ONDOKUZMAYIS Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ONDOKUZMAYIS harflerini içeren 4 harfli 83 kelime bulunuyor. 4 harfli ONDOKUZMAYIS kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

OMUZ10, UZAY10, YAZI10, DAYI9, MAZI9, OYUM9, OZON9, UZAM9, ANIZ8, AZIK8, ADIM8, DOKU8, DUMA8, KOYU8, KOZA8, KAZI8, MODA8, MAYO8, OYMA8, OYSA8, OYUK8, OYUN8, OZAN8, ODUN8, SODA8, SOYA8, SAYI8, SIDK8, UYMA8, UZAK8, YISA8, YOMA8, YUMA8, ZONK8, ZONA8, ZOKA8, ZINK8, ZAMK8, ASIM7, AYIK7, AYIN7, AYNI7, DUKA7, DANS7, KADI7, KIYA7, KAYI7, ONUM7, ONAY7, ODAK7, SOKU7, SOMA7, SUMA7, SIMA7, UYAK7, YUNA7, YAKI7, ASIK6, ASKI6, AKIM6, AKSU6, DANK6, ISKA6, KONU6, KOSA6, KOMA6, KUMA6, KAOS6, KAMU6, KISA6, MOKA6, MANO6, MAUN6, MASK6, ONMA6, SUNA6, SANI6, SAKO6, ANIK5, AKIN5, KANI5, KANO5, KINA5

ANIK

[sıfat]

[eskimiş]

  • Hazır

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ballıbabagillerden, tek yıllık, mavi çiçekli, yemeklere koku vermek için kullanılan bir bitki, dağ reyhanı (Ziziphora)

AKIN

[isim]

  • Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması

    Adayı bir rençper akını doldurmuştu. - Sait Faik Abasıyanık

  • Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma, çapul vb. amaçlarla toplu olarak yapılan baskın

    Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik - Yahya Kemal Beyatlı

[spor]

  • Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru genellikle topluca girişilen hücum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akın etmek

Birleşik Kelimeler: akınkayası, hızlı akın, karşı akın

[isim]

[edebiyat]

  • Kazak ve Kırgız Türklerinin saz şairlerine verdiği ad

KANI

[isim]

  • İnanç, düşünce, kanaat

    Ahlakın da iyiliğe değil, güce dayandığı kanısındadır. - Salâh Birsel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanısında olmak
  • kanıya varmak

KANO (Kelime Kökeni: Fransızca canot)

[isim]

  • Kürekle yürütülen dar, uzun, hafif tekne

    Yelkensiz ve dümensiz kotra, şimdi bir kano sürati ile hareket ediyordu. - Aka Gündüz

KINA (Kelime Kökeni: Arapça ḥinnāʾ)

[isim]

  • Kına ağacının kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boyamakta kullanılan toz

    Altın tas içinde kınam ezildi / Gümüş tarak ile zülfüm düzüldü - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kına (veya kınalar) yakmak (veya koymak veya sürmek veya vurmak veya yakınmak veya yakılmak)
  • kına gibi

Birleşik Kelimeler: kına ağacı, kına çiçeği, kına gecesi, kınakına, yüksük kına

ASIK

[sıfat]

  • Somurtkan

    O zaman işin rengi değişir, asık yüzünün morluğu uçup giderdi. - Orhan Kemal

  • Asılı

Birleşik Kelimeler: asık surat, yüzü asık

ASKI

[isim]

  • Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne

    Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım. - Ayla Kutlu

  • Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı
  • Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ
  • Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması
  • Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç
  • Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener
  • Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk

    Üzüm askısı. Ayva askısı.

  • Yeni yapılan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş
  • Gelinin odasına asılan süs
  • Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat
  • Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye
  • İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı
  • Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül

Ata Sözleri ve Deyimler

  • askıda bırakmak
  • askıda kalmak
  • askı olmak
  • askıya almak
  • askıya çıkarmak
  • askıya çıkmak

Birleşik Kelimeler: bağırsak askısı, boru askısı, elbise askısı, su askıları

AKIM

[isim]

  • Akma işi

[fizik]

  • Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan

    Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu. - Attila İlhan

  • Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz

    Gerçekçilik akımı.

[coğrafya]

  • Debi

Birleşik Kelimeler: akım azalışı, akımölçer, akım ölçümü, akımtoplar, akım trafosu, alternatif akım, aşırı akım, bağımlı akım kaynağı, dalgalı akım, dalgalı akım üreteci, doğru akım, fotoakım, paralel akım, boru akımı, hava akımı, indükleme akımı, kol akımı, korozyon akımı, kültür akımı, trafik akımı

AKSU

[isim]

[halk ağzında]

  • Katarakt

[isim]

  • Isparta iline bağlı ilçelerden biri
  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

DANK

[isim]

  • `Bir olay sebebiyle birden ayılmak, doğruyu anlamak` anlamında dank etmek veya dank demek birleşik fiillerinde kullanılır

ISKA

[isim]

[argo]

  • Üzerinde durmama, önem vermeme
  • Boşa çıkarma, rast getirememe

    Güzel bir orta ile gole mal olan bir ıskayı ayırt edemez. - Haldun Taner

  • Hedefi tutturamama, amaca ulaşamama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ıska geçilmek
  • ıska geçmek

KONU

[isim]

  • Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu, süje

    Öğretmenimizin verdiği konuları manzum yazardım bazen. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Üzerinde konuşulan şey, bahis

    Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım. - Burhan Felek

Birleşik Kelimeler: konu mankeni, ana konu, bahis konusu, söz konusu

KOSA (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

  • Bir tür uzun saplı orak

KOMA (Kelime Kökeni: Fransızca coma)

[isim]

[tıp]

  • Bazı hastalıklar, yaralanmalar, zehirlenmeler sırasında görülen anlama, duyma ve hareketin büsbütün veya az çok kaybolmasıyla beliren bilinç kaybı durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • komadan çıkmak
  • komaya girmek

[isim]

[müzik]

  • Eşit olmayan iki ses arasında kulakla seçilebilecek en küçük aralık

KUMA

[isim]

  • Aynı erkekle evli olan kadınların birbirine göre adı, ortak

    Orada kimseyi kıskanmamışken bu sonuncu kumasını büyük mesele yaptı. - Refik Erduran

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kuma olmak