PAZARLAMACI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

PAZARLAMACI harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli PAZARLAMACI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Pazarlamacı ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Pazarlamacı olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

APACI13, CAMIZ13, PLAZA12, PALAZ12, PAZAR12, ZARCI12, CAZLI12, LAZCA11, ACIMA10, LAZIM10, MALCI10, RAMPA10, ZAMLI10, CAMLI10, ARIZA9, ARACI9, MALCA9, MARAZ9, MALAZ9, MACAR9, CARLI9, ACARA8, ALAZA8, ALACA8, IRAMA7, ARAMA6, ALARM6, MARAL6

ARAMA

[isim]

  • Aramak işi, taharri

    Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu

[hukuk]

  • Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arama yapmak

Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi

ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)

[isim]

  • Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
  • Bu işareti veren düzenek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alarma geçmek

MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Dişi geyik

IRAMA

[isim]

  • Iramak işi

ACARA

[isim]

  • Acar

ALAZA

[isim]

[halk ağzında]

  • Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl, soğan vb

ALACA

[isim]

  • Çorum iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

  • Birkaç rengin karışımından oluşan renk, ala

[sıfat]

  • İki veya daha çok renkli
  • Birkaç renkli iplikten yapılmış dokuma
  • Keklik, bıldırcın vb. kuşları avlamak için kullanılan iki renkli bez

[bitki bilimi]

  • Ağaçta ilk olgunlaşan meyve

    Bu incirin alacasını ben yedim.

[bitki bilimi]

  • Meyvelere, genellikle üzüme düşen ben

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaca düşmek

Birleşik Kelimeler: alaca aş, alacabalıkçıl, alaca bulaca, alaca karanlık, alacakarga, alacamenekşe, alacasansar, deli alacası

ARIZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿāriża)

[isim]

  • Aksama, aksaklık, bozulma

[coğrafya]

  • Engebe

[müzik]

  • Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar işaretlerinin ortak adı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arıza yapmak

ARACI

[isim]

  • Ara bulucu
  • İki şey arasında bağlantı kuran kimse, vasıta

[ticaret]

  • Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt, komprador

[ekonomi]

  • İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aracı koymak

Birleşik Kelimeler: aracı banka, borsa aracısı

MALCA

[zarf]

  • Mal olarak, mal bakımından, malen

MARAZ (Kelime Kökeni: Arapça maraż)

[isim]

[eskimiş]

  • Hastalık

[mecaz]

  • Dayanılması güç durum

[sıfat]

[mecaz]

  • Huysuzluğu ve titizliği ile can sıkan

    Aman ne maraz adamsın!

MALAZ

[isim]

[halk ağzında]

  • Sulak yer
  • Sürülmemiş, ot bürümüş toprak
  • Su altında kalan, su basmış tarla

MACAR

[isim]

  • Macaristan halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Macar biberi, Macar ineği, Macar salamı

CARLI

[sıfat]

  • Car (II) giymiş olan

    Köyün sokaklarında elleri carlı, peştamallı köylüleri kovalıyordu. - Ömer Seyfettin

ACIMA

[isim]

  • Acımak durumu
  • Başka bir kimsenin veya canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet

    Sizin zerre kadar acımanız yok mu? - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: acıma duygusu, acıma hissi