OTOTROFİ ile Oluşan Kelimeler (OTOTROFİ Kelime Türetme)

OTOTROFİ harflerinden oluşan 14 kelime bulunuyor. OTOTROFİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ototrofi kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

OTOTROFİ17

7 Harfli Kelimeler

OTOTROF16

4 Harfli Kelimeler

FOTO12, TİFO11, TOTO6, TRİO5, TİTR4

3 Harfli Kelimeler

FİT9, ROT4, TOR4

2 Harfli Kelimeler

OF9, OT3, İT2, Tİ2

İT

[isim]

  • Köpek

[hakaret yollu]

  • Değersiz, terbiyesiz kimse

    Babaları da zaten itin biri. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • it ağzını kemik tutar
  • it değmekle deniz pis olmaz
  • it derisinden post olmaz
  • it dişi domuz derisi
  • ite atsan yemez
  • ite ot, ata et vermek
  • it gibi çalışmak
  • iti an, taşı eline al (veya çomağı hazırla)
  • iti ite kırdırmak
  • itin ahmağı baklavadan pay umar
  • itin götüne (veya kıçına) sokmak
  • itin kuyruğunda
  • iti öldürene sürütürler
  • it ite (buyurur), it de kuyruğuna
  • it iti ısırmaz
  • it izi at izine karışmak
  • it kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgesi sanırmış
  • itle çuvala girilmez
  • itle dalaşmaktan çalıyı dolaşmak yeğdir
  • it ölüsü gibi
  • it sürü, para kazan
  • it sürüsü kadar
  • it ulur, birbirini bulur
  • it ürür, kervan yürür

Birleşik Kelimeler: itayağı, itboğan, itburnu, it canlı, it dalaşı, itdirseği, it elli, it hıyarı, it kopuk, itkuyruğu, itoğluit, it üzümü, ekin iti

[isim]

[askerlik]

  • Bir tören sırasında, askerleri bir araya toplamak, törenin başladığını bildirmek vb. amaçlarla çalınan borazanın çıkardığı tiz ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tiye almak

Birleşik Kelimeler: ti borusu, ti işareti

[kimya]

  • Titan elementinin simgesi

OT

[isim]

[bitki bilimi]

  • Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler

    Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı. - Aka Gündüz

[sıfat]

  • Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle doldurulmuş

    Ranzalardan birinin üst yatağında bir ot şilte üzerinde, soyunmadan uzanan ve iki eli ensesinin altında düşünen ben. - Necip Fazıl Kısakürek

[eskimiş]

  • Zehir

[eskimiş]

  • İlaç

[argo]

  • Esrar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ot gibi
  • ot gibi yaşamak
  • ot tutunmak
  • otu çek köküne bak
  • ot yoldurmak

Birleşik Kelimeler: otobur, otyiyenler, acı ot, karacaot, sütlü ot, abdestbozan otu, adamotu, ağı otu, ağızotu, altın otu, andız otu, ardıç otu, avcı otu, ayrık otu, bağırsak otu, balık otu, bambul otu, ban otu, basur otu, beşparmak otu, bit otu, boğan otu, boy otu, burun otu, canavar otu, ciğer otu, çalgıcı otu, çayır otu, çiriş otu, çivit otu, çöreotu, çörek otu, dağ dalak otu, dalak otu, danakıran otu, deli otu, dereotu, dilotu, diş otu, dolama otu, dolma otu, domuz ayrık otu, domuz otu, dulaptal otu, dulavrat otu, eğir otu, eğrelti otu, engerek otu, esrar otu, eşek otu, evliya otu, fare otu, fıtık otu, gebre otu, gelin otu, geyik otu, göbek otu, güzelavrat otu, hamam otu, hasır otu, horozcuk otu, İdris otu, imparator otu, kabakulak otu, kanarya otu, kandıra otu, kan otu, kartallı eğrelti otu, kasık otu, kaşık otu, kedi otu, kelebek otu, kene otu, kıl otu, kırlangıç otu, kokulu çayır otu, kovan otu, koyun otu, kuduz otu, kum otu, kurbağa otu, kurşun otu, kuş otu, küstüm otu, limon otu, lohusa otu, marsıvan otu, mayasıl otu, melek otu, mercan otu, meyhaneci otu, misk otu, mübarek otu, nevruz otu, nezle otu, oğul otu, Oltu otu, ökse otu, öksürük otu, ölmez otu, pamuk otu, panzehir otu, pelin otu, pire otu, pisik otu, pisipisi otu, sabun otu, sakar otu, sancı otu, sarımsak otu, sedef otu, selam otu, semizotu, sıçanotu, sıraca otu, siğil otu, sinir otu, solucan otu, sökü otu, süpürge otu, süt otu, şerbetçi otu, şeytan otu, şifa otu, tarak otu, taşkıran otu, tavşancıl otu, turp otu, tükürük otu, türüz otu, tüylü dalak otu, uyuz otu, yakı otu, yapışkan otu, yara otu, yavşan otu, yoğurt otu, yüksük otu, zemberek otu, zembil otu, ciğer otları, sinir otları

TİTR (Kelime Kökeni: Fransızca titre)

[isim]

  • San

ROT (Kelime Kökeni: İngilizce rod)

[isim]

  • Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çubuk

TOR

[isim]

[halk ağzında]

  • Sık gözlü ağ

[sıfat]

[halk ağzında]

  • İşe alışkın olmayan, yabani

    Bazı da oynarsın tor atlar gibi / Kış günü aç kalmış boz kurtlar gibi - Ali İzzet Özkan

  • Toy, acemi kimse
  • Olgunlaşmamış, ham

[mecaz]

  • Çekingen, utangaç

[isim]

[matematik]

  • Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan cisim

TRİO (Kelime Kökeni: İtalyanca trio)

[sıfat]

[müzik]

  • Üçlü

TOTO

[isim]

[teklifsiz konuşmada]

  • Kıç, popo

[isim]

  • Spor toto

Birleşik Kelimeler: gol toto, spor toto

FİT (Kelime Kökeni: Arapça fitne)

  • Birini başkasına karşı kışkırtma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fit vermek (veya sokmak)

[isim]

[argo]

  • Ödeşme
  • Razı olma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fit olmak

[isim]

  • 30,5 santimetrelik İngiliz uzunluk ölçüsü birimi

OF

[ünlem]

  • Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz

    Of, bıktım artık! Of, kolum acıdı! Bu da ne karışık bir rüya imiş diye söyleniyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • of bile dememek
  • of çekmek

[isim]

  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

TİFO (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

[tıp]

  • Kirli sularda, bu sularla sulanmış sebzelerde bulunan, mikroplarla oluşan, ortalama üç hafta süren, ateşli ve tehlikeli bir bağırsak hastalığı, karahumma

    Huri'nin anası, doğurduktan sonra bir tifo hastalığında gürleyip gitmişti. - Nabizade Nâzım

FOTO (Kelime Kökeni: Fransızca photo)

[isim]

  • Işık
  • Fotoğraf

Birleşik Kelimeler: fotoakım, fotoelektrik, fotofiniş, fotojen, fotojenik, fotokimya, fotokinezi, fotokopi, fotomekanik, fotometre, fotometri, fotomorfoz, fotosentez, fotosfer, fotoskop, fotoşimi, fototaksi, fototaktizm, fototerapi, fototropizm

OTOTROF (Kelime Kökeni: Fransızca autotrophe)

[sıfat]

[biyoloji]

  • Özbeslenen

OTOTROFİ (Kelime Kökeni: Fransızca autotrophie)

[isim]

[biyoloji]

  • Öz beslenme