O ile Başlayan K ile Biten 7 Harfli Kelimeler
O ile başlayan K ile biten 7 harfli 50 kelime bulundu.K ile başlayan O ile biten 7 harfli kelimeler
Ayrıca, "İçinde Ok olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
OĞULCUK20,
OTANTİK (Kelime Kökeni: Fransızca authentique)
-
Eskiden beri mevcut olan özelliklerini taşıyan, orijinal
Otantik bir kıyafet.
OTARMAK
- Otlatmak
OTİSTİK (Kelime Kökeni: Fransızca autistique)
- İçe yönelik olan
OTLAMAK
-
Hayvan, dolaşarak yerdeki ot, çimen, yaprak vb.ni yemek, yayılmak
Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Meşgul olmak
Liseyi bitirmiş, üniversiteye gitmiş, birkaç sene otlamış orada, çakmış. - Attila İlhan
- Para ve emek harcamadan başkalarının sırtından geçinmek
ORTALIK
-
Bulunulan yer, çevre
Ortalık karanlık, bizi kimse görmez, merak etme. - Peyami Safa
-
İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer
Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmemden başka çare kalmadı. - Halide Edip Adıvar
-
Yeryüzünün görünen bölümü, çevre, etraf
Ortalıkta güneş olmadığı, hava yine bulutlu olduğu hâlde, tatlı bir aydınlık vardı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Soyut anlamda yaşanan ortam
Bu neşe ortalığa sirayet etti. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- ortalığı ... götürmek (veya almak)
- ortalığı birbirine katmak
- ortalığı gürültüye (veya patırtıya) vermek
- ortalığı kırıp geçirmek
- ortalık ağarmak
- ortalık düzelmek
- ortalık kararmak
- ortalık karışmak
- ortalık sütliman olmak
- ortalık yatışmak
Birleşik Kelimeler: ortalık yer
OKKALIK
-
Herhangi bir okka ağırlığında veya oylumunda olan
Ceviz kadar sünger, iki üç yılda üç okkalık karpuz kadar büyür. - Halikarnas Balıkçısı
OKLAMAK
- Ok gibi fırlamak
- Okla vurmak
OKRAMAK
- Acıkmış, susamış olan at yiyecek veya su gördüğü zaman kişnemek
OKSALİK (Kelime Kökeni: Fransızca oxalique)
- Kuzukulağı vb. bitkilerde rastlanan, özellikle temizleme maddesi olarak kullanılan asit, kuzukulağı asidi, oksalik asit (HOCO-COOH)
Birleşik Kelimeler: oksalik asit
ONANMAK
-
Onama işine konu olmak
Bu tutum herkesçe onandı.
ONARMAK
-
Bozulmuş, eskimiş olan bir şeyi düzeltip işler veya kullanılır duruma sokmak, işe yarar duruma getirmek, tamir etmek
Bozuk bir saati onardı.
- Bir yapının, bir heykelin, bir resmin bozulmuş yerlerini yeniden yapmak, ilk duruma getirmek, restore etmek
- İşlenen bir kusuru, yapılan bir yanlışlığı giderecek veya önleyecek davranışlarda bulunmak
OTURMAK
-
Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek
Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak
Bakın, hikâye zordur, acımasız ve hoşgörüsüzdür. Oturursunuz ve başından kalkamazsınız. - Tarık Dursun K.
-
Uygun gelmek, ölçüleri tam olmak
Ütüsüz ve beli oturmamış pantolonunu çekti. - Tarık Buğra
-
Bir yerde sürekli olarak kalmak, ikamet etmek
Aynı semtte oturdukları için komşu da sayılırlar. - Burhan Felek
-
Hiçbir iş yapmadan boş vakit geçirmek, boş durmak
Böyle oturacağınıza çalışsanız olmaz mı?
-
Toprak veya yapı çökmek, aşağı inmek
Temelin bu tarafı on santim oturmuş.
-
Biriyle beraber yaşamak
O günden beri enişte beyle oturuyorum. - Sermet Muhtar Alus
- Bir işi yapmakta olmak, bir işe başlamak üzere olmak
-
Yer almak, geçmek
Valilik makamına oturdu.
-
Benimsenmek, yerleşmek, kökleşmek
Gelenekler gün geçtikçe iyice oturdu.
-
Belli bir yörüngede dönmeye başlamak
Uydu yörüngeye oturdu.
- Sıvı tortuları dibe çökmek, dipte toplanmak
-
Herhangi bir durumda belli bir süre kalmak
Arif gibi bir adamla çene yarışına girmek istememekle beraber susup oturamazdı. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- oturup kalkmak
ONURLUK
- Bir başarıyı veya durumu ödüllendirmek amacıyla verilen türlü biçimlerde levha, plaket
ONULMAK
-
Onma işine konu olmak
Ağır ve onulmaz hastalıklar için yapılan tedavi, bir iyilik şeklinde görünse bile, azabı devam ettirmekten başka bir netice vermiyor. - İbrahim Alâeddin Gövsa
OKUNMAK
-
Okuma işine konu olmak
Gece olmuş, yatsılar okunmuş, daha damat bey gelmemişti. - Sermet Muhtar Alus
- Okunulmak
-
Belli olmak, açıkça görünmek
Bütün söyleyecekleri yüzünden okunuyor. - Yusuf Ziya Ortaç
- Davet edilmek, çağrılmak