ORKESTRALAMA Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
ORKESTRALAMA harflerini içeren 6 harfli 85 kelime bulunuyor. 6 harfli ORKESTRALAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
MOSTRA9,
AKARET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāret)
-
Akar
Başladı her ay akaretlerinden kira toplar gibi tıkır tıkır faizleri toplamaya. - Ercüment Ekrem Talu
KRATER (Kelime Kökeni: Fransızca cratère)
- Yanardağ ağzı
Birleşik Kelimeler: krater gölü
KARTAL
-
Kartalgillerden, genellikle kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasını yüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri, yırtıcı bir tür kuş (Aquila)
Kartal yükseldi yükseldi, kıyıdaki dağların üstünde küçüle küçüle göze görünmez oldu. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: kartal ağacı, kartalgözü, sakallı kartal, balık kartalı
- İstanbul iline bağlı ilçelerden biri
KARTEL (Kelime Kökeni: Fransızca cartel)
- Tekelci sermaye piyasasında, birtakım ticaret, üretim kuruluşlarının, genellikle kazanma veya başka kuruluşlara karşı tutunabilme vb. amaçlarla aralarında kurdukları dayanışma birliği
- Gemilerde içlerine içme suyu konulan, ortası basık, küçük fıçı
KARATE (Kelime Kökeni: Japonca)
- Ayak ve yumruk vuruşları üzerine kurulu, Japon kökenli bir dövüş yöntemi
KERATA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Karısı tarafından aldatılan erkek
- Ayakkabı çekeceği
-
Küçüklere sevgi ile söylenen bir sitem sözü
Kimden yana bu kerata? - Necati Cumalı
TEKRAR (Kelime Kökeni: Arapça tekrār)
-
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması
Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir fakat tekrarlarla doludur. - Ahmet Haşim
- Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme
-
Bir daha, yine, yeniden, gene
Sonra masaya oturarak mikroskopla bir müddet çalışır, tekrar notlara bakar. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- tekrar etmek
Birleşik Kelimeler: tekrar tekrar
ARATMA
- Aratmak işi
ARASTA (Kelime Kökeni: Farsça ārāste)
-
Çarşılarda veya alışveriş bölgelerinde aynı işi yapan esnafın bir arada bulunduğu bölüm
Belediye çavuşu yanında jandarma onbaşısı, çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır. - Tarık Buğra
ARASAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraṣāt)
- Müslüman inanışına göre, kıyamet günü bütün ölülerin dirilip toplanacakları yer
ARAROT (Kelime Kökeni: İngilizce arrowroot)
- Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan, çocuk maması yapmaya yarayan un
Birleşik Kelimeler: ararot kamışı
ASALET (Kelime Kökeni: Arapça aṣālet)
-
Soyluluk
Fakat çilekeş kadının asaletini biliyorum. - Necip Fazıl Kısakürek
- Asillik
- Bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma, vekillik karşıtı
- Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu
ASALAK
- Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit
- Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, parazit, tufeyli
Birleşik Kelimeler: asalak bilimci, asalak bilimi, asalak bilimsel, asalaksavar, dış asalak, iç asalak, tam asalak, yarı asalak, yarım asalak, ağrıma asalakları
ARTMAK
- Büyük heybe
-
Çoğalmak
O zaman bedava binme olasılığı artardı. - Ayla Kutlu
-
Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak
Kumaş arttı. Yemek arttı.
- Değeri yükselmek, fazlalaşmak
ARAMAK
-
Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak
Dükkânın içinde gözleriyle bir şeyler aradı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Araştırmak, yoklamak
Ceplerini aramak.
-
Ziyarete, hatır sormaya gitmek
Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! - Burhan Felek
-
Bir şeyin yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek
Seni çok arıyorum, Ziyacığım. - Cahit Sıtkı Tarancı
-
Önem verip istemek
Ben böyle şeyleri aramam.
-
Bir kişiyle görüşmek üzere telefon etmek
Bir adam, mütemadiyen telefonu açıp kapayarak ısrarla bir yeri arıyor. - Esat Mahmut Karakurt
- Şart koşmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aramakla bulunmaz
- arayan Mevla'sını da bulur, belasını da
- arayıp (veya aramak) taramak
- arayıp da bulamamak
- arayıp sormak