NİŞANLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
NİŞANLIK harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli NİŞANLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AŞKIN9,
LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)
-
Ama
Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı
- Ancak
NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)
- Taşıma ile ilgili olan
- Nakle dayanan, anlatılan, söylenen (gerçek)
Birleşik Kelimeler: naklî mazi
NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)
- Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım
-
Göç, taşınma
İşte, nakil masrafı da avucumda, diyerek otuz lirayı saydı. - Sermet Muhtar Alus
- Anlatma, söyleme, hikâye etme
- Bir görevden başka bir göreve atanma, tayin
- Yazı veya resmin aynısını başka bir şeyin üzerine yapma, kopya etme
- Başka dilden bir eseri kendi diline çevirme, tercüme etme
Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli
- Taşıyan, aktaran, geçiren
- Anlatan, hikâye eden
- İletken
NANİK
- Başparmağı burna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti
Ata Sözleri ve Deyimler
- nanik yapmak
ANLIK
-
Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane
Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu? - Tarık Buğra
- Bir anda oluşan, gelişen, spontane
- Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi
- Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt
Birleşik Kelimeler: bir anlık
KANLI
-
Kan bulaşmış
Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek
- Kanı olan
-
Kan dökülmesine neden olan
Bu savaş çok kanlı olacak, beyler. - Tarık Buğra
- İsteyerek kan dökmüş olan (kimse), hunriz, katil
-
Kanlanmış olan
Kanlı göz.
-
Kan davasında taraf olan kimse
Oğlumun kanlısı Abbas kâfiri değil, oğlumun kanlısı Esme'dir. - Yaşar Kemal
-
Kanı yoğun olan, demevi
Kanlı adam.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanlı gömlek gizlenemez
- kanlısı olmak
- kanlı yaş (veya yaşlar) dökmek
Birleşik Kelimeler: kanlı ishal, kanlı bıçaklı, kanlı canlı, kanlı katil, ağırkanlı, delikanlı, serinkanlı, sıcakkanlı, soğukkanlı
KALIN
-
Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı
Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Enli ve gür (kaş)
-
Yoğun, akıcılığı az olan
Kalın bir sis tabakası.
-
Etli, dolgun
Dudakları kalın, yüzü ergenlik içinde... - Memduh Şevket Esendal
- Pes (ses)
Ata Sözleri ve Deyimler
- kalın incelene kadar ince süzülür
Birleşik Kelimeler: kalın bağırsak, kalın kafa, kalın ses, kalın ünlü, kalın yağ, ensesi kalın
-
Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık
Babam senden çok mu istedi kalını? - Halk türküsü
- Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü
NALIN (Kelime Kökeni: Arapça naʿleyn)
-
Takunya
Çarşı hamamlarındaki nalınlar da boy boymuş. - Salâh Birsel
Birleşik Kelimeler: natır nalını
İŞKÂL (Kelime Kökeni: Arapça işkāl)
- Güçleştirme, zorlaştırma, çetinleştirme
Ata Sözleri ve Deyimler
- işkâl etmek
KANİŞ (Kelime Kökeni: Fransızca caniche)
-
Uzun, kıvırcık tüylü bir cins köpek
Köpek siyah beyaz karışık uzun tüylü bir kaniş, kedi kaplan postlu, yeşil gözlü bir tekir. - Ömer Seyfettin
NİŞAN (Kelime Kökeni: Farsça nişān)
- İşaret, iz, belirti, alamet
-
Nişanlanma sırasında yapılan tören
Bizi nişana çağırdılar.
-
Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma
Nişanı bozmuşlar.
- Kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef
- Hedefi vurmak için silah, ok vb.ne gerekli doğrultuyu verme
- Devlet nişanı
Ata Sözleri ve Deyimler
- nişan almak
- nişanı (veya nişanını) atmak (veya bozmak)
- nişan koymak
- nişan takmak
- nişan yapmak
Birleşik Kelimeler: nişan halkası, nişan yüzüğü, ağız nişanı, devlet nişanı
NAKŞİ (Kelime Kökeni: Arapça naḳş + -ī)
- Nakşibendi
AŞKIN
-
Belli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş
Altı ayı aşkın bir zamandan beri hazırlanıyordu bu yolculuk. - Abidin Dino
- Benzerlerinden üstün
- Çok, fazla
AŞLIK
- Aş yapmak için hazırlanan ve saklanan şeyler
- Dövüldükten sonra savrularak temizlenen ve kurutulan buğday
- Zahire
ALKIŞ
- Bir şeyin beğenildiğini, onaylandığını anlatmak için el çırpma, alkışlama, kargış karşıtı
Ata Sözleri ve Deyimler
- alkış almak
- alkış kopmak
- alkış toplamak
- alkış tufanı kopmak
- alkış tutmak
Birleşik Kelimeler: alkış ağası