P ile Biten 5 Harfli Kelimeler
P ile biten 5 harfli 98 kelime bulunuyor. Sonu P olan 5 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "P ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde P olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
IĞRIP18,
AKREP (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳreb)
- Akreplerden, sıcak ve nemli yerlerde yaşayan, kıvrık ve kalkık kuyruğunda zehirli iğnesi olan bir tür böcek, kuyruklu (Scorpio)
Ata Sözleri ve Deyimler
- akrep gibi
Birleşik Kelimeler: su akrebi
-
Saatin iki ibresinden küçüğü
Rengi kararmış bir saat, ne yelkovanı var ne akrebi. - Sermet Muhtar Alus
- Zodyak üzerinde Terazi ile Yay arasında yer alan takımyıldızın adı
KİTAP (Kelime Kökeni: Arapça kitāb)
-
Ciltli veya ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü
Ama ben, bir kitap üzerine bir fikir edinmek istedim mi o kitabı kendim okurum. - Nurullah Ataç
-
Herhangi bir konuda yazılmış eser
Acaba bir edebiyat kitabında hazır bir tarif bulamaz mıyız? - Falih Rıfkı Atay
- Kutsal kitap
Ata Sözleri ve Deyimler
- kitaba (veya kitabına) uydurmak
- kitaba el basmak
- kitabı kapamak
- kitabında yer almamak
- kitap (veya kitaplar) devirmek (veya devretmek)
- kitapta yeri olmak
Birleşik Kelimeler: kitap açacağı, kitap cebi, kitap dolabı, kitap düşkünü, kitap ehli, kitabevi, kitap fuarı, kitap kurdu, kitap sarayı, kitapsever, ana kitap, beyaz kitap, ehlikitap, hesap kitap, kara kaplı kitap, yardımcı kitap, yasak kitap, adres kitabı, baş ucu kitabı, boyama kitabı, cep kitabı, el kitabı, okuma kitabı, şiir kitabı
KÂTİP (Kelime Kökeni: Arapça kātib)
-
Yazman
Bir müddet sonra Talat Bey'in hususi kalemine kâtip oldum. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: kâtibiadil, başkâtip, umumi kâtip, mirî kâtibi, sır kâtibi, tahrirat kâtibi
KELEP
- Büyük iplik çilesi
- Bağlam, demet
LAKAP (Kelime Kökeni: Arapça laḳab)
-
Bir kimseye, bir aileye kendi adından ayrı olarak sonradan takılan, o kimsenin veya o ailenin bir özelliğinden kaynaklanan ad
Öyleyse bana da bir lakap bul, dedi, sallanmaktan başı dönen tuzluğu nihayet masaya bırakabildiğinde. - Elif Şafak
Ata Sözleri ve Deyimler
- lakap takmak
NİKAP (Kelime Kökeni: Arapça niḳāb)
- Yüz örtüsü, peçe
NAKİP (Kelime Kökeni: Arapça naḳīb)
- Bir kavmin, kabilenin başkanı veya onun vekili
- Bir tekkede en yaşlı derviş veya dede
RAKİP (Kelime Kökeni: Arapça raḳīb)
-
Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan kimse
Bakarsın erkek rakibini de sevgilisini de öldürmüş. - Sait Faik Abasıyanık
TALİP (Kelime Kökeni: Arapça ṭālib)
- İsteyen, istekli
-
Genellikle evlenmek isteyen ve bu isteğini evleneceği kimseye bildiren erkek
Öyle olmasa Musa ile evlenmez, talipleri içinde en beğendiği İsa'nın İstanbul'dan dönmesini beklerdi. - Elif Şafak
Ata Sözleri ve Deyimler
- talip (veya talibi) çıkmak
- talip olmak
TALEP (Kelime Kökeni: Arapça ṭaleb)
- Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, dileme, istem
-
İstek
Avrupalıların taleplerini kabul edemiyor devlet, konferans dağılıyor, harp başlıyor. - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- talep etmek
- talep eylemek
Birleşik Kelimeler: talepname, arz talep, efektif talep
TAKİP (Kelime Kökeni: Arapça taʿḳīb)
-
Yetişmek, yakalamak veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitme, izleme
Hazım Aslan'ı, bir polis hafiyesi gibi günlerce takipten sonra bulmaya muvaffak oldum. - Halide Edip Adıvar
-
Ardınca gitme veya gelme
Çocuk, babasının kendisini takibinden memnun olmadı.
-
Kovuşturma
Savcılık, basın suçlarının takibinden sorumludur.
-
İzinden gitme, uyma, izleme
Atatürk'ün düşüncelerini takip, gençliğin başlıca amacıdır.
- Geri çekilmekte olan düşmanı yok etmek için yapılan hareket
Ata Sözleri ve Deyimler
- takibe vermek
- takip etmek
Birleşik Kelimeler: yakın takip
KRAMP (Kelime Kökeni: Fransızca crampe)
- Kasınç
Ata Sözleri ve Deyimler
- kramp girmek
KASAP (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣṣāb)
-
Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse
Kasapla barışıp kendini benimsetince belki de yanında çalıştırırdı. - Muzaffer Uyguner
- Et satılan dükkân
- Kan dökücü, hunhar
Ata Sözleri ve Deyimler
- kasaptaki ete soğan doğranmaz
- kasap, yağı bol bulunca gerisini yağlar
Birleşik Kelimeler: kasaphane, kasap havası
KALIP (Kelime Kökeni: Arapça ḳālib)
-
Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç
İstenilen kalıplarda ve istenilen nüanslarda heykeller yapılabilir. - Peyami Safa
- Biçki modeli, patron
-
Genellikle küp biçiminde yapılan
Bir kalıp peynir.
İki kalıp sabun.
-
Gösterişli görünüş
Kalıbına bakarsan aslan gibi.
-
Biçim, durum
Muayyen bir kalıba girecek insana benzemiyordu. - Halide Edip Adıvar
- Yenilikten uzak, özgün olmayan
Ata Sözleri ve Deyimler
- kalıba dökmek
- kalıba vurmak
- kalıbı değiştirmek (veya dinlendirmek)
- kalıbından utanmamak
- kalıbını basmak
- kalıbının adamı olmamak
- kalıp gibi oturmak
- kalıp gibi serilmek
- kalıp gibi uyumak
- kalıp kesilmek
- kalıptan kalıba girmek
Birleşik Kelimeler: kalıp kıyafet, kalıp sigarası, alçı kalıp, basmakalıp, baskı kalıbı, basma kalıbı, buz kalıbı, pasta kalıbı, silme kalıbı, yüz kalıbı
MİKÂP (Kelime Kökeni: Arapça mikʿab)
-
Küp(II)
Beş mikâp kum.