P ile Biten 5 Harfli Kelimeler

P ile biten 5 harfli 98 kelime bulunuyor. Sonu P olan 5 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "P ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde P olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

IĞRIP18, ÖZALP18, VACİP18, CEVAP18, ÜRGÜP17, AHŞAP16, ESVAP16, GAZAP16, GIYAP16, HİCAP16, HİZİP16, SEVAP16, ŞAHAP16, ZEHAP16, CÜNÜP16, AHBAP15, GURUP15, HABİP15, MUHİP15, SUPAP15, CAZİP15, ASHAP14, GALOP14, HESAP14, HASEP14, MUZİP14, MUCİP14, POLİP14, SAHİP14, ŞURUP14, ÜSKÜP14, ÇORAP13, GALİP13, GARİP13, HİTAP13, HATİP13, HARAP13, MİYOP13, PİKAP13, RÜSUP13, RAHİP13, ÜSLUP13, CENUP13, ÇALAP12, DOLAP12, EŞARP12, ESBAP12, KULÜP12, KEŞAP12, KAYIP12, MUSAP12, NİZİP12, NECİP12, RECEP12, SEBEP12, ŞİLEP12, ŞARAP12, TAZİP12, CANİP12, CALİP12, CELEP12, CENAP12, BİTAP11, ERBAP11, İSTOP11, KUTUP11, KEBAP11, NASIP11, REBAP11, SİNOP11, TÜRAP11, TROMP11, TULUP11, TABİP11, TAYİP11, TEDİP11, KRAMP10, KASAP10, KALIP10, MİKAP10, NESEP10, NİSAP10, NASİP10, RATIP10, SALİP10, SALEP10, SERAP10, AKREP9, KİTAP9, KATİP9, KELEP9, LAKAP9, NİKAP9, NAKİP9, RAKİP9, TALİP9, TALEP9, TAKİP9

AKREP (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳreb)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Akreplerden, sıcak ve nemli yerlerde yaşayan, kıvrık ve kalkık kuyruğunda zehirli iğnesi olan bir tür böcek, kuyruklu (Scorpio)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akrep gibi

Birleşik Kelimeler: su akrebi

[isim]

  • Saatin iki ibresinden küçüğü

    Rengi kararmış bir saat, ne yelkovanı var ne akrebi. - Sermet Muhtar Alus

[isim]

[gök bilimi]

  • Zodyak üzerinde Terazi ile Yay arasında yer alan takımyıldızın adı

KİTAP (Kelime Kökeni: Arapça kitāb)

[isim]

  • Ciltli veya ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü

    Ama ben, bir kitap üzerine bir fikir edinmek istedim mi o kitabı kendim okurum. - Nurullah Ataç

  • Herhangi bir konuda yazılmış eser

    Acaba bir edebiyat kitabında hazır bir tarif bulamaz mıyız? - Falih Rıfkı Atay

  • Kutsal kitap

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kitaba (veya kitabına) uydurmak
  • kitaba el basmak
  • kitabı kapamak
  • kitabında yer almamak
  • kitap (veya kitaplar) devirmek (veya devretmek)
  • kitapta yeri olmak

Birleşik Kelimeler: kitap açacağı, kitap cebi, kitap dolabı, kitap düşkünü, kitap ehli, kitabevi, kitap fuarı, kitap kurdu, kitap sarayı, kitapsever, ana kitap, beyaz kitap, ehlikitap, hesap kitap, kara kaplı kitap, yardımcı kitap, yasak kitap, adres kitabı, baş ucu kitabı, boyama kitabı, cep kitabı, el kitabı, okuma kitabı, şiir kitabı

KÂTİP (Kelime Kökeni: Arapça kātib)

[isim]

  • Yazman

    Bir müddet sonra Talat Bey'in hususi kalemine kâtip oldum. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: kâtibiadil, başkâtip, umumi kâtip, mirî kâtibi, sır kâtibi, tahrirat kâtibi

KELEP

[isim]

[halk ağzında]

  • Büyük iplik çilesi
  • Bağlam, demet

LAKAP (Kelime Kökeni: Arapça laḳab)

[isim]

  • Bir kimseye, bir aileye kendi adından ayrı olarak sonradan takılan, o kimsenin veya o ailenin bir özelliğinden kaynaklanan ad

    Öyleyse bana da bir lakap bul, dedi, sallanmaktan başı dönen tuzluğu nihayet masaya bırakabildiğinde. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lakap takmak

NİKAP (Kelime Kökeni: Arapça niḳāb)

[isim]

[eskimiş]

  • Yüz örtüsü, peçe

NAKİP (Kelime Kökeni: Arapça naḳīb)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir kavmin, kabilenin başkanı veya onun vekili
  • Bir tekkede en yaşlı derviş veya dede

RAKİP (Kelime Kökeni: Arapça raḳīb)

[isim]

  • Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan kimse

    Bakarsın erkek rakibini de sevgilisini de öldürmüş. - Sait Faik Abasıyanık

TALİP (Kelime Kökeni: Arapça ṭālib)

[sıfat]

  • İsteyen, istekli

[isim]

  • Genellikle evlenmek isteyen ve bu isteğini evleneceği kimseye bildiren erkek

    Öyle olmasa Musa ile evlenmez, talipleri içinde en beğendiği İsa'nın İstanbul'dan dönmesini beklerdi. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talip (veya talibi) çıkmak
  • talip olmak

TALEP (Kelime Kökeni: Arapça ṭaleb)

[isim]

  • Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, dileme, istem
  • İstek

    Avrupalıların taleplerini kabul edemiyor devlet, konferans dağılıyor, harp başlıyor. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talep etmek
  • talep eylemek

Birleşik Kelimeler: talepname, arz talep, efektif talep

TAKİP (Kelime Kökeni: Arapça taʿḳīb)

[isim]

  • Yetişmek, yakalamak veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitme, izleme

    Hazım Aslan'ı, bir polis hafiyesi gibi günlerce takipten sonra bulmaya muvaffak oldum. - Halide Edip Adıvar

  • Ardınca gitme veya gelme

    Çocuk, babasının kendisini takibinden memnun olmadı.

  • Kovuşturma

    Savcılık, basın suçlarının takibinden sorumludur.

[mecaz]

  • İzinden gitme, uyma, izleme

    Atatürk'ün düşüncelerini takip, gençliğin başlıca amacıdır.

[askerlik]

  • Geri çekilmekte olan düşmanı yok etmek için yapılan hareket

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takibe vermek
  • takip etmek

Birleşik Kelimeler: yakın takip

KRAMP (Kelime Kökeni: Fransızca crampe)

[isim]

[tıp]

  • Kasınç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kramp girmek

KASAP (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣṣāb)

[isim]

  • Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse

    Kasapla barışıp kendini benimsetince belki de yanında çalıştırırdı. - Muzaffer Uyguner

  • Et satılan dükkân

[sıfat]

[mecaz]

  • Kan dökücü, hunhar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kasaptaki ete soğan doğranmaz
  • kasap, yağı bol bulunca gerisini yağlar

Birleşik Kelimeler: kasaphane, kasap havası

KALIP (Kelime Kökeni: Arapça ḳālib)

[isim]

  • Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç

    İstenilen kalıplarda ve istenilen nüanslarda heykeller yapılabilir. - Peyami Safa

  • Biçki modeli, patron

[sıfat]

  • Genellikle küp biçiminde yapılan

    Bir kalıp peynir.

    İki kalıp sabun.

[mecaz]

  • Gösterişli görünüş

    Kalıbına bakarsan aslan gibi.

[mecaz]

  • Biçim, durum

    Muayyen bir kalıba girecek insana benzemiyordu. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

  • Yenilikten uzak, özgün olmayan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalıba dökmek
  • kalıba vurmak
  • kalıbı değiştirmek (veya dinlendirmek)
  • kalıbından utanmamak
  • kalıbını basmak
  • kalıbının adamı olmamak
  • kalıp gibi oturmak
  • kalıp gibi serilmek
  • kalıp gibi uyumak
  • kalıp kesilmek
  • kalıptan kalıba girmek

Birleşik Kelimeler: kalıp kıyafet, kalıp sigarası, alçı kalıp, basmakalıp, baskı kalıbı, basma kalıbı, buz kalıbı, pasta kalıbı, silme kalıbı, yüz kalıbı

MİKÂP (Kelime Kökeni: Arapça mikʿab)

[isim]

[eskimiş]

[matematik]

  • Küp(II)

    Beş mikâp kum.