OYUNBOZANLIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
OYUNBOZANLIK harflerini içeren 6 harfli 21 kelime bulunuyor. 6 harfli OYUNBOZANLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BOYNUZ15,
BALKON (Kelime Kökeni: Fransızca balcon)
-
Bir yapının genellikle dışarıya doğru çıkmış, çevresi duvar veya parmaklıkla çevrili bölümü
Eve girer girmez balkona çıktım. - Elif Şafak
- Tiyatro, sinema vb. büyük salonlarda asma kat
- Vücudun göğüs veya göbek bölümü
Birleşik Kelimeler: gömme balkon
KANYON (Kelime Kökeni: Fransızca canyon)
-
Bir akarsuyun kalkerli bir alanda oyarak oluşturduğu, bir kıvrımı keserek iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki vadi, dar boğaz, kapuz, kısık, klüz
Rüzgârların kanyonlarda ıslık çaldığı gün batımları insanın içine dokunurdu. - Murathan Mungan
KALYON (Kelime Kökeni: İtalyanca galion)
-
Yelkenle ve kürekle yol alan savaş gemilerinin en büyüğü
Bu donanma bizimdi. Kadırgalarıyla, kalyonlarıyla, çektirileriyle bizim. - Orhan Seyfi Orhon
NAYLON (Kelime Kökeni: Fransızca nylon)
-
Dayanıklı ve esnek döküm maddesi
Geç saatlere kadar çöpten toplayacakları demirleri, şişeleri, naylonları nasıl satacaklarını konuştular. - Lâtife Tekin
-
Bu maddeden yapılan
Plastik deyince bu devirde birtakım naylon eşya, şu bu geliyor hatıra. - Necip Fazıl Kısakürek
- Düzme, düzmece, sahte
Birleşik Kelimeler: naylon fatura, naylon kız
YANLIK
- Kahvaltıda ve diğer öğünlerde ana yiyeceğin yanında verilen çerez türü veya domates, salatalık vb. yiyecekler
ONAYLI
- Onaylanmış olan, tasdik edilmiş, musaddak
UYANIK
-
Uyumamış, bidar
Uyuyor mu uyanık mı kestiremiyor, uykuyla uyanıklığın sınırlarını bulamıyordu. - Attila İlhan
- Uykudan uyanmış
-
Açıkgöz, kurnaz, cingöz
Ayrıca son derece zeki ve uyanık bir genç kız vardı. - Haldun Taner
- Yapacağı işi bilen, dikkatli ve tetikte olan, müteyakkız
-
Bilgisizlikten kurtulmuş, bilgili
Zeki ve uyanık kişilerle dostluk kadar iyi bir şey olamaz. - Salâh Birsel
Birleşik Kelimeler: uyur uyanık
UYAKLI
- Uyağı bulunan, kafiyeli, mukaffa
KOZALI
- Kozası olan
BOYALI
-
Boya sürülmüş, boyanmış veya boyaya batırılmış
Türk evlerinde köşeler ve tavanlar türlü renklerle boyalı oyma tahtalarla süslü idi. - Falih Rıfkı Atay
-
Yüzünü çok boyamış olan, makyajlı (kadın)
İşte o dakikadan itibaren onun boyalı dudaklarından, yapma sarı saçlarından nefret ediyordum. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
Birleşik Kelimeler: boyalı basın, aşı boyalı
BOYUNA
-
Uzunlamasına
Hızlı adımlarla caddeyi boyuna yürüyorlar. - Haldun Taner
-
Ara vermeden, durmaksızın
Doktor Haldun lakırtıya ondan evvel yakalanmış, boyuna anlatıyordu. - Mithat Cemal Kuntay
BOZLAK
- Orta ve Güney Anadolu'nun birçok bölgesinde bir türkü ezgisi
-
Bu ezgiyle söylenen, konusu acıklı türkü
Afşar bozlağı.
KILBAZ (Kelime Kökeni: Türkçe kıl + Farsça -bāz)
- Dalkavuk
YALNIZ
-
Yanında başkaları bulunmayan
Sokaktaki yalnız çocuk.
-
(ya'lnız) Yanında başkaları olmayarak
İki refik, sevgili arkadaşlarını yalnız bırakmak istemediler. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
(ya'lnız) Yalnızca
Kendisini yalnız Bombay'a kadar götürecek tren parası vardı. - Falih Rıfkı Atay
-
Ama
Giderim yalnız arkadaşlarımı isterim. Güzel yalnız biraz renksiz.
- Toplumsal ilişkilerden yoksun veya yoksun bırakılan kişi
Birleşik Kelimeler: yalnız başına
YAZLIK
-
Yazın oturulan yer
Onun yazlığı Bakırköy'deki köşkü idi. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Yazın kullanılan (giyecek, ev vb.)
Gideceğimiz kasabada iki yazlık sinema varsa hapı yutmuşuzdur. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- yazlığa çıkmak