Ot ile Başlayan 7 Harfli Kelimeler
OT harfleri ile başlayan 7 harfli 23 kelime bulunuyor. Başında OT olan 7 harfli kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "ot ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde Ot olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
OTOGRAF19,
OTANTİK (Kelime Kökeni: Fransızca authentique)
-
Eskiden beri mevcut olan özelliklerini taşıyan, orijinal
Otantik bir kıyafet.
OTALAMA
- Otalamak işi
OTARMAK
- Otlatmak
OTİSTİK (Kelime Kökeni: Fransızca autistique)
- İçe yönelik olan
OTLAMAK
-
Hayvan, dolaşarak yerdeki ot, çimen, yaprak vb.ni yemek, yayılmak
Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Meşgul olmak
Liseyi bitirmiş, üniversiteye gitmiş, birkaç sene otlamış orada, çakmış. - Attila İlhan
- Para ve emek harcamadan başkalarının sırtından geçinmek
OTLANMA
- Otlanmak işi
OTLATMA
- Otlatmak işi
Birleşik Kelimeler: otlatma sistemi, devamlı otlatma, seyrek otlatma, sık otlatma
OTOKRAT (Kelime Kökeni: Fransızca autocrate)
- Siyasal kudreti elinde bulunduran (hükümdar)
OTORİTE (Kelime Kökeni: Fransızca autorité)
-
Yaptırma, yasak etme, emretme, itaat ettirme hakkı veya gücü, yetke, sulta, velayet
Sakarya zaferi ile gazi ve müşir Mustafa Kemal Paşa tam otoritesini elde etmiştir. - Falih Rıfkı Atay
- Siyasi veya idari güç
- Çalışmalarıyla kendini kabul ettirmiş, başarılı kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- otorite sağlamak (veya temin etmek)
OTOKTON (Kelime Kökeni: Fransızca autochtone)
-
Yerli
Bugüne kadar semtin otokton ahalisi ile kooperatifin üyeleri ayırt edilemiyor. - Haldun Taner
OTURMAK
-
Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek
Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak
Bakın, hikâye zordur, acımasız ve hoşgörüsüzdür. Oturursunuz ve başından kalkamazsınız. - Tarık Dursun K.
-
Uygun gelmek, ölçüleri tam olmak
Ütüsüz ve beli oturmamış pantolonunu çekti. - Tarık Buğra
-
Bir yerde sürekli olarak kalmak, ikamet etmek
Aynı semtte oturdukları için komşu da sayılırlar. - Burhan Felek
-
Hiçbir iş yapmadan boş vakit geçirmek, boş durmak
Böyle oturacağınıza çalışsanız olmaz mı?
-
Toprak veya yapı çökmek, aşağı inmek
Temelin bu tarafı on santim oturmuş.
-
Biriyle beraber yaşamak
O günden beri enişte beyle oturuyorum. - Sermet Muhtar Alus
- Bir işi yapmakta olmak, bir işe başlamak üzere olmak
-
Yer almak, geçmek
Valilik makamına oturdu.
-
Benimsenmek, yerleşmek, kökleşmek
Gelenekler gün geçtikçe iyice oturdu.
-
Belli bir yörüngede dönmeye başlamak
Uydu yörüngeye oturdu.
- Sıvı tortuları dibe çökmek, dipte toplanmak
-
Herhangi bir durumda belli bir süre kalmak
Arif gibi bir adamla çene yarışına girmek istememekle beraber susup oturamazdı. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- oturup kalkmak
OTURTMA
- Oturtmak işi
- Halka halka kesilmiş patates, patlıcan, kabak vb. sebzelerden yapılan bir tür kıymalı yemek
Birleşik Kelimeler: patlıcan oturtması
OTONOMİ (Kelime Kökeni: Fransızca autonomie)
-
Özerklik
Bizans'ta Sırp memleketlerini zapt ettilerse de bir müddet sonra bazı kısımlara geniş otonomiler verdiler. - Falih Rıfkı Atay
OTOSİST (Kelime Kökeni: Fransızca autocyste)
- İşitme kesesi
OTURTUM
- Bir müzik parçasının seslendirilişinde insan sesleri ile çalgıların görevlendiriliş düzeni