PARALELLEŞTİRME Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

PARALELLEŞTİRME harflerini içeren 6 harfli 62 kelime bulunuyor. 6 harfli PARALELLEŞTİRME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MEŞREP14, ŞLEMPE14, EPRİME11, EMPATİ11, PRİMAT11, PEREME11, PELEME11, TRAMPA11, APRELİ10, AŞERME10, EPİTEL10, ERİŞME10, EŞİLME10, EŞLEME10, İŞETME10, İŞLEME10, MEŞALE10, MAİŞET10, PARTAL10, PARTER10, PARİTE10, PERLİT10, ŞEMAİL10, ŞEAMET10, TEŞMİL10, TERAPİ10, TEPELİ10, TEMAŞA10, ARAŞİT9, AŞİRET9, AŞERAT9, ATEŞLİ9, ERİŞTE9, İŞARET9, ŞERİAT9, ŞİRRET9, ŞERARE9, ŞALTER9, ŞERAİT9, ŞELALE9, TELAŞE9, ALLAME7, AMİRAL7, AMETAL7, ALAMET7, ERİTME7, EMARET7, ELLEME7, ELEMLİ7, ELETME7, İMALAT7, İMARET7, İLETME7, MAAİLE7, MİLLET7, MİTRAL7, MARTİR7, TERMAL7, TELEME7, ALETLİ6, LALELİ6, TELLAL6

ALETLİ

[sıfat]

  • Aleti olan veya aletle yapılan

Birleşik Kelimeler: aletli jimnastik

LALELİ

[sıfat]

  • Lale bulunan veya yetiştirilen (yer)
  • Üzerinde lale deseni veya motifi bulunan

TELLAL (Kelime Kökeni: Arapça dellāl)

[isim]

  • Herhangi bir şeyi, olayı veya bir şeyin satılacağını halka duyurmak için çarşıda, pazarda yüksek sesle bağıran kimse, çağırtmaç

    Annemin çeyizlik eşyasını hamallarla tellallar çarşısına gönderdi. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Satışlarda aracılık eden kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tellal çağırtmak

Birleşik Kelimeler: muhabbet tellalı

ALLAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿallāme)

[sıfat]

  • Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili

    Tarihî zihniyet taşımak için tarihçi olmak şart değildir. İlmî düşünebilmek için allame olmak şart olmadığı gibi. - Sabahattin Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allame kesilmek

Birleşik Kelimeler: allameicihan

AMİRAL (Kelime Kökeni: Fransızca amiral)

[isim]

[askerlik]

  • Rütbesi general ile aynı olan deniz subayı

    Amiralin sözlerine inanmak lazım, boş konuşmaz. - Feridun Fazıl Tülbentçi

Birleşik Kelimeler: büyük amiral, koramiral, oramiral, tuğamiral, tümamiral, visamiral

AMETAL (Kelime Kökeni: Fransızca amétale)

[isim]

[kimya]

  • Metal olmayan element

    Klor, fosfor, oksijen ametaldir.

ALAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāmet)

[isim]

  • Belirti, işaret, iz, nişan

    İnsanlığın belli bir sonuca yöneldiğini gösterir hiçbir alamet yok. - Cemil Meriç

[mecaz]

  • Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne

Birleşik Kelimeler: alametifarika, kıyamet alameti

ERİTME

[isim]

  • Eritmek işi

[fizik]

  • Metallerde erimeyi sağlamak amacıyla dökümden önce yapılan ısıtma işlemi

[sıfat]

  • Eritilerek elde edilen

Birleşik Kelimeler: eritme peynir

EMARET (Kelime Kökeni: Arapça emāret)

[isim]

  • Beylik

ELLEME

[isim]

  • Ellemek işi

    Kuş yuvasındaki yumurtayı ellemeye gelmez. - Necati Cumalı

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Elle seçilmiş, iyi

    Elleme kömür.

ELEMLİ

[sıfat]

  • Üzüntülü, kederli

    Çektiği elemli aşkla mesut olmasa da bunları sevdiği şüphesizdir. - Abdülhak Şinasi Hisar

ELETME

[isim]

  • Eletmek işi

İMALAT (Kelime Kökeni: Arapça iʿmālāt)

[isim]

[ticaret]

  • Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal
  • İşlenerek yapılan üretim

    Bu paketler satılsın, imalata ondan sonra devam edilecekti. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: imalathane, fason imalat, seri imalat

İMARET (Kelime Kökeni: Arapça ʿimāret)

[isim]

  • İmarethane

Birleşik Kelimeler: imarethane

İLETME

[isim]

  • İletmek işi

    Bilgiyi kurup iletmede konuşmanın başarısı şaşırtabilir çok kimseyi. - Nermi Uygur