ODSUZ ile Oluşan Kelimeler (ODSUZ Kelime Türetme)

ODSUZ harflerinden oluşan 8 kelime bulunuyor. ODSUZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Odsuz kelimesinin anlamı nedir? Odsuz ile biten kelimeler. İçinde odsuz olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

ODSUZ13

3 Harfli Kelimeler

DOZ9, UZO8

2 Harfli Kelimeler

UZ6, DO5, OD5, SU4, US4

SU

[isim]

  • Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab
  • Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu

    Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı. - Falih Rıfkı Atay

  • Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı

    Portakal suyu. Domates suyu.

  • Bazı kokulu yaprak veya çiçeklerin imbikten çekilmesiyle elde edilen kokulu sıvı

    Çiçek suyu. Gül suyu.

  • Yemeğin sıvı bölümü

    Belki de iki bardak turşu suyu içecek. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kez

    Meyveleri iki su yıka.

  • Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik

    Bu bıçağın suyunu iyi vermemişler.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • su almak
  • su basmak
  • su çekmek
  • sudan çıkmış balığa dönmek
  • sudan geçirmek
  • suda pişmiş
  • su dökmek
  • su dökünmek
  • su etmek
  • su gelmek
  • su gibi
  • su gibi akmak
  • su gibi aziz ol!
  • su gibi bilmek (veya okumak)
  • su gibi ezberlemek
  • su gibi gitmek
  • su gibi olmak
  • su gibi terlemek
  • su görmemiş
  • su götürür yeri olmamak
  • su içinde
  • su içinde kalmak
  • su iktiza etmek
  • su kaçırmak
  • su kapmak
  • su katılmamış
  • su kesmek
  • su koyuvermek
  • su küçüğün, söz (veya sofra veya yemek) büyüğün
  • sular kararmak
  • sular seller gibi
  • su sabun görmemek
  • su uyur, düşman uyumaz
  • su vermek
  • suya düşmek
  • suya göstermek
  • suya götürüp susuz getirmek
  • su yapmak
  • suya sabuna dokunmamak
  • suya salmak
  • suyu baştan (veya başından) kesmek
  • suyu çıkmak
  • suyu getiren de bir, testiyi kıran da
  • suyu görünce teyemmüm bozulur
  • suyu ısınmak (veya kaynamak)
  • suyu kesilmiş değirmene dönmek
  • suyu mu çıktı?
  • suyuna gitmek
  • suyun akıntısına gitmek
  • suyuna tirit
  • suyun başı
  • suyunca gitmek
  • suyu nereden geliyor?
  • suyunu almak
  • suyunu çekmek
  • suyunun suyu
  • suyu seli kalmamak
  • su yürümek
  • su yüzü görmemiş
  • su yüzüne (veya üstüne) çıkmak
  • su yüzüne çıkmak

Birleşik Kelimeler: su akrebi, su altı, su askıları, su aygırı, su baldıranı, su bardağı, subasar, su basıncı, su baskını, su bidonu, su bilgisi, su bilimi, su biti, su bitkileri, su bombası, su borusu, su boyası, su böceği, su bölümü çizgisi, su böreği, su cenderesi, su çıkrığı, suçiçeği, su çulluğu, su damarı, su değirmeni, su deposu, su dolabı, su düzeyi, sugötürmez, su hattı, su ısıtıcısı, suibriği, su kabağı, su kabı, su kamışı, su karanfili, su kayağı, su kaybı, su kaydırağı, su keleri, su kemeri, su kesesi, su kesimi, su keteni, su kızağı, su kireci, su korkusu, su küre, su mantarları, su mercimeği, su mermeri, su muhallebisi, su nanesi, suoku, suölçer, su örümceği, su parkı, superisi, su piresi, su rezenesi, su saati, su samuru, susarımsağı, su sarnıcı, su sayacı, su seviyesi, su sığırı, su sineği, suşeridi, su tabakası, su tankeri, su tası, su taşkını, su tavuğu, su tedavisi, su terazisi, su teresi, su testisi, su topu, su tulumbası, su türbini, su ürünleri, su yatağı, su yelvesi, su yılanı, suyolu, su yolu, su yoncası, su yosunu, su yuvarı, sudan ucuz, acı su, ağır su, akarsu, aksu, atık su, bağlı su, basınçlı su, bengi su, iç su, kaba su, karasu, kara su, küllü su, oksijenli su, öz su, pis su, serbest su, sert su, tatlı su, tazyikli su, yumuşak su, havadan sudan, altın suyu, arpa suyu, bel suyu, besi suyu, bulaşık suyu, cam suyu, can suyu, çamaşır suyu, çiçek suyu, çilek suyu, deniz suyu, dirim suyu, domates suyu, dümen suyu, elma suyu, er suyu, et suyu, gül suyu, ham besi suyu, havuç suyu, ıslatma suyu, içme suyu, imamsuyu, katran suyu, kaya suyu, kaynak suyu, kenar suyu, kibrit suyu, kireç suyu, koruk suyu, kuyu suyu, limon suyu, maden suyu, memba suyu, meyve suyu, nane suyu, portakal suyu, saf su, safra suyu, şalgam suyu, tavuk suyu, turşu suyu, üzüm suyu, vişne suyu, yüzsuyu, zemzem suyu, kara suları, yer altı suları

[isim]

  • Sutaş

US

[isim]

  • Akıl

    Usa ve gerçeğe uygun anlatışlara kulak verenin olmadığı görüldü. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • usuna getirmek

Birleşik Kelimeler: us dışı, us pahası, usa vurma

DO (Kelime Kökeni: İtalyanca do)

[isim]

[müzik]

  • Gam (II) dizisinde `si` ile `re` arasındaki ses
  • Bu sesi gösteren nota işareti

Birleşik Kelimeler: do anahtarı

OD

[isim]

[eskimiş]

  • Ateş

    Yaz bahar ayında bir od verdiler / Yandım gittim ala karlı dağ iken - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • od yok ocak yok

Birleşik Kelimeler: od ocak

UZ

[sıfat]

  • İyi, güzel
  • İşe yatkın, becerikli, mahir

Birleşik Kelimeler: eli uz

[zarf]

  • Masallarda az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik tekerlemesinde `uzak` anlamında kullanılan bir söz

Birleşik Kelimeler: uzgören, uzgörür, uz iletişim

UZO (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Yunan rakısı

DOZ (Kelime Kökeni: Fransızca dose)

[isim]

  • Bir ilacın bir defada veya bir günde alınması gereken miktarı, dozaj

    Ruhsal gerilimlerimiz varsa düşük dozda Diazem falan alın, hiç değilse... - Çetin Altan

[kimya]

  • Bir maddenin bir birleşiğe, bir karışıma giren veya girmesi gereken belli miktarı, düze, dozaj

[mecaz]

  • Genellikle bir davranış, bir konuşma vb.nde yeterli görülen ölçü, dozaj

    Çok ölçülü konuşur ve onun etrafındaki lakırtıları muayyen bir dozu geçmezdi. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dozu kaçmak
  • dozunu ayarlamak
  • dozunu kaçırmak

ODSUZ

[sıfat]

  • Ateşsiz

Birleşik Kelimeler: odsuz ocaksız