OTURAKLILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

OTURAKLILIK harflerini içeren 6 harfli 32 kelime bulunuyor. 6 harfli OTURAKLILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ARILIK8, ATKILI8, ALTILI8, AKILLI8, IRAKLI8, KOLTUK8, KOLLUK8, KOLALI8, KORKUT8, KORLUK8, KITLIK8, KLORLU8, KURALI8, KIRLIK8, KARILI8, KIRKLI8, ORTALI8, OTURAK8, OKTRUA8, OKKALI8, TIKALI8, TOKLUK8, TOKALI8, TORLUK8, TAKILI8, ALTLIK7, KOKART7, KARLUK7, KARTLI7, KARTUK7, KARLIK7, TORLAK7

ALTLIK

[isim]

  • Tabak, bardak vb. nesnelerin altına konulan şey

    Bardak altlığı.

[halk ağzında]

  • Hayvanların altına yayılan ot veya saman

[halk ağzında]

  • Arabaya koşulan atların yolları kirletmemesi için kuyruğunun altına yerleştirilen torba

Birleşik Kelimeler: ütü altlığı

KOKART (Kelime Kökeni: Fransızca cocarde)

[isim]

[askerlik]

  • Asker şapkalarına takılan ve rengi uluslara göre değişen işaret
  • Belli bir topluluğa özgü olan işaret

KARLUK

[isim]

[tarih]

  • Eski Türk boylarından biri

KARTLI

[sıfat]

  • Kartı olan

Birleşik Kelimeler: kartlı telefon

KARTUK

[isim]

[halk ağzında]

  • Büyük tarla tarağı

KARLIK

[isim]

  • Kar kuyusu
  • Dışı hasır örgüsüyle kaplı, içinde kar veya buz koymak için bölmesi bulunan, soğutucu olarak kullanılan büyük şişe

TORLAK

[sıfat]

  • Genç, toy
  • Henüz evcilleşmemiş, alışmamış (hergele)

[isim]

  • Derviş

ARILIK

[isim]

  • Temizlik, saffet, sililik
  • Günahsızlık

    Aynı anda, gözlerini ovuşturduğunu, sonra bir çocuk arılığıyla gülümsediğini gördü. - Tahsin Yücel

[isim]

  • Kovanların konulduğu yer, kovanlık

ATKILI

[sıfat]

  • Atkısı olan

ALTILI

[sıfat]

  • Altı parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden altı tane bulunan

    Altılı şamdan.

[isim]

  • İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde altı işareti bulunan kâğıt veya pul

[isim]

  • Divan edebiyatında her bendi altı dizeden oluşan nazım biçimi

[isim]

  • Altılı ganyan

Birleşik Kelimeler: altılı ganyan

AKILLI

[sıfat]

  • Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil

    İkisi de zeki adamdı, akıllı adamdı, yapıcı adamdı. - Yusuf Ziya Ortaç

[ünlem]

  • Karşısındakini küçümseme amacıyla söylenen bir söz

[alay yollu]

  • Uyanık geçinen

    Akıllıya bak, bu işten kendisine bir pay çıkarmak istiyor.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akıllı düşününceye kadar deli çocuğunu (veya oğlunu) everir
  • akıllı geçinmek
  • akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer
  • akıllım
  • akıllı olmak

Birleşik Kelimeler: akıllı başlı, akıllı uslu, adamakıllı, horoz akıllı, sivri akıllı, uslu akıllı, yarım akıllı

IRAKLI

[isim]

  • Irak halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

KOLTUK

[isim]

  • Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yer

    Gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı. - Halide Edip Adıvar

  • Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye

    Ta yan beline kadar gömüldüğü koltuğunun içinden ileriye doğru uzandı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Eski düğünlerde damatla gelinin eve girerken konuklar arasından kol kola geçmeleri töreni

    Babamız, annemizi gelin geldiği ilk gün şu merdivenin alt başında karşılamış, koltuk yapılmıştı. - Hüseyin Cahit Yalçın

  • Yapıcılıkta yan destek

[denizcilik]

  • Demirledikten sonra gemiyi iskeleye, rıhtıma veya başka bir gemiye bağlayan ip

[mecaz]

  • Koltuklama veya koltuklanma

    O koltuktan hoşlanmaz.

[mecaz]

  • Kayırma, destek

    Dayısının koltuğunda sırtı yere gelmez.

[mecaz]

  • Yüksek mevki, makam

    Koltuk kavgası.

[argo]

  • Genelev

    Burası Mesut Bey adında bir herifin koltuğudur. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[halk ağzında]

  • Mısır ve buğday fidesinin yanlarından çıkan filizler

[eskimiş]

  • Kenar, tenha yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • koltuğa girmek
  • koltuğu doldurmak
  • koltuğuna girmek
  • koltuğunun altına sığınmak
  • koltuk çıkmak
  • koltukları kabarmak
  • koltukta olmak
  • koltuk vermek

Birleşik Kelimeler: koltuk altı, koltukbaşı, koltuk değneği, koltuk düşkünü, koltuk gözü, koltuk kapısı, koltuk kavgası, koltuk meyhanesi, koltuk takımı, lüks koltuk, tekerlekli koltuk, yatar koltuk, berber koltuğu, dişçi koltuğu, köşe koltuğu, şoför koltuğu

KOLLUK

[isim]

  • Gömlek kollarının ucundaki iliklenen bölüm, manşet

    Frenk gömleğinde, bazen bileklerinden ellerinin üstüne düşen yuvarlak, katı, kolalı kollukları vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • İş yaparken giysiyi korumak için bilekten dirseğe kadar kola geçirilen, genellikle koyu renkli kumaştan dikilmiş parça

    Ellerini kolluklarından sıyırıp çekmekte bir zorluğa uğramıştır. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Kollara takılan ve dikkati çekmesi istenen görevlilerin kimliklerini gösteren şerit

[isim]

  • Güvenliği sağlamakla görevli polis veya jandarma

    Bu onurlu kolluk görevini seve seve üstlenirlerdi. - Muzaffer Uyguner

Birleşik Kelimeler: karakolluk, kolluk kuvveti

KOLALI

[sıfat]

  • İçinde kola bulunan
  • Kolalanmış

    Artık cübbenin altına kolalı gömlek giyiyor. - Mithat Cemal Kuntay