ODAKLAYICI Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ODAKLAYICI harflerini içeren 6 harfli 27 kelime bulunuyor. 6 harfli ODAKLAYICI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ADACYO14, DALICI13, KIYACI13, ODACIK13, YAKICI13, ADACIK12, ALAYCI12, DOLAYI12, DALCIK12, ACILIK11, ACIKLI11, AKILCI11, DAYALI11, ILICAK11, KOLACI11, KOCALI11, KALICI11, OCAKLI11, AYILIK10, DAYLAK10, LAKACI10, ODALIK10, OLACAK10, CAKALI10, AYAKLI9, ADAKLI9, YAKALI9

AYAKLI

[sıfat]

  • Ayağı olan

    Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu. - Peyami Safa

  • Bir destekle yere dayanan

    Ayaklı kadeh.

  • Ayakla işletilen

    Ayaklı dikiş makinesi.

Birleşik Kelimeler: ayaklı ansiklopedi, ayaklı canavar, ayaklı gazete, ayaklı koşma, ayaklı kütüphane, ayaklı mâni, iki ayaklı, kan ayaklı, kanı ayaklı, çift ayaklılar, çok ayaklılar, dört ayaklılar, karından ayaklılar, kolsu ayaklılar, kürek ayaklılar, on ayaklılar, perde ayaklılar, yüzgeç ayaklılar

ADAKLI

[sıfat]

  • Adağı olan, adak adamış olan

[isim]

[halk ağzında]

  • Nişanlı

[isim]

  • Bingöl iline bağlı ilçelerden biri

YAKALI

[sıfat]

  • Herhangi bir biçimde yakası olan

    Damat orta yaşlı bir zat olup kadife yakalı lacivert bir palto giymişti. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: yakalı kamçılılar, altın yakalı, beyaz yakalı, çelik yakalı, mavi yakalı, pembe yakalı, yeşil yakalı

[isim]

[halk ağzında]

  • Boynu üzerinde manto yakasına benzeyen tüyleri bulunan bir tür güvercin

AYILIK

[isim]

  • Kabalık, kaba davranış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayılık etmek

DAYLAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Dişi deve

[sıfat]

  • Çıplak

    Develer daylak / Sevenler aylak / Sen kimin yârisin / Her yanın oynak - Halk türküsü

LAKACI

[isim]

  • Lakçı

ODALIK

[isim]

[eskimiş]

  • Bir erkeğin nikâhsız olarak aldığı kadın

    Eskiden bu senin dediklerini yapanlara odalık denirdi. - Burhan Felek

[tarih]

  • Padişah, şehzade ve paşaların saraya alınan karavaşlar arasından seçtikleri kadın, ikbal

    Rahmetli bilmem ne paşanın odalığı imiş. - Ercüment Ekrem Talu

OLACAK

[sıfat]

  • Olması, yapılması uygun olan

    Bu olacak iş mi?

[isim]

  • Olma, gerçekleşme olasılığı bulunan şey

    Olmuşa değil, olacağa bak!

[isim]

  • Olmasının önüne geçilemeyen durum

    İş olacağına varır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • olacak gibi değil
  • olacakla öleceğe çare bulunmaz
  • olacak o kadar

CAKALI

[sıfat]

  • Cakası olan, caka ile yapılan, gösterişli

    Formalarımız cakalı değil, sonra ne de olsa baklava börekle büyümediğimiz için ilk bakışta biraz sıskaca duruyoruz ama. - Nazım Hikmet

ACILIK

[isim]

  • Acı olma durumu

    Göğsünde bir sızı, ağzında bir acılık duydu. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Dokunaklılık, kederlilik, yaslılık

    Henüz, yüreğimin bir yanı da söylenememiş, dışa atılamamış acılıklarla dolu. - Adalet Ağaoğlu

ACIKLI

[sıfat]

  • Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun

    Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı. - Lâtife Tekin

  • Acı görmüş, yaslı, kederli

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acıklı başta akıl olmaz

Birleşik Kelimeler: acıklı komedi

AKILCI

[sıfat]

[felsefe]

  • Akılcılıktan yana olan, usçu, rasyonalist (kimse)
  • Akılcılıkla ilgili

DAYALI

[sıfat]

  • Dayanmış olan

    Yalıda panjurları açık bir pencereye / Sarmaşıklar içinden bir merdiven dayalı - Enis Behiç Koryürek

  • İlgili, dair, müstenit, mebni

    Bütün komiklikler de aşağı yukarı aynı duyguya dayalıdır. - Necip Fazıl Kısakürek

[zarf]

  • Dayanarak, dayanmış bir biçimde

    Telsizi kapatmış, dirsekleri masaya dayalı, kara kara düşünüyor. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: dayalı döşeli, deneye dayalı

ILICAK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Ilıkça

KOLACI

[isim]

  • Kola (II) seven kimse
  • Kola (II) satan kimse

[isim]

  • Giysi, örtü, çarşaf vb.ni yıkayarak kolalayan ve ütüleyen kimse

    Adam sen de! Çamaşırları toplar, kolacıya yollarım, hem yıkar hem de ütüler. - Memduh Şevket Esendal

  • Bu işlerin yapıldığı yer