[isim]

• Ayılmak işi

[sıfat]

• İçine maya karıştırılmış

• Maya ile ekşiyip kabarmış

[isim]

• Daire şeklinde açılan mayalanmış hamurun, sac veya fırında pişirilmesiyle elde edilen ekmek

[sıfat]

• Yama vurulmuş, yama ile onarılmış olan

  Pantolonu yamalı, ceketinin dirsekleri yıpranmış fakat mintanı temizdi. - Halide Edip Adıvar

• Yüzünde lekeler bulunan (kimse)

[isim]

• Aşılmak durumu

  Fakat asıl temennim onların daha yüksek düşünceler için aşılması gereken basamaklar olmasıdır. - Mehmet Kaplan

[isim]

• Alışmak işi, istinas, ülfet

  İşin çetinliği devam ve alışma sayesinde hissedilmez olur. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

[kimya]

• Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita

[sıfat]

• Lamacılık yanlısı olan (kimse)

[sıfat]

• Aylıklı

  Biri bir koca görür rüyasında / Yüz lira maaşlı kibar bir adam - Orhan Veli Kanık

[sıfat]

• Maşası olan

  Maşalı saat.

• Maşa ile kıvrılmış (saç)

[sıfat]

• Şama ile yapılmış

  Müştak cebinden şamalı kibriti çıkardı, çaktı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[isim]

[halk ağzında]

• Tahsildar

[sıfat]

• Alay etme huyu olan (kimse), müstehzi

• Alay eden, küçümseyen (tutum)

  Ders veren bir öğretmeni taklit eder gibi alaycı bir tonla konuşuyor. - Ahmet Ümit

[isim]

• Ayakkabı yamayan, onaran kimse, ayakkabı eskicisi

[sıfat]

• Ayıbı, kusuru olan

[sıfat]

• Vücutça toplu ve iri olmasına rağmen direnci az olan

  Gösterişine bakmayın, lapacının biridir.

• Yorgun, bitmiş tükenmiş

  Belki o ılık kışlarda biraz fazla nezle oluyor, lodostan belki biraz fazla lapacı oluyorduk ama memnunduk. - Sait Faik Abasıyanık