[isim]

• Bir ticaret veya sanayi kurumunun sahibi, başı, işvereni

  Bizim gazetecilerin çoğu patronu hesabına suç yüklenir. - Burhan Felek

[mecaz]

• Bir kuruluşta, bir iş yerinde makam bakımından yetkili kimse

[mecaz]

• Sözü geçen paralı kimse

[isim]

• Kumaşın biçilmesine yarayan, bir giysi örneğindeki parçaların biçimine göre kesilmiş kâğıt, kalıp

Ata Sözleri ve Deyimler

• patron çıkarmak

[isim]

[eskimiş]

• Osmanlı Devleti'nde tümamirale yakın bir deniz subaylığı unvanı

[isim]

• Patron olma durumu

• Patron olmaya elverişli kâğıt vb

[zarf]

• Patron gibi, patrona yakışır bir biçimde

[isim]

• Örneğe göre ölçüp biçerek ilk patronu çıkaran nitelikli işçi

[isim]

• Patroncunun yaptığı iş

[isim]

[hukuk]

• Cezaevinden serbest bırakılan suçlunun toplum yaşantısına yeniden uyabilmesini sağlamak amacıyla yapılan yardım çalışması

• Yönetim, gözetim