P ile Başlayan S ile Biten Kelimeler

P ile başlayan S ile biten 35 kelime bulundu.S ile başlayan P ile biten kelimeler

Ayrıca, "İçinde ps olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

PROSPEKTÜS23,

PERFORMANS23

8 Harfli Kelimeler

PİSKOPOS20, PASİYANS16, PARADOKS16, PARALAKS13, PANKREAS13

7 Harfli Kelimeler

PAPİRÜS18, PAYREKS14, PRENSES13, PANKRAS12, PATATES12

6 Harfli Kelimeler

PASPAS16, PAYDOS16, PROSES13, PASTİS12, PATNOS12

5 Harfli Kelimeler

PESÜS13, PİYES12, POLİS11, POTAS11, PİNES10, PARİS10, PRENS10, PALAS10, PENİS10, PENES10

4 Harfli Kelimeler

PRES9, PARS9, PENS9

3 Harfli Kelimeler

PUS9, POS9, PİS8, PAS8,

PES8

PİS

[sıfat]

  • Leke, toz veya kirle kaplı olan, kirli, iğrendirici, murdar, mülevves
  • Kendinde pislik olan veya pislenmiş olan

    Lağım suları pistir.

[mecaz]

  • Beğenilmeyecek durumda olan, kötü, zararlı

    Şu pis dünyanın acılarında bile öyle bir tat var ki her şeye razıyım. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]

  • Çirkin, sevimsiz olan

    Demin o pis, ukala suratıyla sırıta sırıta yanıma yaklaştı. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]

  • İçinden çıkılması çok güç, karışık

    Pis bir iş.

Birleşik Kelimeler: pis bıyık, pisboğaz, pis lakırtı, pis pis, pis söz, pis su, ağzı pis, eteğine pis

PAS

[isim]

  • Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde

    Demirin tozu ve pası dev işçilerin kirpiklerine yağar, gözlerine dolardı. - Lâtife Tekin

  • Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı veya kahverengi lekeler
  • Bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı

[kimya]

  • Demir veya demir alaşımlarının aşınması sonunda ortaya çıkan ve esas itibarıyla demir oksit ve hidroksitten meydana gelen aşınma türü

[tıp]

  • Bar (IV)

    Hastanın dilindeki pas.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pas açmak
  • pas tutmak

Birleşik Kelimeler: pas mantarı, pas rengi, akpas, bodur pas, kir pas, bakır pası, buğday pası, demir pası

[isim]

  • Bazı top oyunlarında oyunculardan birinin topu takım arkadaşına geçirmesi

[ünlem]

  • Bazı iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirten bir söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pas almak
  • pas atmak (veya vermek)
  • pas geçmek
  • pas vermemek

Birleşik Kelimeler: sektirme pas, tek pas, ara pası, duvar pası

PES (Kelime Kökeni: Farsça bes)

[ünlem]

  • Yenilgiyi kabul ettiğini belirtmek için veya birinin şaşkınlık veren davranışlarına karşılık olarak kullanılan bir söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pes demek
  • pes etmek

[sıfat]

  • Hafif, yavaş sesle söylenen, pest, ince karşıtı

    Nihayet Zehra kapıya doğru yürüyünce pesten, sevinçli seslerle söyleşerek arkasından giderler. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: pes perde, pes ses

PRES (Kelime Kökeni: Fransızca presse)

[isim]

[teknik]

  • İşletme, onarma, düzletme vb. işlemlerin uygulanması için bir nesneyi, iki ağırlık arasında mekanik olarak sıkıştırmaya yarayan alet, mengene, cendere
  • Üzüm, elma, zeytin vb. meyve ve sebzeleri sıkarak suyunu, yağını çıkarmakta kullanılan alet veya araç

[spor]

  • Baskı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pres yapmak

PARS (Kelime Kökeni: Farsça pārs)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kedigillerden, genellikle Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçil, memeli hayvan, leopar, panter, pelenk (Panthera pardus)

PENS (Kelime Kökeni: Fransızca pince)

[isim]

  • Giysilerde bazı yerlerden içeriye doğru daraltılarak dikilmiş bölüm
  • Kıskaç biçiminde iğne
  • Pense

    Önce topu ateşe gösterdi, elinin yandığını anlayınca uzun bir pensle tuttu, ateşe uzattı. - Rıfat Ilgaz

Birleşik Kelimeler: balans pensi, konnektör pensi, mühür pensi

PUS

[isim]

  • Görüş uzaklığını çok azaltmayan bir tür hafif sis

    Ortalığa ilk pus düşer düşmez dönüş saatini sezmiş gibi köy yönüne geçti ve bekledi. - Abbas Sayar

  • Bazı meyvelerin üzerinde oluşan, zamk veya sakıza benzeyen madde
  • Yaprakların üzerinde görülen, örümcek ağını andıran böcek veya kurt yuvası
  • Ağaçların kütük ve dallarındaki yosun
  • Bazen meme başında oluşan kabuk

[isim]

[matematik]

  • İnç

POS

[sıfat]

  • Gür ve uzun (bıyık)

Birleşik Kelimeler: pos bıyık

PİNES (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Yumuşakçalardan, midye biçiminde, ondan daha büyük kabuklu bir deniz hayvanı (Pinna nobilis)

PRENS (Kelime Kökeni: Fransızca prince)

[isim]

  • Hükümdar ailesinden olan erkeklere verilen unvan

    Hanedan prenslere dair başka hatıram yoktu. - Falih Rıfkı Atay

  • Bir prensliğin başında bulunan kimse
  • Bazı ülkelerde en yüksek soyluluk unvanı

PALAS (Kelime Kökeni: Fransızca palace)

[isim]

  • Lüks otel

    Tanınmaz, anonim bir insan olmanın zevkine vardığımız oteller, palaslar yoktu. - Abdülhak Şinasi Hisar

[eskimiş]

  • Gösterişli yapı, saray

[sıfat]

[argo]

  • Kolay, rahat

    Yarınki derslerin hepsi palas.

[sıfat]

[argo]

  • Kolaylık gösteren, hoşa giden (nesne, kimse, yer)

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Keçi kılından dokunmuş kaba kilim, yaygı

PENİS (Kelime Kökeni: Latince)

[isim]

[anatomi]

  • Erkeklik organı

PENES (Kelime Kökeni: Macarca penész)

[isim]

  • Genellikle halk oyunlarında kızların süs olarak kullandığı, altın taklidi, sarı tenekeden pul

POLİS (Kelime Kökeni: Fransızca police)

[isim]

  • Şehirde kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan kuruluş, kolluk, zabıta
  • Bu kuruluşta yer alan görevli, kollukçu

    İki gün sonra polisler eve giderek annesini götürdüler. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: polis arabası, polisevi, polis hafiyesi, polis karakolu, polis noktası, adli polis, sivil polis, belediye polisi, koruma polisi, süvari polisi, toplum polisi

POTAS (Kelime Kökeni: Fransızca potasse)

[isim]

[kimya]

  • Potasyum birleşiklerine verilen genel ad

Birleşik Kelimeler: potas kostik