OKSİTLENME Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

OKSİTLENME harflerini içeren 7 harfli 28 kelime bulunuyor. 7 harfli OKSİTLENME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Oksitlenme ile başlayan 7 harfli kelimeler. İçinde Oksitlenme olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ESKİTME9, EKSİLME9, İSLENME9, İSLEMEK9, İSKEMLE9, İSTENME9, İSTEMEK9, KİMESNE9, KESİNME9, KESİLME9, MESLEKİ9, SEKİTME9, ESENLİK8, EKSİLEN8, İSKELET8, İNLETME8, İTLENME8, İNLEMEK8, İLENMEK8, İLETMEK8, KENTSEL8, METELİK8, METİLEN8, SENELİK8, SENETLİ8, EKLENTİ7, İLETKEN7, KENETLİ7

EKLENTİ

[isim]

  • Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça

    Ondan öğrendiklerim, onun ufku, onun kadar olmasa da birkaç önemli eklenti dışında, bugün de tümüyle geçerlidir. - Reha Mağden

İLETKEN

[sıfat]

[fizik]

  • Akım, ısı, ses vb.ni geçiren (madde), nâkil, yalıtkan karşıtı
  • Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere aktaran (madde, şey)

Birleşik Kelimeler: iletken damarlar, yarı iletken

KENETLİ

[sıfat]

  • Kenedi olan
  • Kenetle birbirine bağlanmış bulunan, kenetlenmiş olan

    İnce dudakları birbirine kenetli, taş gibi öylece oturuyor. - Ayşe Kulin

[mecaz]

  • Birbirinin içine geçerek sıkıca kapanmış

Birleşik Kelimeler: ağzı kenetli

ESENLİK

[isim]

  • Esen olma durumu, sağlık, afiyet, sıhhat, selamet, hastalık karşıtı

    Kendini böyle sağa sola dağıttıkça tadına varılmaz bir mutluluk, esenlik duyuyordu - Halikarnas Balıkçısı

EKSİLEN

[isim]

[matematik]

  • Çıkarma işleminde kendisinden çıkarma yapılan sayı

İSKELET (Kelime Kökeni: Fransızca squelette)

[isim]

  • İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih

    Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. - Halide Edip Adıvar

  • Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü

[mecaz]

  • Bir şeyi oluşturan temel çatı

    Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Bir eserin genel planı

    Bir romanın iskeleti.

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok zayıf

[sıfat]

[mecaz]

  • Kuru, çıplak

    Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskelete dönmek
  • iskelet gibi
  • iskeleti çıkmak

Birleşik Kelimeler: iskelet mobilya, gemi iskeleti

İNLETME

[isim]

  • İnletmek işi

İTLENME

[isim]

  • İtlenmek işi

İNLEMEK

[nesnesiz]

  • Acı, üzüntü belirten kesik sesler çıkarmak, inildemek

    O, inledikçe benim de yüreğim sızlıyor, sıkıntıdan damarlarımı saran yağ eriyor. - Etem İzzet Benice

  • Gür, uğultulu, yankılı ses çıkarmak

    Yer gök inlesin.

İLENMEK

[-e]

  • Birinin kötü bir duruma düşmesi dileğini gönlünden geçirmek veya açıkça söylemek, beddua etmek, lanet etmek

İLETMEK

[-i]

  • Götürmek, ulaştırmak, nakletmek, geçirmek

    Bunların tek kaygıları gördüklerini, duyduklarını okurlara iletmektir. - Salâh Birsel

[fizik]

  • Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere götürmek

KENTSEL

[sıfat]

  • Kentle ilgili, şehirle ilgili

Birleşik Kelimeler: kentsel dönüşüm

METELİK (Kelime Kökeni: Fransızca metallique)

[isim]

[eskimiş]

  • Çeyrek kuruş, on para değerinde demir para

    Köprüyü yelek cebimdeki son metelikle geçtim. - Yusuf Ziya Ortaç

[mecaz]

  • Çok az para

    Bende tek metelik yok diye kahkahayı bastı. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meteliğe kurşun atmak
  • metelik etmez
  • metelik vermemek

METİLEN (Kelime Kökeni: Fransızca méthylène)

[isim]

[kimya]

  • Metanın iki hidrojen atomunu yitirmesiyle türeyen bir kök (CH2)

SENELİK

[sıfat]

  • Yıllık