ONDOKUZMAYIS Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
ONDOKUZMAYIS harflerini içeren 6 harfli 41 kelime bulunuyor. 6 harfli ONDOKUZMAYIS kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DOYMAZ15,
ISKUNA (Kelime Kökeni: İngilizce schooner)
- Brikten küçük, iki direkli bir tür yelkenli gemi
OKUNMA
-
Okunmak işi
Her şairin içinde bir okunma, bir yayılma, bir beğenilme hırsı vardır. - Orhan Veli Kanık
SOKMAN
- Bir çeşit uzun konçlu çizme
SINMAK
- Kırılmak, parçalanmak, bozulmak
- Yenilmek, bozguna uğramak
SUNMAK
-
Bir büyüğe veya nezaket gereğince bir kimseye bir şeyi vermek, arz etmek, yollamak, göndermek, takdim etmek
Bu küçük hadiseyi devlet adamlarımıza bir müşahede olarak sunuyorum. - Burhan Felek
- Tanıtmak, bilgi vermek amacıyla çeşitli yöntemler kullanarak bir konuyu dinleyenlere aktarmak
- Radyoda, televizyonda, bir eğlence yerinde programı takdim etmek
DOKSAN
- Seksen dokuzdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 90 ve XC rakamlarının adı
- Dokuz kere on, seksen dokuzdan bir artık
Ata Sözleri ve Deyimler
- doksan kapının ipini çekmek
DONMAK
- Sıvı, soğuğun etkisiyle katı duruma gelmek, buz tutmak
-
Yaşamını yitirmek, soğuktan ölmek
Arabacım neredeyse donmak üzereydi. - Kenan Hulûsi
- Çok üşümek
- Bitki soğuktan zarar görmek, yararlanılmaz duruma gelmek
-
Kimyasal bir etki ile katılaşmak
Çimento ve alçı çabuk donar.
- Eriyik durumda bulunan bir metal katı duruma geçmek
-
Beklenmedik bir durum karşısında birden hareketsiz kalmak
Salonun içinde kimse kımıldayamadı. Hepsi olduğu yerde dondu. Taş kesildi. - Ömer Seyfettin
-
Gelişmemek, yeniliklere açık olmamak
Bütün kafaların donmuş, taşlaşmış olmasını istiyorlar. - Çetin Altan
Ata Sözleri ve Deyimler
- donup kalmak
KAMYON (Kelime Kökeni: Fransızca camion)
-
Motorlu büyük yük taşıtı
Garajın içinde birkaç tane aletle bir de ufak kamyondan başka bir şey yoktu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bu taşıtın taşıyabildiği miktarda olan
İki kamyon kum getirmemi istedi. - Yusuf Atılgan
Birleşik Kelimeler: kamyon faresi, kum kamyonu
MANYOK (Kelime Kökeni: (Brezilya yerlilerinin dilinden))
- Sütleğengillerden, sıcak ülkelerde yetişen, yaprakları almaşık, üçü veya yedisi bir arada yelpaze durumunda olan, büyük bir ağaç (Manihot utilissima)
SANDIK (Kelime Kökeni: Arapça ṣandūḳ)
-
İçine çeşitli şeyler konulan, tahtadan yapılmış, kapaklı ev eşyası
Dolabını, sandığını, kitaplarını, defterlerini didik didik aradık, bulamadık. - Yusuf Atılgan
- Meyve, sebze koymaya yarayan, tahta veya plastikten yapılmış, dört köşe kap
-
Bir kurumda para alınıp verilen yer
Mal sandığı. Sandık emini.
-
Kamu kesiminde çalışan personelin sosyal güvenlik işlerini yürüten kuruluş
Emekli Sandığı.
- Yapılarda kum, çakıl vb. şeyleri ölçmek için kullanılan, üstü ve altı açık, dört köşeli tahtadan ölçü aleti
- Kamu kesiminde çalışan personelin kendi durumunda düşük faiz ve taksitler hâlinde geri ödemek üzere borç para aldığı birim
- Seçimlerde oy pusulalarının atıldığı kutu
- Mahalle tulumbacılarının omuzda taşıdıkları sandık biçimi tulumba
Ata Sözleri ve Deyimler
- sandığa gitmek
- sandığa gömmek
- sandık başına gitmek
- sandık düzmek
- sandıktaki sırtında, ambardaki karnında
- sandıktan çıkmak
Birleşik Kelimeler: sandık balığı, sandık başkanı, sandık çevresi, sandık emini, sandık eşyası, sandık gözlemcisi, sandık kurulu, sandık lekesi, sandık müşahidi, sandık odası, sandık sepet, sepet sandık, boyacı sandığı, mal sandığı, oy sandığı, seçim sandığı, yardım sandığı
UYANIK
-
Uyumamış, bidar
Uyuyor mu uyanık mı kestiremiyor, uykuyla uyanıklığın sınırlarını bulamıyordu. - Attila İlhan
- Uykudan uyanmış
-
Açıkgöz, kurnaz, cingöz
Ayrıca son derece zeki ve uyanık bir genç kız vardı. - Haldun Taner
- Yapacağı işi bilen, dikkatli ve tetikte olan, müteyakkız
-
Bilgisizlikten kurtulmuş, bilgili
Zeki ve uyanık kişilerle dostluk kadar iyi bir şey olamaz. - Salâh Birsel
Birleşik Kelimeler: uyur uyanık
YUNMAK
-
Yıkanmak
Kuyunun başında mevtam yunuyor / Düşmanlarım kıs kıs olmuş gülüyor - Halk türküsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- yunmuş arınmış (veya yıkanmış)
YONMAK
- Yontmak
DOKUMA
-
Dokumak işi, tekstil
Halı dokuma sanatı. Dokuma sanayisi.
- Minder örtüsü, yatak kılıfı vb. için kullanılan ve boyalı pamuk ipliğinden dokunan bez
- Kumaş olabilen, kumaş yapılabilen
- Tezgâhta dokunarak elde edilen (kumaş)
-
Yapı, oluşum
Bunun için bu ad yıllara dayanacak, boyası has, dokuması sağlam bir ad olmalı, dedim. - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: dokumahane, dokuma tezgâhı, petek dokuma, tel dokuma
KONDOM (Kelime Kökeni: Fransızca condom)
- Prezervatif