Perva ile Başlayan Kelimeler

PERVA ile başlayan 10 kelime bulunuyor. Başında PERVA olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Perva kelimesinin anlamı nedir? Perva ile biten kelimeler. İçinde perva olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

PERVASIZLIK27

10 Harfli Kelimeler

PERVASIZCA28, PERVANESİZ24

9 Harfli Kelimeler

PERVANECİ22, PERVANELİ19

8 Harfli Kelimeler

PERVASIZ23

7 Harfli Kelimeler

PERVA17, PERVANE17

6 Harfli Kelimeler

PERVAZ19

5 Harfli Kelimeler

PERVA15

PERVA (Kelime Kökeni: Farsça pervā)

[isim]

  • Çekinme, sakınma, korku

    Islanmışın yağmurdan pervası mı olur? - Rıfat Ilgaz

PERVARİ

[isim]

  • Siirt iline bağlı ilçelerden biri

PERVANE (Kelime Kökeni: Farsça pervāne)

[isim]

  • Geceleri ışık çevresinde dönen küçük kelebek, kepenek (II)

    Ötede mum yanıyor bir şeyler dönüyor / Pervaneler art arda ne çabuk ölüyor - Behçet Necatigil

  • Döndüğünde bir mekanizmayı işleten bir eksene dikey olarak bağlanmış, iki veya ikiden çok kanattan yapılmış alet, uskur

    Çok geçmiyor, şaftın dönmesiyle pervane çalışıyor. - Zeyyat Selimoğlu

[tarih]

  • Selçuklularda ve İlhanlılarda has, zeamet, tımar ile ilgili olarak verilen ferman

[sıfat]

[mecaz]

  • Bir kimsenin yanından hiç ayrılmayan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pervane kesilmek
  • pervane olmak

Birleşik Kelimeler: pervane balığı, bodoslama pervanesi

PERVANELİ

[sıfat]

  • Pervanesi olan

    Tek pervaneli uçak.

PERVAZ (Kelime Kökeni: Farsça pervāz)

[isim]

  • Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça

    Pencerenin pervazına oturup tekrar gökyüzüne baktım. - Sait Faik Abasıyanık

  • Giysilerin yaka, kol, etek vb. yerlerine veya kumaştan yapılmış diğer eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça
  • Cilt kapağının iç tarafına konulan deri parçası

[eskimiş]

  • Uçuş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pervaz etmek

PERVANECİ

[isim]

[tarih]

  • Selçuklu divanında bulunan, arazi defterlerine bakan görevli

PERVASIZ

[sıfat]

  • Çekinmez, sakınmaz, korkusuz (kimse), biperva

    Hele hanımlar, şık mı şık, açık saçık ama pervasız ve uzak hanımlar. - Tarık Buğra

[zarf]

  • Çekinmeden, sakınmadan, korkmadan, biperva

    Onları kimsenin görmediğine emin olunca pervasız konuşmaya başladılar. - Mahmut Yesari

PERVANESİZ

[sıfat]

  • Pervanesi olmayan

    Pervanesiz uçak.

PERVASIZLIK

[isim]

  • Sakınmama, korkusuzluk

    Yemek saatinde, evimizin yirmi yıllık alışkanlığına meydan okuyan bir pervasızlıkla ben kapı çalıyordum. - Yusuf Ziya Ortaç

PERVASIZCA

[zarf]

  • Pervasız bir biçimde, çekinmeden, sakınmadan, pervasızcasına, bodoslama (II)

    Onlar iskemlelerine pervasızca kurulur ve etrafa sıkılmadan bakarlar. - Bedri Rahmi Eyuboğlu