OBELİSK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

OBELİSK harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli OBELİSK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BOKS8, SOBE8, BLOK7, BESİ7, BEİS7, LOBİ7, BİLE6, BELİ6, SİLO6, ESKİ5, ESİK5, EKOL5, EKSİ5, KOLİ5, KİLO5, KİLS5, LİSE5, SEKİ5, EKLİ4, ELİK4, İLKE4, KİLE4

EKLİ

[sıfat]

  • Eklenmiş olan
  • Eki olan

Birleşik Kelimeler: ekli püklü

ELİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Dağ keçisi

    Hızır nazardan koruya, eli ayağı düzgün, elik yavrusundan azgın kara saçlı, gül nakışlı bir kızım dünyaya gelmiştir. - Kemal Bilbaşar

İLKE

[isim]

  • Temel düşünce, temel inanç, umde, prensip

    İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, bilinçli ve ödün vermez bir insandı. - Haldun Taner

  • Temel bilgi

    Kimyanın ilkeleri.

  • Öge, unsur

    Atomlar cisimlerin ilkeleridir.

  • Davranış kuralı

    Bence ahlakın bir ilkesi, bir kökü vardır. Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma. - Nurullah Ataç

[mantık]

  • Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde, umde, prensip

Birleşik Kelimeler: çelişiklik ilkesi, çelişmezlik ilkesi, eylemsizlik ilkesi, heple hiç ilkesi, nedensellik ilkesi, süreklilik ilkesi

KİLE (Kelime Kökeni: Arapça keyle)

[isim]

  • Genellikle tahıl ölçmede kullanılan belirli hacimdeki kap, ölçek

    Mercimek kile kile / Ölçerler sile sile - Halk türküsü

ESKİ

[sıfat]

  • Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı

    Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? - Nurullah Ataç

  • Önceki, sabık

    Bu durumun eski sevgilinin onurunu kırması doğal. - Ayla Kutlu

  • Geçerli olmayan
  • Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan
  • Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan

    Eski öğretmen.

[isim]

  • Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey

    Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim]

[alay yollu]

  • Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz

    Mebus eskisi. Müdür eskisi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eski ağza yeni taam
  • eski çamlar bardak oldu
  • eski defterleri kapatmak
  • eski defterleri yoklamak (veya karıştırmak)
  • eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez
  • eski düşman dost olmaz
  • eski hamam eski tas
  • eski hayratı da berbat etmek
  • eski kimliğine bürünmek
  • eski köye yeni âdet getirmek
  • eski kulağı kesiklerden olmak
  • eskisi kadar (veya gibi)
  • eskisini aratmamak
  • eskisi olmayanın yenisi (veya acarı) olmaz
  • eskiye rağbet (veya itibar) olsaydı bitpazarına nur yağardı

Birleşik Kelimeler: Eski Çağ, Eski Dünya, eski eserler, eski göz ağrısı, eski kafalı, eski kurt, eski püskü, eski toprak, eski tüfek, eski yazı, başeski

ESİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Çukur yer

EKOL (Kelime Kökeni: Fransızca école)

[isim]

  • Bir bilim ve sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım, okul

    Bizim ekolü biraz tetkik etmiş olsaydınız daha rahat anlaşırdık. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ekol kurmak

EKSİ

[isim]

[matematik]

  • Çıkarma işleminde - işaretinin adı, nakıs

[sıfat]

[matematik]

  • Sıfırdan küçük, önünde eksi işareti bulunan (sayı), menfi, nakıs, negatif, artı karşıtı

[mecaz]

  • Eksiklik

    Alışkanlıklarımız artılarıyla eksileriyle nelerdir, aktarılmıyor çocuklarımıza. - Nezihe Meriç

Birleşik Kelimeler: eksi sayı, eksi uç

KOLİ (Kelime Kökeni: Fransızca colis)

[isim]

  • Posta paketi
  • İçinde türlü eşya bulunan çeşitli büyüklükte paket

    Üst üste yığılmış kutular, açılmamış koliler arasında üstünkörü bir yaşam, geçici ve idareten. - Elif Şafak

KİLO (Kelime Kökeni: Fransızca kilo)

[isim]

[matematik]

  • Kilogram

    İki kilo şeker.

[spor]

  • Halter sporunda barın iki ucuna yerleştirilen ve ağırlığı oluşturan parça

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kilo almak
  • kilo vermek

Birleşik Kelimeler: kiloamper, kilogram, kilohertz, kilojul, kilokalori, kilometre, kilosikl, kiloton, kilovat, kilovolt

KİLS (Kelime Kökeni: Arapça kils)

[isim]

[eskimiş]

[mineraloji]

  • Kireç taşı

LİSE (Kelime Kökeni: Fransızca lycée)

[isim]

  • Sekiz yıllık ilköğretimden sonra en az dört yıllık bir eğitimle hayata veya yükseköğretime hazırlayan ortaöğretim kurumu

    İlkokulu, liseyi birlikte okuduk, belki onda nostalji uyandırıyorum. - İnci Aral

[eskimiş]

  • Üç yıllık ortaokuldan sonra en az üç yıllık bir eğitimle hayata veya yükseköğretime hazırlayan ortaöğretim kurumu

Birleşik Kelimeler: açık lise, süper lise, teknik lise

SEKİ

[isim]

[halk ağzında]

  • Oturmak için evlerin önüne taş ve çamurdan yapılan set
  • Oturulacak sedir biçiminde taş veya set
  • Toprak üstündeki yükseklik, doğal set, taraça

[coğrafya]

  • Akarsuların iki yakasındaki yamaçlarda, bazı deniz ve göl kıyılarında görülen basamak biçiminde yeryüzü şekli, teras

Birleşik Kelimeler: çökerti sekisi

[isim]

  • Sekil

BİLE

[bağlaç]

  • Da, de, dahi

    Dayak yemedim, azar bile işitmedim. - Ayla Kutlu

[zarf]

[eskimiş]

  • Birlikte

    Yarın olsun, hayır bile gelsin. - Orhan Kemal

[zarf]

  • Üstelik

    Türkü çağırmak şöyle dursun, konuşamıyorduk bile. - Azra Erhat

BELİ (Kelime Kökeni: Farsça belī)

[edat]

[eskimiş]

  • Evet