PARTENOGENEZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

PARTENOGENEZ harflerini içeren 5 harfli 37 kelime bulunuyor. 5 harfli PARTENOGENEZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GAROZ13, PONZA13, PATOZ13, TOPAZ13, GERZE12, PAZEN12, ARGON10, APOTR10, APORT10, ORGAN10, OPERA10, ONGEN10, PORTE10, PERON10, TONGA10, TAPON10, TANGO10, ERGEN9, GRENA9, GEREN9, ORTEZ9, PATEN9, PEREN9, ROZET9, TOZAN9, TENGE9, ENEZE8, ZATEN8, ZENNE8, NOTER6, TONER6, TORNA6, TENOR6, ANTEN5, ANTRE5, ETENE5, TANEN5

ANTEN (Kelime Kökeni: Fransızca antenne.)

[isim]

  • Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz

[hayvan bilimi]

  • Duyarga

[denizcilik]

  • Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar

Birleşik Kelimeler: anten yükselteci, çanak anten

ANTRE (Kelime Kökeni: Fransızca entrée)

[isim]

  • Giriş

    Bir müddet sonra her ikisi de büyük antreden çıkıp kaybolurlar. - Ahmet Muhip Dranas

  • Başlangıç yemeği

ETENE

[isim]

[anatomi]

  • Döl eşi

[bitki bilimi]

  • Meyve yaprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm

TANEN (Kelime Kökeni: Fransızca tanin)

[isim]

  • Birçok bitkisel maddede bulunan, deri tabaklamada, hekimlikte kullanılan, tadı buruk bir madde

NOTER (Kelime Kökeni: Fransızca notaire)

[isim]

[hukuk]

  • Çeşitli belge ve işlemlere geçerlik kazandırmak ve yasanın öngördüğü diğer görevleri yerine getirmekle yükümlü, belli nitelikleri ve kendine özgü bir hukuk statüsü olan kamu görevlisi, kâtibiadil

    Notere işi düşen insanlara yardım etmeyi pek güzel bilirdi. - Memduh Şevket Esendal

  • Bu görevlinin çalıştığı yer, noterlik

TONER (Kelime Kökeni: İngilizce toner)

[isim]

  • Bilgisayar yazıcısı veya fotokopi makinesinde kullanılan toz durumundaki mürekkep

TORNA (Kelime Kökeni: İtalyanca torna)

[isim]

  • Ağaç veya metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgâh

TENOR (Kelime Kökeni: İtalyanca tenore)

[isim]

[müzik]

  • En tiz erkek sesi
  • Sesi böyle olan şarkıcı, sanatçı

ENEZE

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Cılız, zayıf, güçsüz

ZATEN (Kelime Kökeni: Arapça ẕāten)

[zarf]

  • Doğrusu, doğrusunu isterseniz, esasen, zati

    Şehir son elli yılda zaten mahşerleşmişti. - Aydın Boysan

ZENNE (Kelime Kökeni: Farsça zenāne)

[isim]

[eskimiş]

  • Kadın

    Zenne çorabı.

[tiyatro]

  • Orta oyununda veya Karagöz'de kadın rolüne çıkan erkek oyuncu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zenneye çıkmak

ERGEN

[sıfat]

  • Döl verebilecek duruma gelmiş olan, erin, yeni yetme, akil baliğ, baliğ
  • Henüz evlenmemiş, bekâr

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ergene karı boşamak kolay
  • ergen gözüyle kız alma, gece gözüyle bez alma
  • ergen olmak

GRENA (Kelime Kökeni: Fransızca grenat)

[isim]

[mineraloji]

  • Nar çiçeği renginde bir süs taşı
  • Alüminyum silikat ile kalsiyum, magnezyum, demir, manganez vb. madenlerden birinin birleşmesinden oluşmuş çeşitli renkteki mineral

GEREN

[isim]

[halk ağzında]

  • Kuruyunca çatlayan toprak, verimsiz, tuzlu, killi toprak

ORTEZ (Kelime Kökeni: Fransızca orthèse)

[isim]

  • Kemikteki biçim bozukluğunu düzelten, bozukluğun ekleme vereceği yükü azaltan veya felçli kasa destek veren araç