgesi

KES

[isim]

[halk ağzında]

  • Genellikle yakmak için kullanılan iri saman

[isim]

[spor]

  • Ayak bileklerini de içine alan kapalı jimnastik ayakkabısı

SEK (Kelime Kökeni: Fransızca sec)

[sıfat]

  • İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki)

    Sek viski.

[zarf]

  • İçine su veya bir başka içki karıştırmadan

    Sek içmek.

KESE (Kelime Kökeni: Farsça kīse)

[isim]

  • Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan veya örgüden küçük torba

    Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı. - Fikret Otyam

[sıfat]

  • Bu küçük torba miktarında olan

    Üç kese tütün.

  • Bazı şeylerin üzerine geçirilen, kumaştan çanta biçiminde kap

    Kur'an kesesi.

  • Yıkanırken kir çıkartmak için ele geçirilen, vücudu ovmaya yarayan, bürümcükten, cep biçiminde bez

[mecaz]

  • Bir kimsenin mal varlığı

    Bu sadeleşme, vücut ve keseye daha elverişli idi. - Falih Rıfkı Atay

[anatomi]

  • Organizmanın bazı boşlukları

[bitki bilimi]

  • Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik

[tarih]

  • Beş yüz kuruşluk para birimi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keseden yemek
  • kesenin ağzını açmak
  • kesenin dibi görünmek
  • kesenize bereket
  • kesesi elvermemek
  • kesesine bir şey girmek
  • kesesine göre
  • kesesine güvenmek
  • kesesini doldurmak
  • keseye danış, pazarlığa sonra giriş
  • keseye davranmak

Birleşik Kelimeler: kese çiçeği, kese kâğıdı, kese yoğurdu, bol keseden, döl kesesi, göz kesesi, hamam kesesi, hava kesesi, idrar kesesi, işitme kesesi, öd kesesi, reçine kesesi, safra kesesi, spor kesesi, su kesesi, yağ kesesi, yüzme kesesi

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Kısa, kestirme (yol)

PE

  • Türk alfabesinin yirminci harfinin adı, okunuşu

EPE (Kelime Kökeni: Fransızca épée)

[isim]

[spor]

  • Delici kılıç
  • Delici kılıçla oynanan, hedef bölgesi bütün vücut olan bir tür kılıç oyunu

KEP (Kelime Kökeni: İngilizce cap)

[isim]

  • Başlık, sipersiz şapka
  • Asker şapkası
  • Hemşirelerin giydiği başlık
  • Bazı törenlerde profesör ve öğrencilerin giydikleri özel başlık

PEK

[sıfat]

  • Sert, katı
  • Sağlam, dayanıklı

    İnsan gülden nazik, taştan pektir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[zarf]

  • Gereken, beklenen veya alışılmış olandan çok

    Pek beğendikleri ve pek sevdikleri hâlde aldatırlar. - Hüseyin Cahit Yalçın

[zarf]

[halk ağzında]

  • Hızlı olarak

    Pek gittiği için çabuk yoruldu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pek söylemek

Birleşik Kelimeler: pekâlâ, pek başlı, pek canlı, pek çoğu, pek çok, pek doku, pek gözlü, pekiyi, pek pek, pek yürekli, pek yüzlü, ağzı pek, arkası pek, canı pek, gözü pek, sırtı pek, yüreği pek, yüzü pek

PES (Kelime Kökeni: Farsça bes)

[ünlem]

  • Yenilgiyi kabul ettiğini belirtmek için veya birinin şaşkınlık veren davranışlarına karşılık olarak kullanılan bir söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pes demek
  • pes etmek

[sıfat]

  • Hafif, yavaş sesle söylenen, pest, ince karşıtı

    Nihayet Zehra kapıya doğru yürüyünce pesten, sevinçli seslerle söyleşerek arkasından giderler. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: pes perde, pes ses

KESP (Kelime Kökeni: Arapça kesb)

[isim]

[eskimiş]

  • Kazanma

Birleşik Kelimeler: kesbetmek

PESEK

[isim]

  • Diş kiri, diş pası