[isim]

• Işığa karşı bakıldığında kâğıt tabakasının yapısal görünümü

[isim]

[fizik]

• Elektrik akımında şiddet birimi

[isim]

• Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer

• Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda

  Pencereden güneş yahut rüzgâr gelirse şu siper köşeye kaçacak. - Refik Halit Karay

• Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka, kasket vb.nin önüne yapılan çıkıntı, siperlik

  Sabahtan beri çektiği şaraplarla epeyce başı dönen meşhur kumandan tolgasının siperini geri itti. - Ömer Seyfettin

[askerlik]

• Askerlerin savaşta vurulmamaları ve rahat ateş edebilmeleri için kazılmış, üstü açık hendek

  Ateş yağmuru ikinci kat siperleri geçti. - Aka Gündüz

[sıfat]

• Kuytu, korunulabilen

  Burası siper bir yerdir.

Ata Sözleri ve Deyimler

• siper almak
• siper etmek
• sipere yatmak
• siper olmak

[isim]

• Bilirkişi

  Babam hem iyi bir tütün eksperi hem de bir tütün tiryakisiydi. - Azra Erhat

[isim]

[halk ağzında]

• Çit

  Sıra sıra çeperler / Çepere su serperler / Irak yoldan geleni / Terli terli öperler - Halk türküsü

• Ahlaksız, huysuz, geçimsiz kimse

• Bağ çubuğu, çalı çırpı

• Sebze bahçesi

• Zar

Ata Sözleri ve Deyimler

• çeper çekmek

[sıfat]

• Nitelik, nicelik ve derece bakımından üstün olan

• Belli bir normun üstünde olan

[isim]

• Bir şasinin üzerine takılmış, inip kalkan kasası olan, kendinden hareketli, yükü boşaltan düzen

[isim]

• Tarla, bağ, bahçe, yapı ve toprak işlerinde ağır işleri gören gündelikçi, ırgat

  Kan tere batmış rençper gibi çalışırdı. - Refik Halit Karay

[isim]

[fizik]

• Değeri bin amper olan akım şiddeti birimi

[isim]

[eskimiş]

• Savaş araçlarından altı dilimli topuz

[isim]

[fizik]

• Amperin milyonda birine eşit akım şiddeti birimi

[isim]

• Eksperlerin başı

[isim]

[fizik]

• Dalgalı gerilimde, 1 volt olan bir gerilim altında 1 amperlik akımın ürettiği güç birimi

[isim]

• 343 yıkamaç