[isim]

• Ağaç veya metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgâh

[isim]

[halk ağzında]

• Tarlaya atılan tohumu örtmek için gezdirilen, ağaçtan geniş araç, sürgü

Ata Sözleri ve Deyimler

• tapan çekmek

[isim]

[kimya]

• Atom numarası 18, atom ağırlığı 39,9 olan, havada % 1 oranında bulunan, rengi, kokusu ve tadı olmayan bir element (simgesi Ar)

[isim]

• Yardımcı, koruyucu, havari

  Şimdi, senin apotrların (havarilerin) kimlerdir? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[ünlem]

• Avın veya kendisine gösterilen şeyin üzerine atılıp getirmesi için köpeğe verilen buyruk sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

• aportta beklemek

[isim]

• Yunan klasik devrinde, sitenin yönetim, politika ve ticaret işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan, halk meydanı

[isim]

[anatomi]

• Vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, örgen, uzuv

  Bütün iç organlarım burkulur gibi oldu. - Necati Cumalı

[mecaz]

• Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş

  Devlet organları.

[isim]

[argo]

• Hile, düzen, tuzak

Ata Sözleri ve Deyimler

• tongaya basmak (veya düşmek)

[sıfat]

• Niteliği düşük, eski, elde kalmış

  İşportanın içinde hayatın en yırtık, en tapon matahları satılıyordu. - Aka Gündüz

[mecaz]

• Bayağı (kimse)

[isim]

[müzik]

• Özel ritimli ağır bir dans

  Annemle babam yalnızca tango ve vals yaparlarmış cumhuriyet balolarında. - Erendiz Atasü

• Bu dansın müziği

  Burada o zaman bir laterna vardı. Kolunu çevirdiğinizde hırıl hırıl bir tango çalıyordu. - Selim İleri

[halk ağzında]

• Aşırı bir biçimde son modaya uyarak giyinmiş (kadın)

  Yolda tangolara rast geldim, ne süslü, ne nazik... - Aka Gündüz

[isim]

[hayvan bilimi]

• Mavimsi yeşil renkli bir tür baştankara, dağ isketesi

[isim]

• Petrolden 100-250 °C arasında damıtılan ürün

[isim]

• Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri

  Apartmanın temizliğine azami dikkat edilecek, her taraf pırıl pırıl olacak. - Elif Şafak

• Yön, yan, doğrultu

  Deniz tarafındaki çayırdan bir sürü koyun geçiyor. - Memduh Şevket Esendal

• Yöre, yer

  Üsküdar tarafındaki evlerin camları kor gibi parlıyordu. - Haldun Taner

• İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri

  Karşı tarafın adamları.

• Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi

  Evine görücü gelecek kız tarafı strese girerdi. - Üstün Dökmen

• Bir şeyin belli bölümü, kısmı

  Tiyatronun ön tarafı konuklara ayrıldı.

Ata Sözleri ve Deyimler

• taraf (veya tarafını) tutmak
• tarafa olmak (veya çıkmak)
• taraf çıkmak (veya olmak)
• taraf gözetmek

[isim]

• Kendisini olduğundan büyük gösterip böbürlenme, yüksekten atma

  Bir süre yakayı ele vermemenin tafrasıyla dolaşmak, bir beceri örneği değil mi? - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

• tafra satmak

[isim]

[fizik]

• Dönüştürücü

[halk ağzında]

• Yüksek gerilim hattından aldığı elektriği şehrin şebekesinde kullanılabilecek seviyeye düşüren dönüştürücünün bulunduğu yer