PERVAZ ile Oluşan Kelimeler (PERVAZ Kelime Türetme)
PERVAZ harflerinden oluşan 23 kelime bulunuyor. PERVAZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Pervaz kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
PERVAZ19
5 Harfli Kelimeler
PERVA15
4 Harfli Kelimeler
REVA10, APRE8, PARE8
3 Harfli Kelimeler
VAZ12, VAR9, ARP7, RAP7, ARZ6, EZA6, ZER6, ZAR6
2 Harfli Kelimeler
AV8, EV8, VE8, PE6, AZ5, ZE5, AR2, ER2, RA2, RE2
AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)
-
100 m² değerinde yüzey ölçü birimi
Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.
-
Utanma, utanç duyma
Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan
Ata Sözleri ve Deyimler
- ar damarı çatlamış
- ar dünyası değil kâr dünyası
- ar etmek
- arına dokunmak
- ar namus tertemiz
- ar ve hayâ perdesi yırtılmak
- ar yılı değil, kâr yılı
Birleşik Kelimeler: ar belası
- Argon elementinin simgesi
ER
-
Erkek
Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir ere verilen Zeynep'in hissesi ayrılmıştır. - Tarık Buğra
-
İşini iyi bilen, yetenekli kimse
Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister. - Nurullah Ataç
- Kahraman, yiğit
-
Rütbesiz asker, nefer
Düşman erleri arasında Fransızlar da vardır. - Salâh Birsel
- Koca
Ata Sözleri ve Deyimler
- ere gitmek (veya varmak)
- ere vermek
- erim er olsun da yerim çalı dibi olsun
- erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını
- er kocar, gönül kocamaz
- er lokması er kursağında kalmaz
- er olan ekmeğini taştan çıkarır
- er oyunu üçe kadar
Birleşik Kelimeler: erbaş, er bezi, erdişi, er ekmeği, er kişi, er meydanı, er suyu, acemi er, komando er, tam er, avcı eri, emir eri, gönül eri, hizmet eri, iş eri, sanat eri, yazın eri
-
Erken
Er sabah kalktım ki sular çağlıyor - Halk türküsü
Birleşik Kelimeler: er ekmeği, er geç
- Erbiyum elementinin simgesi
RA
- Radyum elementinin simgesi
RE
- Türk alfabesinin yirmi birinci harfinin adı, okunuşu
- Gam (II) dizisinde do ile mi arasındaki ses
- Renyum elementinin simgesi
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
ZE
- Türk alfabesinin yirmi dokuzuncu harfinin adı, okunuşu
ARZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarż)
- Sunma
- Piyasaya mal sürülmesi, sunu
- Yüksek bir makama anlatma, bildirme
Ata Sözleri ve Deyimler
- arz etmek
Birleşik Kelimeler: arzıendam, arz odası, arz talep, arzuhâl, para arzı
- En, genişlik
-
Yer, yeryüzü
Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum. - Etem İzzet Benice
Birleşik Kelimeler: arz cazibesi, arz dairesi, arz derecesi
EZA (Kelime Kökeni: Arapça eẕāʾ)
-
Üzme, sıkıntı verme, üzgü
Gün geçtikçe içimde anlaşılmaz bir eza uyanmaya başlamıştı. - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: eza cefa
ZER (Kelime Kökeni: Farsça zer)
- Altın
ZAR
- İnce perde veya örtü
- İnce ve yumuşak yaprak biçimindeki organlar veya organ bölümleri, çeper
-
Birbirine sımsıkı yapışık hücre veya moleküllerden oluşan ve bitkilerin çeşitli bölümlerini bir kın gibi saran ince tabaka, cidar, çeper
Çekirdek zarı. Hücre zarı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- zar gibi
Birleşik Kelimeler: zar kanatlılar, birinci zar, dış zar, iç zar, ikinci zar, ince zar, örümceksi zar, sert zar, sümüksü zar, akciğer zarı, beyin zarı, göz zarı yangısı, göze zarı, karın zarı, kemik zarı, kızlık zarı, kulak zarı, tohum zarı, yumurta zarı
-
Tavla ve başka oyunlarda kullanılan kemik, fil dişi, plastik vb. maddelerden küp olarak yapılan ve altı yüzünde, birden altıya kadar benekler bulunan oyun aracı
Bir tavla zarı kadar küçücük eve / Bir kadın iki çocuk nasıl sığar? - Bedri Rahmi Eyuboğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- zar almak
- zar atmak
- zar atmak
- zar gelmek
- zarını bozmak
- zar kesmek
- zar tutmak
Birleşik Kelimeler: cıvalı zar
- Car (II)
PE
- Türk alfabesinin yirminci harfinin adı, okunuşu
ARP
- Dik tutularak parmakla çalınan, üç köşeli, telli çalgı
RAP
- Ayakların yürürken çıkardığı ses
Ata Sözleri ve Deyimler
- rap diye
Birleşik Kelimeler: rap rap
APRE (Kelime Kökeni: Fransızca apprêt)
- Kumaş veya derinin cilalanması, perdahlanması
- Dokumacılıkta, boyacılıkta cila olarak kullanılan madde
PARE (Kelime Kökeni: Farsça pāre)
- Parça, kısım
-
Tane, adet
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi / Yeni doğmuş ayı gördükleri yerden geliyor - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: pare pare, ciğerpare, palaspare, şekerpare, varakpare, yekpare