ONALTILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ONALTILIK harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli ONALTILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ATILI7,
ANLIK
-
Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane
Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu? - Tarık Buğra
- Bir anda oluşan, gelişen, spontane
- Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi
- Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt
Birleşik Kelimeler: bir anlık
ANTLI
- Ant içmiş
- Ant içirilmiş
ALLIK
-
Al olma durumu
Yanaklarının allığından kinaye, ona alyanak lakabını takmışlar. - Sermet Muhtar Alus
- Kadınların süs için yanaklarına sürdükleri al boya
ALKOL (Kelime Kökeni: Fransızca alcool)
- Bira, şarap vb. sıvıların veya pancar, patates nişastasının şekere dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan glikoz çözeltilerin mayalaşmış özlerinin damıtılmasıyla elde edilen, kokulu, uçucu, yanıcı, renksiz sıvı, ispirto, etanol, etil alkol
-
Her türlü alkollü içki
Nefesleri alkol kokan bu kimseler pis paçavralar giyinmişlerdi. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- alkol duvarını aşmak
Birleşik Kelimeler: alkolmetre, alkolölçer, asit alkol, etil alkol
ALTLI
-
Altı olan
Düz altlı ev iskarpinlerini çıkararak ayaklarını çekti. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: altlı üstlü
ALTIN
- Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au)
-
Bu elementten yapılmış
Kolundaki altın künye, okuduğu kâğıdın üzerine sürtünüyor. - Ahmet Ümit
-
Altından yapılmış sikke
Çocuğa bir altın taktı.
-
Üstün nitelikli, değerli
Altın ses.
Ata Sözleri ve Deyimler
- altın adını bakır etmek
- altın adı pul oldu, kız adı dul oldu
- altın anahtar her kapıyı açar
- altın ateşte, insan mihnette belli olur
- altın eli bıçak kesmez
- altın eşik gümüş eşiğe muhtaç olur
- altın gibi
- altının kıymetini sarraf bilir
- altın kesmek
- altın leğene kan kusmak
- altın pas tutmaz
- altın top gibi
- altın tutsa toprak olur (veya altına yapışsa elinde bakır kesilir)
- altın yerde paslanmaz, taş yağmurdan ıslanmaz
- altın yere düşmekle pul olmaz
- altın yumurtlayan tavuk
Birleşik Kelimeler: altın adam, altınbaş, altınbeşik, altın bilezik, altın böcek, altın çağ, altın çağı, altın gol, altın kaplama, altın keseği, altın kökü, altın küpü, altınoluk, altın otu, altın rengi, altın saatler, altın sarısı, altın suyu, altıntop, altın varak, altın yağmurcun, altın yakalı, altın yıl, altın yürekli, çeyrek altın, tam altın, yarım altın, cumhuriyet altını, fındık altını
ALTIK
- Konusu ile yüklemi aynı olan, biri tümel olumlu, biri tikel olumlu; biri tümel olumsuz, biri tikel olumsuz iki önerme arasındaki bağlantı durumu: `Kimi insanlar fânidir` önermesi `Bütün insanlar fânidir` önermesinin altığı olur
AKONT (Kelime Kökeni: Fransızca àcompte)
- Bir borca karşılık, hesabı daha sonra görülmek üzere yapılan kısmi ödeme
ITLAK (Kelime Kökeni: Arapça iṭlāḳ)
- Salıverme, koyuverme
- Genelleme
KOLAN
-
At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer
Adam döndü, beygirinin semerini almak için kolanını çözmeye başladı. - Necati Cumalı
- Dokuma, deri, kenevir vb. maddelerden yapılan yassı ve enlice bağ
- Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kolan çekmek
- kolan vurmak
Birleşik Kelimeler: kolan balığı
KOTAN
- Pulluk, büyük saban
KITAL (Kelime Kökeni: Arapça ḳitāl)
- Vuruşma, birbirini öldürme
- Savaş
KANTO (Kelime Kökeni: İtalyanca canto)
-
Tuluat tiyatrolarında oyundan önce genellikle kadın sanatçıların şarkı söyleyip dans ederek yaptığı gösteri
Kantodan piyese kadar her gösteriye katılıyor; herkesi hüzne, sevgiye, coşkuya, isteğe boğuyordu. - Cahit Külebi
- Bu gösteri sırasında söylenen şarkı
KANIT
-
Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman
Kanıtı gazetenin ikinci sayfasındaki damızlık haberiydi. - Çetin Altan
- Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil
- Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil
KANLI
-
Kan bulaşmış
Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek
- Kanı olan
-
Kan dökülmesine neden olan
Bu savaş çok kanlı olacak, beyler. - Tarık Buğra
- İsteyerek kan dökmüş olan (kimse), hunriz, katil
-
Kanlanmış olan
Kanlı göz.
-
Kan davasında taraf olan kimse
Oğlumun kanlısı Abbas kâfiri değil, oğlumun kanlısı Esme'dir. - Yaşar Kemal
-
Kanı yoğun olan, demevi
Kanlı adam.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanlı gömlek gizlenemez
- kanlısı olmak
- kanlı yaş (veya yaşlar) dökmek
Birleşik Kelimeler: kanlı ishal, kanlı bıçaklı, kanlı canlı, kanlı katil, ağırkanlı, delikanlı, serinkanlı, sıcakkanlı, soğukkanlı