OTURMALIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

OTURMALIK harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli OTURMALIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KOMUTA9, KORUMA9, KUMALI9, KROMLU9, MORULA9, MORLUK9, OTURMA9, OKUTMA9, ROMALI9, TOMRUK9, KURALI8, KUMRAL8, MUTLAK8, MAKTUL8, MATLIK8, ORTALI8, OTURAK8, OKTRUA8, TOKALI8, TORLUK8, TAMLIK8, TALKIM8, KARTLI7, TORLAK7

KARTLI

[sıfat]

  • Kartı olan

Birleşik Kelimeler: kartlı telefon

TORLAK

[sıfat]

  • Genç, toy
  • Henüz evcilleşmemiş, alışmamış (hergele)

[isim]

  • Derviş

KURALI

[sıfat]

[askerlik]

  • Kurasını çekmiş, askere gitmeyi bekleyen (asker)

    Seferberlik başladığı zaman dertli analar nafakasını yok pahasına tefecilere satıyor, kuralı çocuklarına yol parası yetiştiriyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın

KUMRAL

[isim]

  • Koyu sarı veya açık kestane rengi

[sıfat]

  • Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)

    Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak

MUTLAK (Kelime Kökeni: Arapça muṭlaḳ)

[sıfat]

  • Salt

    Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum. - Halide Edip Adıvar

[felsefe]

  • Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık

[zarf]

  • Kesinlikle

    Hele hükümdar liyakatsizse böyle bir murakabeye mutlak ihtiyaç vardır. - Cemil Meriç

Birleşik Kelimeler: mutlak değer, mutlak mera, mutlak nem, mutlak sıcaklık, mutlak sıfır

MAKTUL (Kelime Kökeni: Arapça maḳtūl)

[sıfat]

  • Öldürülmüş, öldürülen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maktul düşmek (veya olmak)

MATLIK

[isim]

  • Mat olma durumu

ORTALI

[sıfat]

  • Ortası olan

    Beş ortalı defter.

OTURAK

[isim]

  • Oturulacak yer veya şey
  • Alçak iskemle

    Üstüne konulan tandır oturağı çok kalın ve çok sağlam tahtadan fırınlanarak yapılmıştı. - Ayla Kutlu

  • Bir şeyin yere gelen tarafı, taban
  • Ördek
  • İçkili, çalgılı ve kadınlı eğlenti
  • Boru mengenesinin tezgâha oturduğu ve vidalandığı bölüm

[sıfat]

  • Bacaklarında veya başka bir yerinde, gezmesine engel olacak bir özrü olduğundan hep evde oturan (kimse), kötürüm

[denizcilik]

  • Kürekli teknelerde kürekçilerin oturduğu enli tahta

Birleşik Kelimeler: oturak âlemi, oturak kündesi

OKTRUA (Kelime Kökeni: Fransızca octroi)

[isim]

[eskimiş]

  • Şehre giren şeylerden alınan vergi

TOKALI

[sıfat]

  • Tokası olan, toka takılmış olan

    Başına, altın kaplama tokalı, yana sarkan çuha püsküllü bir şapka giymiş. - Memduh Şevket Esendal

TORLUK

[isim]

  • Toyluk, acemilik

TAMLIK

[isim]

  • Eksik olmama durumu, bütün
  • Olgunluk

    Binbir çeşit meziyet, fazilet, tamlık ve kemal... - Refik Halit Karay

TALKIM

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ana sapın bir çiçekle sonuçlandığı, büyümeyi yan sapların sürdürdüğü bir tür uzama biçimi

KOMUTA

[isim]

[askerlik]

  • Askerî birliği ve onunla ilgili işleri yönetme görevi, kumanda

Ata Sözleri ve Deyimler

  • komuta etmek

Birleşik Kelimeler: emir komuta zinciri