PERİYODİK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
PERİYODİK harflerini içeren 4 harfli 25 kelime bulunuyor. 4 harfli PERİYODİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DEPO11,
ERİK
- Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)
- Bu ağacın kabuğu ince, çeşitli renklerde, mayhoş veya tatlı, eti sulu, tek ve sert çekirdekli yemişi
Birleşik Kelimeler: erik hoşafı, erik kompostosu, erik marmeladı, erik pestili, erik rakısı, erik reçeli, kuru erik, sarıerik, bardacık eriği, bardak eriği, can eriği, çakal eriği, dağ eriği, gövem eriği, Japon eriği, Malta eriği, mürdüm eriği, türbe eriği, üryani eriği, yaban eriği
DİRİ
-
Yaşamakta olan, yaşayan, canlı, ölü karşıtı
Duydum, görmedimse de hortlayan ölüleri / Fakat hortlak diriden kimin vardır haberi? - Faruk Nafiz Çamlıbel
-
Güçlü, zinde
Diri bir adam.
-
Solmamış, pörsümemiş
Diri çiçek. Diri yaprak.
- Gereği kadar pişmemiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- diri kalmak
Birleşik Kelimeler: diri diri, diri örtü
DERK (Kelime Kökeni: Arapça derk)
- Anlama, kavrama
Ata Sözleri ve Deyimler
- derk etmek
DERİ
-
İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka, cilt, ten
Bütün kemikleri, ince bir deri altında birer birer sayılıyordu. - Peyami Safa
-
Bu tabakadan yapılmış
Üstünde yine o siyah deri pardösüsü, kolunda siyah deri çantası. - Necati Cumalı
- İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan postu
Ata Sözleri ve Deyimler
- derisi kemiklerine yapışmak
- derisine sığmamak
- derisini yüzmek
Birleşik Kelimeler: deri altı, alt deri, dış deri, iç deri, orta deri, üst deri, dana derisi, domuz derisi, kaplan derisi, tırnak derisi, yılan derisi
- Toplantı, düğün
- Pazar veya panayır kurulan gün, dernek
EDİK
- Yumuşak ve renkli sahtiyandan yapılmış yarım konçlu lapçın
- Kısa çizme
KEDİ
-
Kedigillerden, memeli, köpek dişleri iyi gelişmiş, çevik ve kuvvetli, evcil, küçük hayvan, pisik (Felis domesticus)
Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kedi ciğere bakar gibi bakmak (veya süzmek veya seyretmek)
- kedi gibi
- kedi gibi dört ayak üzerine düşmek
- kedi ile harara (veya çuvala) girmek
- kedi ile köpek gibi
- kedi ne, budu ne?
- kedinin boynuna ciğer asılmaz
- kedinin gideceği samanlığa kadar
- kedinin kabahatini önüne koyarlar, öyle döverler
- kedinin kanadı olsaydı serçenin adı kalmazdı
- kedinin usluluğu sıçan görünceye kadar
- kedi olalı bir fare tuttu
- kedi yavrusunu yerken sıçana benzetir
- kediye peynir (veya ciğer) ısmarlamak
- kedi yetişemediği (veya uzanamadığı) ciğere pis (veya murdar) dermiş
- kediyi sıkıştırırsan üstüne atılır
Birleşik Kelimeler: kediayağı, kedi balı, kedi balığı, kedibastı, kedidili, kedigözü, kedi nanesi, kedi otu, kediyaladı, Ankara kedisi, bozkır kedisi, denizkedisi, külkedisi, Siyam kedisi, Van kedisi, yaban kedisi
OKEY
- Plastik, tahta, mika vb. maddelerden yapılmış taşlarla oynanan ve konkene benzeyen bir oyun türü
DİYE
- Herhangi bir yargıya vararak
- Niteleyerek
-
Diyerek
Güneş yakmasın diye onun güzel başını/ Gördüm siper olurken iki arkadaşını - Faruk Nafiz Çamlıbel
DEYİ
- Dil, söz, işaret, mimik vb. anlatım araçlarının bütünü, logos
- Hristiyan felsefesinde Tanrı kelamını insanlara ulaştıran oğul, logos
Birleşik Kelimeler: ön deyi
EPİK (Kelime Kökeni: Fransızca épique)
- Destansı
EKİP (Kelime Kökeni: Fransızca équipe)
-
Takım
Aramızda ekipler kuracağız, maçlar yapacağız, oyunlar oynayacağız. - Çetin Altan
Birleşik Kelimeler: kaza kırım ekibi
İPEK
-
İpek böceği kozaları çözülerek çıkarılan ve dokumacılıkta kullanılan çok ince, esnek ve parlak tel
Hamam takımları hep sırma ve ipek işlemeli imiş. - Salâh Birsel
-
Bu telden yapılmış
Altın çizgili, yemyeşil ipek kravatı ne olursa olsun almalıydı. Ceketiyle asorti olacaktı. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- ipek gibi
Birleşik Kelimeler: ipek ağacı, ipek baskı, ipek böceği, ipek çiçeği, ipek gülü, ipekhane, ipek matı, suni ipek, taşlanmış ipek, yapay ipek, çamaşır ipeği, Hint ipeği
KREP (Kelime Kökeni: Fransızca crêpe)
-
Çok bükümlü iplikle dokunmuş bir tür ince kumaş
Başına kenarları yeşil oyalı mor bir gaz boyaması krep bağlıyordu. - Osman Cemal Kaygılı
- Yumurta, süt, un ile tavada kızartılarak yapılan, küçük yuvarlak tatlı veya tuzlu yiyecek
KİPE (Kelime Kökeni: Almanca Kippe)
- Hızla bükülen kalçanın sert ve birden gerilişiyle, vücudun yatıştan ayaküstü duruşa veya asılmadan dayanmaya geçmesi
PİRE
- Pireler takımından, insanın ve bazı hayvanların kanını emerek yaşayan, iyi sıçradığı için kolay yakalanamayan, küçük, asalak böcek (Pulex)
Ata Sözleri ve Deyimler
- pire gibi
- pire için yorgan yakmak
- pireye kızıp yorgan yakmak
- pireyi deve yapmak
- pireyi gözünden vurmak
Birleşik Kelimeler: pirekapan, pirekıran, pire otu, su piresi