PAPAĞANLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

PAPAĞANLIK harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli PAPAĞANLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KAĞNI13, PAPAK13, AĞLAK12, KAĞAN12, KAPLI10, KALIP10, KLAPA9, KAPAN9, LAKAP9, PLAKA9, PALAN9, ANLIK6, ANALI6, KANLI6, KALIN6, ANLAK5, ALKAN5, AKLAN5, AKALA5, ALAKA5, KANAL5, KALAN5

ANLAK

[isim]

[ruh bilimi]

  • Zekâ

ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)

[isim]

[kimya]

  • Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin

AKLAN

[isim]

[coğrafya]

  • Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile

    Karadeniz aklanı.

  • Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri

AKALA

[isim]

  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)

[isim]

  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

  • Gönül bağı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka

KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)

[isim]

  • Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu

    Süveyş Kanalı.

    Panama Kanalı.

  • Telefon, telgraf, radyo, televizyon vb. araçlarla iletişimi sağlayan yol, hat

    Bir kanaldan ötekine geçerken aldığı yüklü transfer bedelini nasıl ödeyecekti bu kadın? - İnci Aral

  • Tahtanın liflerine dik yönde açılan kırlangıç kuyruğu biçimli girinti

[anatomi]

  • İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol

[coğrafya]

  • İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz

    Mozambik Kanalı.

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları

KALAN

[sıfat]

  • Kalma işini yapan
  • Artan, mütebaki

    Kalan on lirayı Aliş'e verdim. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

[matematik]

  • Bir çıkarmanın sonucu

[isim]

[matematik]

  • Bölme işleminde bölünenden artan sayı

ANLIK

[sıfat]

  • Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane

    Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu? - Tarık Buğra

  • Bir anda oluşan, gelişen, spontane

[isim]

[ruh bilimi]

  • Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi

[isim]

[ruh bilimi]

  • Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt

Birleşik Kelimeler: bir anlık

ANALI

[sıfat]

  • Anası olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analı kuzu, kınalı kuzu

Birleşik Kelimeler: analıkızlı

KANLI

[sıfat]

  • Kan bulaşmış

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

  • Kanı olan
  • Kan dökülmesine neden olan

    Bu savaş çok kanlı olacak, beyler. - Tarık Buğra

  • İsteyerek kan dökmüş olan (kimse), hunriz, katil
  • Kanlanmış olan

    Kanlı göz.

[isim]

  • Kan davasında taraf olan kimse

    Oğlumun kanlısı Abbas kâfiri değil, oğlumun kanlısı Esme'dir. - Yaşar Kemal

[tıp]

  • Kanı yoğun olan, demevi

    Kanlı adam.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanlı gömlek gizlenemez
  • kanlısı olmak
  • kanlı yaş (veya yaşlar) dökmek

Birleşik Kelimeler: kanlı ishal, kanlı bıçaklı, kanlı canlı, kanlı katil, ağırkanlı, delikanlı, serinkanlı, sıcakkanlı, soğukkanlı

KALIN

[sıfat]

  • Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı

    Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Enli ve gür (kaş)
  • Yoğun, akıcılığı az olan

    Kalın bir sis tabakası.

  • Etli, dolgun

    Dudakları kalın, yüzü ergenlik içinde... - Memduh Şevket Esendal

  • Pes (ses)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalın incelene kadar ince süzülür

Birleşik Kelimeler: kalın bağırsak, kalın kafa, kalın ses, kalın ünlü, kalın yağ, ensesi kalın

[isim]

[halk ağzında]

  • Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık

    Babam senden çok mu istedi kalını? - Halk türküsü

[isim]

  • Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü

KLAPA (Kelime Kökeni: Almanca Klappe)

[isim]

  • Yakanın göğse doğru inen devrik bölümü

KAPAN

[isim]

  • Bazı hayvanları yakalamak için kullanılan, hayvanın ayağının değmesiyle işleyen tuzak

[mecaz]

  • Düzen, hile

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kapana düşmek (veya girmek veya kısılmak veya koymak veya tutulmak veya yakalanmak)
  • kapana düşürmek (veya kıstırmak)
  • kapana sıkıştırmak
  • kapan kurmak

Birleşik Kelimeler: kurt kapanı, yağmur kapanı

[isim]

[eskimiş]

  • Pazara satılmak üzere gelen yiyecek maddelerinin tartıldığı resmî büyük kantar ve bu kantarın bulunduğu yer

LAKAP (Kelime Kökeni: Arapça laḳab)

[isim]

  • Bir kimseye, bir aileye kendi adından ayrı olarak sonradan takılan, o kimsenin veya o ailenin bir özelliğinden kaynaklanan ad

    Öyleyse bana da bir lakap bul, dedi, sallanmaktan başı dönen tuzluğu nihayet masaya bırakabildiğinde. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lakap takmak

PLAKA (Kelime Kökeni: İtalyanca placca)

[isim]

  • Kamyon, otomobil vb. kara taşıtlarına takılan numara levhası
  • Metal yaprak

    Okşuyorum onu; parmaklarımı tuşlarda, küçük, altın plakanın üstünde gezdiriyorum. - İnci Aral

  • Plak

Birleşik Kelimeler: geçici plaka, kırmızı plaka, mozaik plaka