OZALİTÇİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

OZALİTÇİ harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli OZALİTÇİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ozalitçi ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Ozalitçi olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇİZİ10, İZAÇ10, AZOL8, AZOT8, LOÇA8, AZİL7, AZİT7, ÇİTA7, ÇİTİ7, İÇLİ7, İÇİT7, İLİÇ7, İLAÇ7, ZATİ7, ZAİT7, ZAİL7, ATOL5, ALTO5, LOTA5, OLTA5, TALİ4

TALİ (Kelime Kökeni: Arapça tālī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İkinci derecede olan, ikincil

Birleşik Kelimeler: tali yol

ATOL

[isim]

[denizcilik]

  • Mercan adası

ALTO (Kelime Kökeni: İtalyanca alto)

[isim]

[müzik]

  • Viyola
  • Kontralto

LOTA (Kelime Kökeni: Latince)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Tatlı sularda yaşayan, bir tür gelincik balığı (Lota vulgaris)

OLTA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Genellikle, bir olta takımının ava hazır bütünü
  • Balık avlamada kullanılan, ucuna çengelli iğne takılı, çoğunlukla naylon tellerden veya at kuyruğu kılından yapılmış iplik

    Oltanın ucuna bir şeyler takılmış olmalıydı. - Tarık Buğra

[mecaz]

  • Hile, düzen, oyun, yem

    Ankara'nın sorumluları bu oltanın yabancısı değillerdi. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • olta atmak
  • oltaya düşmek
  • oltaya gelmek
  • oltaya takılmak
  • oltaya vurmak
  • oltayı yutmak

Birleşik Kelimeler: olta balığı, olta iğnesi, olta takımı, el oltası

AZİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿazl)

[isim]

  • Görevden alma

Birleşik Kelimeler: azledilmek, azletmek, azlolunmak

AZİT (Kelime Kökeni: Fransızca azide)

[isim]

[kimya]

  • Azothidrik asit HN3 teki hidrojenin yerine bir kökün geçmesi ile türeyen birleşikler

ÇİTA (Kelime Kökeni: İngilizce cheetah)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Etçil memeliler sınıfının etçiller takımının kedigiller familyasından bir hayvan

ÇİTİ

[isim]

  • Çitme işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çiti yapmak

İÇLİ

[sıfat]

  • İçi dolu (taneli sebze veya kuru yemiş)

[mecaz]

  • Kolay duygulanıp incinen, duygulu, hisli

    Annem evlatlarının bu kayıtsızlığına karşı içli bir hâlde günden güne fazla üzülüyor ve bitiyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Duygulandıran, etkili

    Denize uzanan demir iskelenin ucuna gidip içli şiirler okurduk birbirimize. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: içli dışlı, içli köfte

İÇİT

[isim]

[eskimiş]

  • İçilecek şey

İLİÇ

[isim]

  • Erzincan iline bağlı ilçelerden biri

İLAÇ (Kelime Kökeni: Arapça ʿilāc)

[isim]

  • Bir hastalığı iyi etmek veya önlemek için türlü yollarla kullanılan madde, em, deva

[mecaz]

  • Çare, önlem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilaç gibi
  • ilaç gibi gelmek
  • ilaç için olsun
  • ilaç için yok
  • ilaç yapmak (veya hazırlamak)
  • ilaç yazmak

Birleşik Kelimeler: ilaç bilimi, aç biilaç, kortizonlu ilaç, yalancı ilaç, kocakarı ilacı, sinir ilacı, uyku ilacı, uyuz ilacı

ZATİ

[zarf]

  • Zaten

    Ben zati çarpılmışım, beni bırak da söyle bakalım, nasıl gideceksin dağın tepesindeki köye? - Ayşe Kulin

[sıfat]

[eskimiş]

  • Kendine özgü, kişiye ilişkin, kişisel, özel

    Zatî eşya.

[felsefe]

  • Özünlü

ZAİT (Kelime Kökeni: Arapça zāʾid)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Çoğaltan, artıran
  • Gereksiz, fazla

    Canım bu kadar yeter, fazlası zait. - Sermet Muhtar Alus

[isim]

[matematik]

  • Artı (+)