Oyun ile Başlayan Kelimeler
OYUN ile başlayan 18 kelime bulunuyor. Başında OYUN olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Oyun kelimesinin anlamı nedir? Oyun ile biten kelimeler. İçinde oyun olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
OYUNLAŞTIRILMAK25
14 Harfli Kelimeler
OYUNLAŞTIRILMA24
13 Harfli Kelimeler
OYUNLAŞTIRMAK22
12 Harfli Kelimeler
OYUNCAKÇILIK24, OYUNBOZANLIK23, OYUNLAŞTIRMA21
10 Harfli Kelimeler
OYUNBAZLIK20, OYUNCUKTAN18
9 Harfli Kelimeler
OYUNCAKÇI20, OYUNBOZAN19, OYUNCULUK18, OYUNCAKLI17
7 Harfli Kelimeler
OYUNBAZ16, OYUNCAK14, OYUNLUK12
6 Harfli Kelimeler
OYUNCU14, OYUNTU11
4 Harfli Kelimeler
OYUN8
OYUN
- Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence
- Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi
-
Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü
Zeybek oyunu.
- Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes
-
Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma
Olimpiyat oyunları. Akdeniz oyunları.
-
Şaşkınlık uyandırıcı hüner
Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu.
-
Kumar
Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar. - Peyami Safa
- Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket
- Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç
-
Hile, düzen, desise, entrika
Atatürk hiçbir zaman onların oyununa kanmış değildir. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- oyuna çıkmak
- oyuna gelmek
- oyuna getirmek
- oyuna kurban gitmek
- oyun almak
- oyun bağlamak
- oyun bozmak
- oyun çıkarmak
- oyun dışı kalmak
- oyun etmek
- oyun kurmak
- oyun oynamak
- oyunu almak
- oyunun kurallarını bilmek
- oyun vermek
- oyun yapmak
Birleşik Kelimeler: oyun alanı, oyunbozan, oyun ebesi, oyun havası, oyun kâğıdı, oyun kurucu, oyun masası, oyun sahası, oyun salonu, oyun yazarı, destek oyun, dürüst oyun, eğitici oyun, eğitsel oyun, orta oyunu, öncü oyun, pastoral oyun, seyirlik oyun, sözsüz oyun, vurgu oyun, aralık oyunu, ayak oyunu, Bizans oyunu, borsa oyunu, cirit oyunu, çocuk oyunu, fincan oyunu, gölge oyunu, hapis oyunu, hava oyunu, hayal oyunu, kâğıt oyunu, kaşık oyunu, kelime oyunu, kılıç oyunu, köy oyunu, kukla oyunu, lades oyunu, misket oyunu, orta oyunu, peri oyunu, radyo oyunu, şans oyunu, takım oyunu, talih oyunu, televizyon oyunu, tuğla oyunu, yumruk oyunu, yüzük oyunu, halka oyunları
OYUNTU
-
Oyulmuş bölüm
Ceketin kol oyuntusu iyi açılmamış.
- Oyuk, çukur
OYUNLUK
- Sahne
OYUNCAK
-
Oyun aracı
Çocuğun elinde oyuncak bir köpek. - Burhan Felek
-
Önemsiz ve kolay iş
Oyuncak değil, mesele çok ciddi.
- Başkaları tarafından bir araç gibi kullanılan, hiçe sayılan güçsüz kimse
Birleşik Kelimeler: çocuk oyuncağı
OYUNCU
-
Herhangi bir oyunda oynayan kimse
Oyuncuları meydana çağırıyor ve düdüğümü çalıyorum. - Peyami Safa
-
Sinema, perde veya bir gösteride rol alan sanatçı, aktör, aktris
Hiç kibar sınıfından, asilzade bir gencin oyuncu olduğunu gördünüz mü? - Peyami Safa
-
Oyunu seven
Oyuncu kedi.
- Düzenci, hileci
-
Çok oyun yapan, oyundan oyuna geçen (kimse)
Oyuncu bir pehlivan.
Birleşik Kelimeler: oyuncu kadrosu, başoyuncu, eksen oyuncu, yardımcı oyuncu, yedek oyuncu, hücum oyuncusu, ileri uç oyuncusu, kılıç oyuncusu, orta oyuncusu, orta uç oyuncusu, savunma oyuncusu, sonuç oyuncusu, yumruk oyuncusu
OYUNBAZ (Kelime Kökeni: Türkçe oyun + Farsça -bāz)
- Oynamayı seven
-
Düzenci, hileci
O zavallı Çolak'ın nasıl bir oyunbaz olduğunu şimdi biliyordu. - Tarık Buğra
OYUNCAKLI
- Oyuncağı olan
-
Çocuksu, çocuk gibi davranan
Şimdi oyuncaklı kadın ruhuyla değil, açık söylüyorum. - Peyami Safa
OYUNCUKTAN
-
Oyun olsun diye
Yastığın üstünde oyuncuktan yuvarlandın, ödüm koptu yataktan aşağıya düşeceksin diye. - Nazlı Eray
OYUNCULUK
- Oyun oynama işi
-
Sahne sanatçılığı
Oyunculuk ki o devirde toplum dışı bir parya işi sayılmaktadır. - Haldun Taner
- Düzencilik, hilecilik
Birleşik Kelimeler: yardımcı oyunculuk, yedek oyunculuk, orta oyunculuğu
OYUNBOZAN
- Birlikte yapılmasına karar verilen bir işten tek taraflı cayan (kimse), mızıkçı
-
Çeşitli sebeplerle oyunu bozan, yenilgiyi kabul etmeyen, kolayca darılan (kimse), ordubozan, mızıkçı
Akşam ezanı sokaktaki çocukların inatçı, oyunbozan çığlıklarını bastırıyor. - İnci Aral
OYUNBAZLIK
-
Düzencilik, hilecilik
Müşteri ise her zamanki oyunbazlığıyla çalıp çırptıklarını eve yığıyordu. - İhsan Oktay Anar
OYUNCAKÇI
- Oyuncak yapan veya satan kimse
OYUNLAŞTIRMA
- Oyunlaştırmak işi
OYUNLAŞTIRMAK
- Tiyatro türünden olmayan herhangi bir eseri teknik yönden oynanabilir duruma getirmek
OYUNBOZANLIK
-
Oyunbozan olma durumu, mızıkçılık
Ama hiçbir arkadaş böyle işlerde oyunbozanlığı kabul etmezdi. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- oyunbozanlık etmek