PATİSKA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

PATİSKA harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli PATİSKA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AKPAS10, İSPAT10, KASAP10, PASAK10, PASTA10, SAPAK10, KİTAP9, KATİP9, PATAK9, PATİK9, TAKİP9, ASKAT6, ASTİK6, KASTİ6, SAKİT6, SAKAT6, SAİKA6, TAKSİ6, TAKSA6, TAKAS6, AKAİT5

AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)

[isim]

[din bilgisi]

  • Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
  • Bu kuralları toplayan kitap

ASKAT

[isim]

[matematik]

  • Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri

    Metrenin askatları desimetre, santimetre ve milimetredir.

ASTİK (Kelime Kökeni: Ermenice)

[isim]

[argo]

  • Pezevenk

KASTİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣdī)

[sıfat]

  • Bilerek, isteyerek yapılan

[zarf]

  • Kasıtlı olarak, bilerek, isteyerek

SAKİT (Kelime Kökeni: Arapça sākit)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Susmuş, sessiz

    Nazmiye Hanım hülyaları içinde sakit, uysal ve gevşek adımlarla yürüyordu. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakit kalmak

SAKAT (Kelime Kökeni: Arapça saḳaṭ)

[sıfat]

  • Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü

    Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • Bozuk veya eksik

    Sakat bir anlatım.

    Sakat bir iş.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakata gelmek
  • sakat olmak

SAİKA (Kelime Kökeni: Arapça ṣāʿiḳa)

[isim]

[eskimiş]

  • Yıldırım

    Öteden saikalar parçalıyor afakı! - Mehmet Akif Ersoy

Birleşik Kelimeler: siperisaika

[isim]

[eskimiş]

  • Sebep

    Daha çok artan merakımın saikasıyla kapıya kadar ben de gittim. - Ercüment Ekrem Talu

TAKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca taxi)

[isim]

  • Belirli bir ücret karşılığı yolcu taşıyan, taksimetresi olan otomobil

    Taksi bir karışıklığın çıktığını görünce hemen gazlayıp uzaklaştı. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taksi çevirmek

Birleşik Kelimeler: taksi dolmuş, taksimetre, radyo taksi

[isim]

[biyoloji]

  • Göçüm

TAKSA (Kelime Kökeni: Latince)

[isim]

  • Pulu yapıştırılmadan veya eksik yapıştırılarak gönderilen mektup için alıcının cezalı olarak ödediği posta ücreti

Birleşik Kelimeler: taksa pulu

TAKAS (Kelime Kökeni: Arapça taḳāṣṣ)

[isim]

  • Değişim

[ticaret]

  • İki ülke arasında yapılan alışverişin karşılıklı olarak malla ödenmesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takas etmek
  • takas tukas etmek

KİTAP (Kelime Kökeni: Arapça kitāb)

[isim]

  • Ciltli veya ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü

    Ama ben, bir kitap üzerine bir fikir edinmek istedim mi o kitabı kendim okurum. - Nurullah Ataç

  • Herhangi bir konuda yazılmış eser

    Acaba bir edebiyat kitabında hazır bir tarif bulamaz mıyız? - Falih Rıfkı Atay

  • Kutsal kitap

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kitaba (veya kitabına) uydurmak
  • kitaba el basmak
  • kitabı kapamak
  • kitabında yer almamak
  • kitap (veya kitaplar) devirmek (veya devretmek)
  • kitapta yeri olmak

Birleşik Kelimeler: kitap açacağı, kitap cebi, kitap dolabı, kitap düşkünü, kitap ehli, kitabevi, kitap fuarı, kitap kurdu, kitap sarayı, kitapsever, ana kitap, beyaz kitap, ehlikitap, hesap kitap, kara kaplı kitap, yardımcı kitap, yasak kitap, adres kitabı, baş ucu kitabı, boyama kitabı, cep kitabı, el kitabı, okuma kitabı, şiir kitabı

KÂTİP (Kelime Kökeni: Arapça kātib)

[isim]

  • Yazman

    Bir müddet sonra Talat Bey'in hususi kalemine kâtip oldum. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: kâtibiadil, başkâtip, umumi kâtip, mirî kâtibi, sır kâtibi, tahrirat kâtibi

PATAK

[isim]

  • Dayak, kötek

PATİK (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Altı yumuşak veya ince deriden, genellikle üstten bağlı küçük çocuk ayakkabısı
  • Genellikle iple örülerek yapılan ayakkabı biçimindeki çorap

TAKİP (Kelime Kökeni: Arapça taʿḳīb)

[isim]

  • Yetişmek, yakalamak veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitme, izleme

    Hazım Aslan'ı, bir polis hafiyesi gibi günlerce takipten sonra bulmaya muvaffak oldum. - Halide Edip Adıvar

  • Ardınca gitme veya gelme

    Çocuk, babasının kendisini takibinden memnun olmadı.

  • Kovuşturma

    Savcılık, basın suçlarının takibinden sorumludur.

[mecaz]

  • İzinden gitme, uyma, izleme

    Atatürk'ün düşüncelerini takip, gençliğin başlıca amacıdır.

[askerlik]

  • Geri çekilmekte olan düşmanı yok etmek için yapılan hareket

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takibe vermek
  • takip etmek

Birleşik Kelimeler: yakın takip