NORMALÜSTÜ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
NORMALÜSTÜ harflerini içeren 4 harfli 46 kelime bulunuyor. 4 harfli NORMALÜSTÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SÜRÜ9,
RANT (Kelime Kökeni: Fransızca rente)
-
Getirim
Fırlayan arsa rantları, oy ticareti hissesi olarak paylaşıldı. - Aydın Boysan
ANOT (Kelime Kökeni: Fransızca anode)
- Artı uç
Birleşik Kelimeler: anot başlığı, anot kablosu
AORT (Kelime Kökeni: Fransızca aorte)
- Ana atardamar
ATOL
- Mercan adası
ALTO (Kelime Kökeni: İtalyanca alto)
- Viyola
- Kontralto
LORT (Kelime Kökeni: İngilizce lord)
-
İngiltere'de babadan oğula veya ailenin ilk erkek kişisine geçen veya kral tarafından bağışlanan soyluluk unvanı
O sırada yaşlı bir lort beni pek sevdi. - Refik Halit Karay
- Lortlar Kamarası üyesi
- Çok zengin kimse
-
Sükseli, kalantor, gösterişli kimse
O bildiğimiz doktor gitmiş, yerine bir lort gelmiş. - Sermet Muhtar Alus
Ata Sözleri ve Deyimler
- lort gibi
Birleşik Kelimeler: Lortlar Kamarası
LOTA (Kelime Kökeni: Latince)
- Tatlı sularda yaşayan, bir tür gelincik balığı (Lota vulgaris)
MARN (Kelime Kökeni: Fransızca marne)
- Çok ince taneli kil minerallerinden ve kalsitin değişik oranlardaki karışımından oluşan tortul kayaç, pekmez toprağı
MALT (Kelime Kökeni: Fransızca malt)
- Bira yapmak için çimlendirilip kurutularak hazırlanmış arpa
MART (Kelime Kökeni: Latince)
- Yılın üçüncü ayı
Ata Sözleri ve Deyimler
- mart ayı dert ayı
- mart çıkmadıkça dert çıkmaz
- mart dokuzunda çıra yak, bağ buda
- mart havası gibi
- mart içeri, pire dışarı
- mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır
Birleşik Kelimeler: mart dokuzu
NOTA (Kelime Kökeni: İtalyanca nota)
-
Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret
Saz sesleri bazen aynı notaları, ruhumuza mıhlanmak istenen bir altın çiviye vurulan darbeler gibi tekrar ederdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Muhtıra
Bu notaya verdiğim kısa bir cevapta, Mudanya Konferansını kabul ettiğimi bildirdim. - Atatürk
NATO (Kelime Kökeni: Rumca)
- `Söz dinlemez, söz anlamaz, taş gibi kafa` anlamlarındaki nato kafa, nato mermer deyiminde geçen bir söz
ORAL (Kelime Kökeni: Fransızca oral)
- Ağızcıl
- Sözlü
- Ağız yoluyla
- Söze dayanan
ORAN
-
Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet, rasyo
Yerli oyunların çeviri oyunlara oranı değişti ve yükseldi. - Metin And
- İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, orantı, tenasüp
- Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin
-
İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı
Üçün sekize oranı.
Birleşik Kelimeler: oran dışı, benzeşim oranı, doğum oranı, faiz oranı, ölüm oranı, vergi oranı
ORTA
-
Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer
Tam bağın ortasına geldikleri zaman düşman askerlerini gördüler. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre
Yılın ortası. Haftanın ortası. Günün ortası. Kışın ortası.
-
Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm
Seccadesini ortasından kesip ikiye böldüler. - Ömer Seyfettin
- Ne uzun ne kısa, midi
- Ne büyük ne küçük, midi
- İyi ile kötü arasındaki durum
-
Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece
Orta ile geçti.
- Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri
- Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen
-
Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan
Hademe orta bölmeyi açmak üzere koştu. - Refik Halit Karay
- İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat
- Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer
- Orantı
-
Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş
Aut çizgisinden nefis bir orta... - Haldun Taner
- Yeniçeri Ocağında tabur
Ata Sözleri ve Deyimler
- ortadan kaldırmak
- ortadan kalkmak
- ortadan kaybolmak
- ortadan sır olmak
- ortadan söylemek
- ortasını bulmak
- ortaya almak
- ortaya atılmak
- ortaya atmak
- ortaya balgam atmak
- ortaya çıkarmak
- ortaya çıkmak
- ortaya dökmek
- ortaya düşmek
- ortaya konuşmak
- ortaya koymak
- ortaya sürülmek
- ortaya yayılmak
Birleşik Kelimeler: orta ağırlık, orta boy, Orta Çağ, orta dalga, orta damar, orta deri, orta dikme, orta direk, Orta Doğu, orta elçi, orta hakem, orta hâlli, orta hece düşmesi, orta hizmeti, orta işi, orta kaldırım, orta karar, orta karın, orta kat, orta kulak, orta kuşak, orta malı, orta masası, orta mektep, orta nokta, ortaokul, orta oyunu, ortaöğrenim, ortaöğretim, orta parmak, orta saha, orta sıklet, Orta Şark, orta şekerli, orta tedrisat, orta terim, orta uç, orta yaşlı, orta yaylak, orta yol, orta yuvar, orta yuvarlak, ortanın sağı, ortanın solu, aritmetik orta, büyük orta, küçük orta, ulu orta, yarı orta sıklet, deprem ortası, gün ortası, meyve ortası
- Çankırı iline bağlı ilçelerden biri