PAKİSTANLI Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

PAKİSTANLI harflerini içeren 6 harfli 39 kelime bulunuyor. 6 harfli PAKİSTANLI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SAPKIN12, ALPAKS11, İPSALA11, KAPALI11, PASKAL11, PASTAL11, PASTİL11, SALPAK11, TAPALI11, KAPLAN10, KAPTAN10, LAPİNA10, PLATİN10, PİANTA10, PATİKA10, PATLAK10, TAKLİP10, ANISAL8, ANASIL8, KASALI8, SINAAT8, SALTIK8, SAKALI8, TANSIK8, TASALI8, ANLATI7, ATALIK7, ANALIK7, İNKITA7, KALSİT7, LASTİK7, NAKİSA7, NATIKA7, SAATLİ7, TASLAK7, TALKIN7, ANTİKA6, KAİNAT6, TALİKA6

ANTİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca antico)

[sıfat]

  • Tarihsel bir döneme ait olan

    Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[tarih]

  • Antik

[isim]

  • Eski çağlardan kalma eser

[isim]

  • Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılan diş diş süs, sıçandişi

[mecaz]

  • Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf, çarliston marka

    Hasılı antika bir herif. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • antikasını bilmek

KÂİNAT (Kelime Kökeni: Arapça kāʾināt)

[isim]

[gök bilimi]

  • Evren

    Bizim için ölüm yani kendi dünyamızın ölümü kâinatın en mühim hadisesidir. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Dünya

    Varlığımı kaplayan, haşmetle uğuldayan / O büyük yeisim için kâinatı dar gördüm - Enis Behiç Koryürek

[zamir]

[mecaz]

  • Herkes

TALİKA (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

[eskimiş]

  • Dört tekerlekli, üstü kapalı, yaylı bir tür at arabası

ANLATI

[isim]

  • Ayrıntılarıyla anlatma

[edebiyat]

  • Roman, hikâye, masal vb. edebî türlerde bir olay dizisini anlatma biçimi, hikâyeleme, öyküleme, tahkiye

    Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı

ATALIK

[isim]

  • Ataya yakışır davranış, babalık

ANALIK

[isim]

  • Anne olma durumu

    Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla. - Adalet Ağaoğlu

  • Anne olma duygusu
  • Anne yerini tutan veya anne kadar yakınlık gösteren kadın
  • Anaca davranış

[halk ağzında]

  • Üvey ana

    Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analık etmek
  • analık fenalık

Birleşik Kelimeler: sütanalık

İNKITA (Kelime Kökeni: Arapça inḳiṭāʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Kesilme, kesinti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inkıtaya uğramak

KALSİT (Kelime Kökeni: Fransızca calcite)

[isim]

[mineraloji]

  • Billurlaşmış doğal kalsiyum karbonatı

    Tebeşir bir tür kalsittir.

LASTİK (Kelime Kökeni: Fransızca élastique)

[isim]

  • Ayakkabı üzerine giyilen kauçuktan pabuç

    Lastikleri ayağında, bastonu koluna asılı, erkenciydi yine. - Necati Cumalı

  • Kauçuktan yapılmış ayakkabı
  • Kauçuktan yazı silgisi
  • Taşıtların jantlarına yerleştirilen elastiki tekerlek bandajı

    Şoförle bahçıvan arabanın ön sol lastiğini pompalıyorlar. - Haldun Taner

  • Esnek, ince kauçuk veya kauçuklu şerit
  • Bir tür esnek örgü
  • Korse
  • Uzun konçlu çorabın düşmesini önlemek için üst kısmına gelecek biçimde bacağa geçirilen esnek şerit

[sıfat]

  • Kauçuktan yapılmış

    Rıza, lastik yakalığı fırlamış, gözleri dönmüş, kan ter içinde içeriye düşer. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lastik gibi

Birleşik Kelimeler: lastik ağacı, lastik tutkalı, kuş lastiği, balon lastik, dış lastik, iç lastik, yedek lastik

NAKİSA (Kelime Kökeni: Arapça naḳīṣa)

[isim]

[eskimiş]

  • Eksiklik, kusur

NATIKA (Kelime Kökeni: Arapça nāṭiḳa)

[isim]

[eskimiş]

  • Düşünüp söyleme yeteneği
  • Düzgün ve iyi konuşma yeteneği

SAATLİ

[sıfat]

  • Saati olan, saati bulunan

    Sınıfın bir tek saatlisi olduğu için onu her derste birkaç defa çıkarıyor. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: saatli bomba

TASLAK

[isim]

  • Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma

    Evet, diye devam ettim, hikâyen henüz taslak hâlinde. - Refik Halit Karay

  • Eskiz

[mecaz]

  • Usta olmadığı hâlde kendini ustaymış gibi göstermeye çalışan kimse

Birleşik Kelimeler: kabataslak

TALKIN (Kelime Kökeni: Arapça telḳīn)

[isim]

[din bilgisi]

  • Ölü gömüldükten sonra mezar başında imamın söylediği dinî sözler, telkin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talkın vermek

ANISAL

[sıfat]

  • Anıyla ilgili, anıya ait

    Onlara göre yaşlı yazarların anısal birikimi daha fazlaydı.