OLUMSALLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
OLUMSALLIK harflerini içeren 5 harfli 42 kelime bulunuyor. 5 harfli OLUMSALLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SOKUM9,
ALLIK
-
Al olma durumu
Yanaklarının allığından kinaye, ona alyanak lakabını takmışlar. - Sermet Muhtar Alus
- Kadınların süs için yanaklarına sürdükleri al boya
ALKOL (Kelime Kökeni: Fransızca alcool)
- Bira, şarap vb. sıvıların veya pancar, patates nişastasının şekere dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan glikoz çözeltilerin mayalaşmış özlerinin damıtılmasıyla elde edilen, kokulu, uçucu, yanıcı, renksiz sıvı, ispirto, etanol, etil alkol
-
Her türlü alkollü içki
Nefesleri alkol kokan bu kimseler pis paçavralar giyinmişlerdi. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- alkol duvarını aşmak
Birleşik Kelimeler: alkolmetre, alkolölçer, asit alkol, etil alkol
LOKAL (Kelime Kökeni: Fransızca local)
-
Müzikli eğlencelerin yapıldığı yer
Onlarla beraber Beyoğlu lokanta ve gece lokallerine büsbütün başka bir üslup geldi. - Falih Rıfkı Atay
-
Dernekevi
Siyasal kuruluşların lokallerini yakıp yıkmaya kalkacaklardır. - Necati Cumalı
- Yöresel
-
Yerel
Lokal anestezi.
ASLIK
- Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)
ASKLI
- Sporları ask denen torbalar içinde oluşan (mantar)
ALKIM
- Gökkuşağı
ISLAK
-
Suya batırılmış, üzerine su dökülmüş veya yağmurdan ıslanmış olan
Baş başa uzandık seninle ıslak / Çimenlerine yaz bahçelerinin - Ahmet Hamdi Tanpınar
-
Herhangi bir nedenle yaşarmış, sulanmış
Hastanın soğuk terle ıslak alnına avucunu koyarak durdu. - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: ıslak imza, ıslak karga, ıslak mendil, ıslak zemin
KOLLU
-
Kolu olan
Kollu sandalye.
- Herhangi bir biçimde kolu olan
Birleşik Kelimeler: karpuz kollu
KUMLA
- Kumluk yer, geniş kumsal
KASLI
- Kasları sıkı, gelişmiş, adaleli
KALIM
- Kalma işi
Birleşik Kelimeler: ölüm kalım meselesi
KILMA
-
Kılmak işi
Kitabımı elimden bırakmadığımı görmek bile onları mutlu kılmaya yetiyordu. - Necati Cumalı
LOKMA (Kelime Kökeni: Arapça luḳme)
-
Ağza bir defada alınıp götürülen yiyecek parçası, sokum
Öbür yemeklerden bile ağzına bir lokma koyamadı. - Ömer Seyfettin
- Lokma tatlısı
- Türlü kalınlıktaki cıvataları, boşluğuna geçirip sökmeye veya sıkıştırmaya yarayan metalden alet
-
Yemek
Bu akşam lokmayı beraber yeriz, tanışmış olursunuz. - Tarık Buğra
-
Genellikle haksız olarak ele geçirilen mal veya para
Bu lokma sizin için çok büyüktür, boğazınızdan geçmez; yutamayacaksınız ve boğulacaksınız. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- lokma (veya lokması) ağzında büyümek
- lokma çiğnenmeden yutulmaz
- lokma dökmek
- lokma etmek
- lokma karın doyurmaz, şefkat artırır
- lokmasını dökmek
- lokmasını saymak
Birleşik Kelimeler: lokma anahtar, lokma başlığı, lokma göz, lokma tatlısı, bir lokma, haram lokma, et lokması, kibar lokması, saray lokması
MOLLA (Kelime Kökeni: Arapça mevlā)
-
Büyük kadı
Mısır mollası.
- Medrese öğrencisi
- Büyük bilgin
- Dinî yönü ağır basan kimse
Birleşik Kelimeler: nanemolla
MALUL (Kelime Kökeni: Arapça maʿlūl)
-
Sakat (kimse)
Ben belki artık malulüm belki ömrümün sonuna kadar böyle kalacağım. - Nazım Hikmet
- Hasta (kimse)
Birleşik Kelimeler: malul gazi, harp malulü