PERÇİNLEYİŞ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

PERÇİNLEYİŞ harflerini içeren 4 harfli 51 kelime bulunuyor. 4 harfli PERÇİNLEYİŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

İPÇİ11, PİŞİ11, PEÇE11, EPEY10, İŞÇİ10, İÇİŞ10, ŞERÇ10, EŞEY9, EPER8, PİRE8, PİLİ8, PENİ8, PERİ8, ÇİLE7, ÇİNE7, ÇİNİ7, ÇENE7, ÇERİ7, ERİŞ7, EŞLİ7, ELÇİ7, İNİŞ7, İNEÇ7, İŞLİ7, İÇRE7, İÇLİ7, İÇİN7, İÇEL7, İLİÇ7, İLÇE7, LİNÇ7, LEÇE7, NEŞE7, ŞİİR7, ŞİLE7, ŞERİ7, ŞENİ7, EYER6, NİYE6, REYE6, YENİ6, YİNE6, YELE6, ERİN4, ERİL4, EREN4, ENLİ4, ENİR4, İRİN4, NERE4, REEL4

ERİN

[sıfat]

  • Ergen

ERİL

[sıfat]

[dil bilgisi]

  • Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker

EREN

[isim]

[din bilgisi]

  • Ermiş

    Bu adam vaktinin en büyük erenlerindendi. - Ömer Seyfettin

  • Olağanüstü sezgileriyle birtakım gerçekleri gördüğüne inanılan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erenlerin sağı solu (belli) olmaz

Birleşik Kelimeler: alperen

ENLİ

[sıfat]

  • Eni büyük olan, geniş

    Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk

ENİR

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir tür yaban mersini

İRİN

[isim]

  • Organizmanın herhangi bir yerinde iltihaplanma sonunda ölmüş hücre artıklarından ve bozulmuş akyuvarlardan oluşan, mikroplu veya mikropsuz, genellikle sarımtırak renkte koyuca sıvı, cerahat

NERE

[isim]

  • Hangi yer?

    Buranın nere olduğunu biliyor musunuz? Bu, nerenin resmi?

  • Hangi taraf?
  • Hangi organ?

    Nereniz ağrıyor?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... nere ... nere

REEL (Kelime Kökeni: Fransızca réel)

[sıfat]

  • Gerçek

EYER

[isim]

  • Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne

    Gözlerini eyerin kuburluklarıyla atın doru boynunda hasıl olan gölgeli çizgiye dikmişti. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eyer boşaltmak
  • eyere de gelir semere de
  • eyeri boş kalmak
  • eyer kapatmak (veya kapamak)
  • eyer vurmak

Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı, eyer kaşı

NİYE

[zarf]

  • Niçin, neden

    Böyle hiddetlenecektin, niye razı oldun? - Ahmet Kabaklı

REYE (Kelime Kökeni: Fransızca rayé)

[sıfat]

  • Çizgili çubuklu çizgileri olan (kumaş)

    Fenerliler, sarı lacivert reye fanila giymişler. - Haldun Taner

YENİ

[sıfat]

  • Kullanılmamış veya az kullanılmış olan, eski karşıtı

    Yeni giysi. Yeni ayakkabı.

  • Oluş veya çıkışından beri çok zaman geçmemiş olan

    Yeni haber. Yeni moda.

  • En son edinilen

    Yeni eve taşındık.

  • İşe henüz başlamış

    Yeni öğrenci. Yeni asker.

  • O güne kadar söylenmemiş, görülmemiş, gösterilmemiş, düşünülmemiş olan

    Yeni bir buluş. Yeni bir düşünce.

  • Tanınmayan, bilinmeyen

    Yeni imzalara rastlıyoruz.

  • Daha öncekilerden farklı olan

    Yeni ihtiyaçlarımız var.

  • Eskisinin yerine gelen

    Yeni vali çok çalışkanmış.

[zarf]

  • Biraz önce, çok zaman geçmeden

    Yeni tanıştığım orman uzmanları çok nazik ve kibar insanlardı. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: yeni ay, yenibahar, yeni baştan, Yeni Çağ, yeniçeri, yeni dalga, yenidoğan, yenidünya, Yeni Dünya, yeni Eflatuncu, yeni eleştirici, yeni gerçekçi, yeni gümüş, yeni izlenimci, yeni sene, yeni Türk harfleri, yeni yazı, yeni yeni, yeni yetme, yeni yıl

YİNE

[zarf]

  • Yeniden, bir daha, tekrar, gene

    Yine beni unuttu, ağaçlıklar arasına yürüdü. - Ahmet Kabaklı

  • Öyle de olsa, öyle olmasına karşılık
  • Buna rağmen, bununla birlikte

    Kocası için saçını süpürge etti yine de yaranamadı. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

YELE

[isim]

  • At, aslan vb. hayvanların ensesinde veya boynunda bulunan uzun kıllar

    Ben, yelesi yelde dalgalanan, sağrısı köpüklü kır atıma bineceğim. - Nazım Hikmet

  • Balıklarda sırt yüzgeci

ÇİLE (Kelime Kökeni: Farsça çille)

[isim]

  • Zahmet, sıkıntı

    Bizim bu dünyadaki hayatımız da bir çileden ibaret olduğu düşünülecek olursa en münasip çilenin de burada olması icap ediyordu. - Asaf Halet Çelebi

[din bilgisi]

  • Dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zahmetli ve perhizli dönem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çile çekmek
  • çile çıkarmak (veya doldurmak)
  • çileden çıkarmak
  • çileden çıkmak
  • çilesi dolmak
  • çileye girmek

Birleşik Kelimeler: çilehane

[isim]

  • İpek, yün, pamuk vb. her türlü iplik demeti
  • Yay kirişi