PERHİZKAR Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
PERHİZKAR harflerini içeren 4 harfli 41 kelime bulunuyor. 4 harfli PERHİZKAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Perhizkar ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Perhizkar olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
HARP12,
ERİK
- Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)
- Bu ağacın kabuğu ince, çeşitli renklerde, mayhoş veya tatlı, eti sulu, tek ve sert çekirdekli yemişi
Birleşik Kelimeler: erik hoşafı, erik kompostosu, erik marmeladı, erik pestili, erik rakısı, erik reçeli, kuru erik, sarıerik, bardacık eriği, bardak eriği, can eriği, çakal eriği, dağ eriği, gövem eriği, Japon eriği, Malta eriği, mürdüm eriği, türbe eriği, üryani eriği, yaban eriği
İARE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāre)
-
Eğreti, ödünç
Bu iare tuvaletiyle kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı. - Peyami Safa
- Eğreti verme, ödünç verme
KİRA (Kelime Kökeni: Arapça kirāʾ)
-
Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar
Eski kirayı yükseltiyorum, isterseniz gidin mahkemeye. - Çetin Altan
-
Bu biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para
Kira ile aldım, zaten bu yüzden de geciktim ya! - Refik Halit Karay
-
Bu biçimde tutulan taşınmaz
O zamana kadar kira köşelerinde sürünmekten bir tat, bin feryat, türlü sıkıntılara giriftar olmuşken... - Halit Ziya Uşaklıgil
Ata Sözleri ve Deyimler
- kirada olmak
- kirada oturmak
- kiraya vermek
Birleşik Kelimeler: kira arabası, kira bedeli, kira kontratı, kira sözleşmesi, ayak kirası, diş kirası, maden kirası
KARE (Kelime Kökeni: Fransızca carré)
- Kenarları ve açıları birbirine eşit olan dörtgen, dördül, murabba
-
Bu biçimde olan
Kare masa.
-
İskambil oyunlarında aynı türden dört kâğıdın bir araya gelmesi
Kare as. Kare kız.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ...-in karesi
- karesini almak
Birleşik Kelimeler: kare kare, karekök, birimkare, kilometrekare, metrekare, tamkare
KARİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳāriʾ)
-
Okuyucu, okur
Bu kusurlara rağmen Gülistan tercümesi bugünkü hâliyle de Türk karisi için faydalı olmaktan uzak değildir. - Asaf Halet Çelebi
- Kur'an'ı kurallarına uygun bir biçimde okuyan kimse
RİKA (Kelime Kökeni: Arapça riḳʿa)
- Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimi
EZİK
-
Çarpma, dövülme vb. sebeplerle vücutta oluşan bere
Vücudu eziklerle dolu idi.
- Ezilmiş veya yassılmış
- Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü
- Pısırık
-
Üzüntülü bir biçimde
Hiç de ezik bulmaz kızını, hep güvenmiştir ona. - Tarık Buğra
Birleşik Kelimeler: ezik büzük
İKAZ (Kelime Kökeni: Arapça īḳāẓ)
- Uyarma, uyarı, dikkat çekme, ihtar, tembih
- Uyandırma
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikaz etmek
Birleşik Kelimeler: ikaz lambası, ikaz yeleği
KRİZ (Kelime Kökeni: Fransızca crise)
-
Bir organda birdenbire ortaya çıkan fizyolojik bozukluk, akse
Krizler sıkıştırdığı zaman özel kliniklerde yatmaya gidiyordu. - Çetin Altan
- Bir kimsenin yaşamında görülen ruhsal bunalım
- Bir şeyin çok kıt bulunması durumu
- Bir şeye duyulan ani ve aşırı istek
- Çöküntü
-
Bir ülkede veya ülkeler arasında, toplumun veya bir kuruluşun yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran
Krizin ne kadar sürdüğünü bilmiyorum. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- kriz geçirmek
Birleşik Kelimeler: kriz masası, kriz yöneticisi, kriz yönetimi, kalp krizi
KEZA (Kelime Kökeni: Arapça keẕā)
- Aynı biçimde, kezalik
RİZE
- Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
ZİRA (Kelime Kökeni: Farsça zīrā)
-
Çünkü
Yeter ki şu ikramiyeli çikolatalardan vazgeçiniz. Zira görüyorum ki merakınız günden güne artıyor. - Nazım Hikmet
ZEKİ (Kelime Kökeni: Arapça ẕekī)
-
Anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, zeyrek
En zeki hayvan maymundur.
-
Çabuk ve kolay kavrayan
Bildiğim, onun zeki bir genç olduğu ve ara sıra sevimli, ufak şiirler yazdığıdır. - Memduh Şevket Esendal
-
Zekâ varlığı gösteren
İnce, zeki bir kalemi vardı. - Yusuf Ziya Ortaç
ZEKÂ (Kelime Kökeni: Arapça ẕekāʾ)
-
İnsanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamı, anlak, dirayet, zeyreklik, feraset
Herkesin gönlünü almayı bilecek zekâya sahipti. - Ayla Kutlu
Birleşik Kelimeler: zekâ bölümü, zekâ geriliği, zekâ testi, zekâ yaşı, zekâ yeteneği, analitik zekâ, çoklu zekâ, genel zekâ, üstün zekâ
ZERK (Kelime Kökeni: Arapça zerḳ)
- İç itim
Ata Sözleri ve Deyimler
- zerk etmek